Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Abi Neden Dövüş Sporuna Yazılıp Dayak Yiyeyim Salak Mıyım Ben?

Katılım
29 Temmuz 2018
Mesajlar
349
Tepkime puanı
695
Şehir
Konya
Selam dostlar, bugün bir kardeşimiz gitar ile ilgili bilgiler paylaşmış ben de ondan ilham alarak böyle bir şey yazmaya karar verdim.

Evet kardeşlerim, başlıktan da anlaşılabileceği gibi bugünkü konumuz ''Dövüş Sporları''. Size öncelikle büyük bir yanlış anlaşılmadan bahsedeceğim. Bugün toplumumuzda ''Boks,MMA,Kickboks..'' gibi sporları ağzımıza alınca insanların aklına gelen ilk şey: ''Ağzın burnun kırılması,durduk yere enayi gibi dayak yemek'' gibi şeyler oluyor. Bazı doktorların da bu görüşü desteklemesi büyük bir yanılgıya sebep oluyor.

İlk zamanlar ben de böyle düşünüyordum açıkçası,hatta dedim: ''Allah'ın enayileri, boş boş dayak yiyip geliyorlar,onun yerine fitness yap daha iyi. Bakın mesela Muhammed Ali neden öldü zannediyorsunuz?'' Sonra araya yaz tatili girince yazılmaya karar verdim. İlk gittiğimde o kadar çok korkmuştum ki sanki her an ölümle kucaklaşıyordum. Antrenman sonunda eğitmen beni dövüşe çıkardı ve karşıma tecrübeli birini verdi. Aslında ben o tecrübeli kardeşimizin benim ağzımı burnumu dağıtmasını bekliyordum fakat hocamız uyarıverdi:''Oğlum,yavaş yap,karşındaki daha yeni.'' Az da olsa içim rahatlamıştı ama hala içimde bir ''ölüm hissi'' vardı. Başladık dövüşe. Bir de ne göreyim? Tecrübeli kardeşimiz, vururken o kadar hafif vuruyordu ki az da olsa rahatlamıştım. Aynı zamanda beni kendisine saldırmasına teşvik ediyordu,karşılık vermeyip beni cesaretlendirmeye çalışıyordu.

Antrenmanlara düzenli olarak gittim. Bir de bakmışım ki kendimi hiç beklemediğim bir seviyede buldum. Artık yumruklara karşı dayanıklı olmaya başladım. O darbelerden korkamaz hale geldim. Önceden yumruk yiyeceğim diye elim ayağım birbirine girerken artık gönül rahatlığı ile rakibin gözlerinin içine bakıp yumruklardan kaçmayı,savunmayı öğrenmiştim. Hatta salonda ön plana çıkan kişilerden biri olmayı başarmıştım.

Sadece bu kadar mı? Elbette hayır. Önceden sadece 2 dakika koşsam çöle maruz kalmış Rus'a dönüşürken artık gönül rahatlığı ile koşuya,çeşitli egzersizlere,futbola dayanabiliyorum. Önceden biri laf etse ciddiye alıp moralim bozulurdu,çıldırırdım,eve varınca ''Keşke ben de küfür etseydim.'' pişmanlıklarıyla savaşırdım. Ama bu dövüş sporu beni o kadar rahatlattı ki karşıma kim çıkarsa çıksın biri laf etse ''He, aynen kardeşim.'' deyip ciddiye almıyorum ya da şahısla alay edip mosmor edebiliyorum. Önceden bunu yapamazdım,bunu yapacak cesaretim yoktu. Ama dövüş sporu bana bunu kazandırdı.

Oradayken öyle bir stres atıyorum ki sanki hamamdan çıkmışa dönüyorum. O derece rahat,pamuk gibi bir hal alıyorum. O günün stresi,olumsuz olayları tamamen çöpe giriyor salondan sonra. Belki alkol alıp zonk olsam bu kadar rahatlamazdım. Öyle de rahatlatıcı bir etkisi vardır sağolsun :)

Bir de şöyle bir özellik kazandım. Önceden olumsuz bir olay karşısında elim ayağım birbirine girerdi,beyin ''error'' verip sap gibi kalırdım ortada. Daha da batırırdım işleri. Ama bu spora başladıktan sonra zamanla soğukkanlılığımı korumaya başladım. Stres anında hızlı ve doğru kararlar verebilme konusunda kendimi bir üst katmanda buldum. Çünkü buna mecburdum. Malum dövüş esnasında rakibe: ''Kardeşim, bir saniye. Dur bir yaa, nerene vuracağımı düşünüyorum şuan. Bekle biraz.'' deme şansım yoktu, hızlı davranıp doğru kararlar verebilmeliydim. Bundan yola çıkarak bu özelliği kazandım hayatıma.

Bir zaman sonra kavganın ne kadar aptalca olduğunu öğrendim arkadaşlar. Şimdi ne kadar anlatsam boş, bizzat gidip kendiniz bu sporun tadına baktığınızda hak vereceksiniz.

Özgüven konusuna girmeyelim zaten. Kendime güvenim o kadar çok arttı ki önceden ''yapamam,edemem,utanırım'' dediğim şeyleri gözüm kapalı yapar oldum. İnsanların ne dediğini tınlamaz,kendi bildiğimi okur hale geldim. Kendimi savunmayı öğrendim. Biri herhangi bir saldırıya çıkışsa nasıl karşılık vereceğimi,nasıl indireceğimi öğrendim. İnsanlarla tanışmaktan o kadar çok acizdim ki bu salonda sosyalliğim bir anda üst seviyeye çıkıverdi. Artık tanışmak benim için ''su içmek'' kadar sıradan bir şeydi. Bu benim hayatımı tamamen etkiledi. Kendi başıma yapamadığım,korktuğum şeyleri bile tek başıma yapabilmeye başlamıştım. Cesaretim,zaten aldı başını gidiyor. Allah ne verdiyse :)

Ve orada pes etmemeyi de öğrendim. Yıkılmanın bana göre olmadığını fark edip artık ayakta durabilmeye başladım hayata karşı. Sımsıkı sarılıyordum yaşama. Eskisi gibi öyle en ufak olayda ağlayıp zırlamaz oldum. Olaylara pozitif yönden bakabilmeyi öğrenip,işin üstesinden gelebilmeyi,çözüm üretebilmeyi öğrendim. Bu hayatta hiçbir şeyin kendiliğinden olmayacağını,ancak benim müdahalemle,emeğimle olacağını fark ettim.

Vücudum sıkılaştı,acıya karşı dayanıklılığım şiddetli bir şekilde arttı ve acıdan artık korkmamaya başladım. Eğlenceli olduğu için hayatıma renk kattı. Boş boş telefon başında İnstagram'da dolanmak yerine artık ciddi manada bir şeylerle uğraşıyordum. Haa ama bakın şimdiden söyleyeyim böyle sporlarda ''Thor'' kası falan beklemeyin. Elbette,bacaklarınız gelişir,bilekleriniz gelişir ama öyle vücut geliştirmedeki gibi kavun kadar göğsünüz, elektrik direği kadar omzunuz olmasını beklemeyin. Bunun için vücut geliştirmeyle ekstradan uğraşmanız gerekir.

Gel gelelim insanların düşüncesi olan ''Dayak'' yemeye. Şimdi şöyle söyleyeyim arkadaşlar. Çok fazla hoca ilk 3-4 hatta 5 ay sizi dövüşe çıkarmaz. İlk önce bol bol antrenman yaparsınız,teknik çalışırsınız,ısınırsınız... Ondan sonra çıkarmaya başlar ki onda da siz zaten bomba gibi olmaya başlarsınız zaten. Bazı hocalar ise daha ilk antrenmandan dövüşe çıkarır fakat onda da karşınıza ''Tecrübeli'' birini verir ki size hayvan gibi saldırmasın. Tam aksine daha yumuşak saldırır ve hatta genelde içlerine kapanıp size saldırma fırsatı verir. İşte tam da orada siz yumruk atmanın ne kadar kolay olduğunu,aslında burada korkulacak bir şey olmadığını fark edersiniz. Yani öyle salonda bayılma,ölme,sakat kalma ihtimaliniz ''futbol''dan çok çok çok daha azdır. Emin olun. Hatta dövüş esnasında korumalıklar bile verir hocalar.

Son olarak adını tarihe altın harflerle yazdırmış, gelmiş geçmiş en iyi boksör olarak anılan ''Muhammed Ali''ye. Bakın arkadaşlar, bir kere Muhammed Ali'nin hastalığı ile antrenmanları kıyaslamak kadar aptalca bir şey olamaz. Bu adam, yıllarca gerçek maçlara,dünya şampiyonluk müsabakalarına çıktı. Yediği yumruk sayısının ve şiddetinin haddi hesabı yok. Eyvallah buraya kadar sıkıntı yok da. Be güzel kardeşim, sen salonda gerçek dövüşüp ağız burun kırmayacaksın ki, dövüşlerde birbirinize teknik uygulayacaksınız sadece. Birisi acımasızca vurmaya kalksa arkadan hoca bağırır zaten: ''Oğluuum,yavaş vursanaaa.'' diye. Yani anında müdahale eder. Sen şimdi gelip de ömrünü dünya şampiyonluklarına,şiddetli yumruklara,darbelere adamış bir insanın hastalığını, sıradan bir salonun sıradan antrenmanıyla kıyaslarsan bu da senin aptallığın olur açıkçası. Farkı anlayın.

Sizin de okuduğunuz gibi kendimi sadece ''Savunma'' açısından değil birçok konuda, gerek fiziksel gerek ruhsal kendimi geliştirebilme fırsatı buldum.

Benden bu kadar dostlar, sağlıcakla kalın :)
 
Son düzenleme:
Sen hangi sporu yapıyorsun ve önerdiğin spor türleri var mıdır?
 
Valla kardeşim fitness ta senin dediğin gibi rahatlatıyor diyorlar stres atıyor diyorlar ama bilemedim.Özgüven konusunda vs çok haklısın boxa giden bi abim vardı oda böyle söylüyordu ama sonra bıraktı 1 yıl felan gitmişti. Ama onun dışında burun,kulak yüz felan önemli beyler bence ciddiye alın şakası yok özellikle yakın bi tarihte burun estetiği olcam belkide bu yüzden bana korkunç geliyodur :d neyse. Savunmaya gelirsek savunma olarak kendinizi her tülü geliştirebilirsinz önceliği beden dili ve zihinsel olarak gelişime verin dövüş sanatları illaki size katkısı olcaktır ama önceliğiniz beyin olarak gelişim olsun bunu niye söylüyorum çünkü illaki vardır forumda box öğrenip her türlü kavgada her olayda kendini savunacağını zanneden o yüzden. neyse anlamışsınızdır ne demek istediğimi.
 
Sen hangi sporu yapıyorsun ve önerdiğin spor türleri var mıdır?
Şuan uğraştıklarım karma dövüş,vücut geliştirme,tenis.

Dostum yazıda da belirttiğim gibi dövüş sporu öneriyorum. Yüzmeye yazılabilirsin,gayet eğlenceli fakat yüzmede sürekli yapa yapa sıkılmaya başlayabilirsin. Güreşi de önerebilirim sana. Ağır bir spor ama zevk alacağından eminim düzenli olarak gidersen antrenmanlara. Eğer yaşadığın yerde poligon eğitimi varsa önerebilirim. Bu eğitimi işin ehlinden almışlığım yok fakat akraba yoluyla az çok bilgim var ve gayet eğlenceliydi.
 
Valla kardeşim fitness ta senin dediğin gibi rahatlatıyor diyorlar stres atıyor diyorlar ama bilemedim.Özgüven konusunda vs çok haklısın boxa giden bi abim vardı oda böyle söylüyordu ama sonra bıraktı 1 yıl felan gitmişti. Ama onun dışında burun,kulak yüz felan önemli beyler bence ciddiye alın şakası yok özellikle yakın bi tarihte burun estetiği olcam belkide bu yüzden bana korkunç geliyodur :d neyse. Savunmaya gelirsek savunma olarak kendinizi her tülü geliştirebilirsinz önceliği beden dili ve zihinsel olarak gelişime verin dövüş sanatları illaki size katkısı olcaktır ama önceliğiniz beyin olarak gelişim olsun bunu niye söylüyorum çünkü illaki vardır forumda box öğrenip her türlü kavgada her olayda kendini savunacağını zanneden o yüzden. neyse anlamışsınızdır ne demek istediğimi.
Dostum korkuyla karışık ön yargı ile yaklaşıyorsun. 1 yıldır gidip o kadar dövüş yaptım, sadece birkaç kez burnum ve ağzım kanadı o kadar. Öyle kalıcı bir hasar yok. Kanamasının sebebi de biz kendimiz bilenler olarak biraz daha sert dövüşüyoruz ama dediğim gibi sadece kendi aramızda. Gidip de yeni gelenlerin ağzını burnunu kırmıyoruz. Biraz daha sert dövüşmemizin sebebi de müsabakalara hazırlanmak. Yani birisi gelip de ''Kardeş, bana yavaş gir.'' dediğinde gelip de ''Mq korkağı,çık git len salondan.'' demiyoruz. Zihinsel gelişim elbette daha önemli. Her şeyin başında ''Beyin'' vardır sonuçta. Ama diyelim ki gece vakti sokakta tek başına yürüyorsun ve kalabalık bir şehirde yaşıyorsun, hiç beklenmedik bir anda olumsuz bir olayla karşılaşınca ne yapacaksın? Mecbur kendini savunacaksın. Buna yanlış bilmiyorsum nefsi müdaafa diyorlar :)

Şimdi elbette 2-3 antrenmana gidip de kendisini nirvanaya çıkaranlar vardır. Onların zaten anlattıklarımla alakası yok dostum. Sen de muhtemelen ne demek istediğimi anlamışsındır.
 
Şuan uğraştıklarım karma dövüş,vücut geliştirme,tenis.

Dostum yazıda da belirttiğim gibi dövüş sporu öneriyorum. Yüzmeye yazılabilirsin,gayet eğlenceli fakat yüzmede sürekli yapa yapa sıkılmaya başlayabilirsin. Güreşi de önerebilirim sana. Ağır bir spor ama zevk alacağından eminim düzenli olarak gidersen antrenmanlara. Eğer yaşadığın yerde poligon eğitimi varsa önerebilirim. Bu eğitimi işin ehlinden almışlığım yok fakat akraba yoluyla az çok bilgim var ve gayet eğlenceliydi.
Ben eksik yazmışım pardon, hangi dövüş sporunu önerirsin demek istemiştim.
Ben şuan fitness a yeni başladım vücudum düzgün bir şekile girince dövüş sporuna başlayabilirim.
Yazın beni ikna etti ve bana mantıklı gelmeye başladı.
 
Şimdi şöyle söyleyeyim dostum. Boks, antrenmanları karma dövüşe göre biraz daha hafif ve senin de bildiğin gibi yalnızca yumruk barındırıyor. Karma dövüş sporunda ise hem kickboks hem boks hem jiu jitsu hem güreş barındırıyor. Yani burada tüm vücudunu kullanıyorsun desem yeridir. Yalnızca güreş dersen dediğim gibi antrenmanları çok ağır. Gayet eğlenceli. (Bizzat güreşin ısınmasına,patlayıcı güç antrenmanına katılmadım fakat yakından izlediğim için biliyorum. Eğlenceli kanısına ise biz karma dövüş sporunda güreş yaptığımız için ordan vardım.) Jiu Jitsu'da ise yerde dövüşe odaklı bir spor. Eğer UFC maçlarına baktıysan hani olur ya adam yere yatmıştır rakip de gelir adamın kolunu kapıp pes ettirmeye çalışır. İşte burada Jiu Jitsu devrededir. Yalnızca tekmeli sporlar hakkında pek bir bilgim yok.

Bunlar arasında tercihini yapabilirsin. Benim şuan uğraştığım alan karma dövüş.
 
Şimdi şöyle söyleyeyim dostum. Boks, antrenmanları karma dövüşe göre biraz daha hafif ve senin de bildiğin gibi yalnızca yumruk barındırıyor. Karma dövüş sporunda ise hem kickboks hem boks hem jiu jitsu hem güreş barındırıyor. Yani burada tüm vücudunu kullanıyorsun desem yeridir. Yalnızca güreş dersen dediğim gibi antrenmanları çok ağır. Gayet eğlenceli. (Bizzat güreşin ısınmasına,patlayıcı güç antrenmanına katılmadım fakat yakından izlediğim için biliyorum. Eğlenceli kanısına ise biz karma dövüş sporunda güreş yaptığımız için ordan vardım.) Jiu Jitsu'da ise yerde dövüşe odaklı bir spor. Eğer UFC maçlarına baktıysan hani olur ya adam yere yatmıştır rakip de gelir adamın kolunu kapıp pes ettirmeye çalışır. İşte burada Jiu Jitsu devrededir. Yalnızca tekmeli sporlar hakkında pek bir bilgim yok.

Bunlar arasında tercihini yapabilirsin. Benim şuan uğraştığım alan karma dövüş.
Teşekkürler üzerinde düşüneceğim.
 
Valla kardeşim fitness ta senin dediğin gibi rahatlatıyor diyorlar stres atıyor diyorlar ama bilemedim.Özgüven konusunda vs çok haklısın boxa giden bi abim vardı oda böyle söylüyordu ama sonra bıraktı 1 yıl felan gitmişti. Ama onun dışında burun,kulak yüz felan önemli beyler bence ciddiye alın şakası yok özellikle yakın bi tarihte burun estetiği olcam belkide bu yüzden bana korkunç geliyodur :d neyse. Savunmaya gelirsek savunma olarak kendinizi her tülü geliştirebilirsinz önceliği beden dili ve zihinsel olarak gelişime verin dövüş sanatları illaki size katkısı olcaktır ama önceliğiniz beyin olarak gelişim olsun bunu niye söylüyorum çünkü illaki vardır forumda box öğrenip her türlü kavgada her olayda kendini savunacağını zanneden o yüzden. neyse anlamışsınızdır ne demek istediğimi.
Hacı fitness insana öz güven, strest azalma vs kazandırır diyordu fakat başlayınca ve bilgi edinince insan daha çok gelişmek için daha çok kafaya takıyor ve streste giriyor sdpfkhsdophsd Belki istediğim vücuda girince fitness'i bırakıp kick boksa başlarım ve düzenli bir şekilde beslenmeme devam edersem zaten kas kaybı değil de artması da yaşarım belki kick boks'ta.
 
Selam dostlar, bugün bir kardeşimiz gitar ile ilgili bilgiler paylaşmış ben de ondan ilham alarak böyle bir şey yazmaya karar verdim.

Evet kardeşlerim, başlıktan da anlaşılabileceği gibi bugünkü konumuz ''Dövüş Sporları''. Size öncelikle büyük bir yanlış anlaşılmadan bahsedeceğim. Bugün toplumumuzda ''Boks,MMA,Kickboks..'' gibi sporları ağzımıza alınca insanların aklına gelen ilk şey: ''Ağzın burnun kırılması,durduk yere enayi gibi dayak yemek'' gibi şeyler oluyor. Bazı doktorların da bu görüşü desteklemesi büyük bir yanılgıya sebep oluyor.

İlk zamanlar ben de böyle düşünüyordum açıkçası,hatta dedim: ''Allah'ın enayileri, boş boş dayak yiyip geliyorlar,onun yerine fitness yap daha iyi. Bakın mesela Muhammed Ali neden öldü zannediyorsunuz?'' Sonra araya yaz tatili girince yazılmaya karar verdim. İlk gittiğimde o kadar çok korkmuştum ki sanki her an ölümle kucaklaşıyordum. Antrenman sonunda eğitmen beni dövüşe çıkardı ve karşıma tecrübeli birini verdi. Aslında ben o tecrübeli kardeşimizin benim ağzımı burnumu dağıtmasını bekliyordum fakat hocamız uyarıverdi:''Oğlum,yavaş yap,karşındaki daha yeni.'' Az da olsa içim rahatlamıştı ama hala içimde bir ''ölüm hissi'' vardı. Başladık dövüşe. Bir de ne göreyim? Tecrübeli kardeşimiz, vururken o kadar hafif vuruyordu ki az da olsa rahatlamıştım. Aynı zamanda beni kendisine saldırmasına teşvik ediyordu,karşılık vermeyip beni cesaretlendirmeye çalışıyordu.

Antrenmanlara düzenli olarak gittim. Bir de bakmışım ki kendimi hiç beklemediğim bir seviyede buldum. Artık yumruklara karşı dayanıklı olmaya başladım. O darbelerden korkamaz hale geldim. Önceden yumruk yiyeceğim diye elim ayağım birbirine girerken artık gönül rahatlığı ile rakibin gözlerinin içine bakıp yumruklardan kaçmayı,savunmayı öğrenmiştim. Hatta salonda ön plana çıkan kişilerden biri olmayı başarmıştım.

Sadece bu kadar mı? Elbette hayır. Önceden sadece 2 dakika koşsam çöle maruz kalmış Rus'a dönüşürken artık gönül rahatlığı ile koşuya,çeşitli egzersizlere,futbola dayanabiliyorum. Önceden biri laf etse ciddiye alıp moralim bozulurdu,çıldırırdım,eve varınca ''Keşke ben de küfür etseydim.'' pişmanlıklarıyla savaşırdım. Ama bu dövüş sporu beni o kadar rahatlattı ki karşıma kim çıkarsa çıksın biri laf etse ''He, aynen kardeşim.'' deyip ciddiye almıyorum ya da şahısla alay edip mosmor edebiliyorum. Önceden bunu yapamazdım,bunu yapacak cesaretim yoktu. Ama dövüş sporu bana bunu kazandırdı.

Oradayken öyle bir stres atıyorum ki sanki hamamdan çıkmışa dönüyorum. O derece rahat,pamuk gibi bir hal alıyorum. O günün stresi,olumsuz olayları tamamen çöpe giriyor salondan sonra. Belki alkol alıp zonk olsam bu kadar rahatlamazdım. Öyle de rahatlatıcı bir etkisi vardır sağolsun :)

Bir de şöyle bir özellik kazandım. Önceden olumsuz bir olay karşısında elim ayağım birbirine girerdi,beyin ''error'' verip sap gibi kalırdım ortada. Daha da batırırdım işleri. Ama bu spora başladıktan sonra zamanla soğukkanlılığımı korumaya başladım. Stres anında hızlı ve doğru kararlar verebilme konusunda kendimi bir üst katmanda buldum. Çünkü buna mecburdum. Malum dövüş esnasında rakibe: ''Kardeşim, bir saniye. Dur bir yaa, nerene vuracağımı düşünüyorum şuan. Bekle biraz.'' deme şansım yoktu, hızlı davranıp doğru kararlar verebilmeliydim. Bundan yola çıkarak bu özelliği kazandım hayatıma.

Bir zaman sonra kavganın ne kadar aptalca olduğunu öğrendim arkadaşlar. Şimdi ne kadar anlatsam boş, bizzat gidip kendiniz bu sporun tadına baktığınızda hak vereceksiniz.

Özgüven konusuna girmeyelim zaten. Kendime güvenim o kadar çok arttı ki önceden ''yapamam,edemem,utanırım'' dediğim şeyleri gözüm kapalı yapar oldum. İnsanların ne dediğini tınlamaz,kendi bildiğimi okur hale geldim. Kendimi savunmayı öğrendim. Biri herhangi bir saldırıya çıkışsa nasıl karşılık vereceğimi,nasıl indireceğimi öğrendim. İnsanlarla tanışmaktan o kadar çok acizdim ki bu salonda sosyalliğim bir anda üst seviyeye çıkıverdi. Artık tanışmak benim için ''su içmek'' kadar sıradan bir şeydi. Bu benim hayatımı tamamen etkiledi. Kendi başıma yapamadığım,korktuğum şeyleri bile tek başıma yapabilmeye başlamıştım. Cesaretim,zaten aldı başını gidiyor. Allah ne verdiyse :)

Ve orada pes etmemeyi de öğrendim. Yıkılmanın bana göre olmadığını fark edip artık ayakta durabilmeye başladım hayata karşı. Sımsıkı sarılıyordum yaşama. Eskisi gibi öyle en ufak olayda ağlayıp zırlamaz oldum. Olaylara pozitif yönden bakabilmeyi öğrenip,işin üstesinden gelebilmeyi,çözüm üretebilmeyi öğrendim. Bu hayatta hiçbir şeyin kendiliğinden olmayacağını,ancak benim müdahalemle,emeğimle olacağını fark ettim.

Vücudum sıkılaştı,acıya karşı dayanıklılığım şiddetli bir şekilde arttı ve acıdan artık korkmamaya başladım. Eğlenceli olduğu için hayatıma renk kattı. Boş boş telefon başında İnstagram'da dolanmak yerine artık ciddi manada bir şeylerle uğraşıyordum. Haa ama bakın şimdiden söyleyeyim böyle sporlarda ''Thor'' kası falan beklemeyin. Elbette,bacaklarınız gelişir,bilekleriniz gelişir ama öyle vücut geliştirmedeki gibi kavun kadar göğsünüz, elektrik direği kadar omzunuz olmasını beklemeyin. Bunun için vücut geliştirmeyle ekstradan uğraşmanız gerekir.

Gel gelelim insanların düşüncesi olan ''Dayak'' yemeye. Şimdi şöyle söyleyeyim arkadaşlar. Çok fazla hoca ilk 3-4 hatta 5 ay sizi dövüşe çıkarmaz. İlk önce bol bol antrenman yaparsınız,teknik çalışırsınız,ısınırsınız... Ondan sonra çıkarmaya başlar ki onda da siz zaten bomba gibi olmaya başlarsınız zaten. Bazı hocalar ise daha ilk antrenmandan dövüşe çıkarır fakat onda da karşınıza ''Tecrübeli'' birini verir ki size hayvan gibi saldırmasın. Tam aksine daha yumuşak saldırır ve hatta genelde içlerine kapanıp size saldırma fırsatı verir. İşte tam da orada siz yumruk atmanın ne kadar kolay olduğunu,aslında burada korkulacak bir şey olmadığını fark edersiniz. Yani öyle salonda bayılma,ölme,sakat kalma ihtimaliniz ''futbol''dan çok çok çok daha azdır. Emin olun. Hatta dövüş esnasında korumalıklar bile verir hocalar.

Son olarak adını tarihe altın harflerle yazdırmış, gelmiş geçmiş en iyi boksör olarak anılan ''Muhammed Ali''ye. Bakın arkadaşlar, bir kere Muhammed Ali'nin hastalığı ile antrenmanları kıyaslamak kadar aptalca bir şey olamaz. Bu adam, yıllarca gerçek maçlara,dünya şampiyonluk müsabakalarına çıktı. Yediği yumruk sayısının ve şiddetinin haddi hesabı yok. Eyvallah buraya kadar sıkıntı yok da. Be güzel kardeşim, sen salonda gerçek dövüşüp ağız burun kırmayacaksın ki, dövüşlerde birbirinize teknik uygulayacaksınız sadece. Birisi acımasızca vurmaya kalksa arkadan hoca bağırır zaten: ''Oğluuum,yavaş vursanaaa.'' diye. Yani anında müdahale eder. Sen şimdi gelip de ömrünü dünya şampiyonluklarına,şiddetli yumruklara,darbelere adamış bir insanın hastalığını, sıradan bir salonun sıradan antrenmanıyla kıyaslarsan bu da senin aptallığın olur açıkçası. Farkı anlayın.

Sizin de okuduğunuz gibi kendimi sadece ''Savunma'' açısından değil birçok konuda, gerek fiziksel gerek ruhsal kendimi geliştirebilme fırsatı buldum.

Benden bu kadar dostlar, sağlıcakla kalın :)
Kardeşim seni o kadar iyi anlıyorum ki ben de çok yakında böyle bı yazı yazmayı planlıyorum herkesin duygulari farkli tabii fakat etkileri aynı sizlere çok yakında sokakta yürümekten korkan çocuğun nasıl o sokaklarda saygın biri olma hikayesini anlatacağım çok sevecek ve motive olacaksınız bu güzel yazıların için teşekkür ediyorum kardeşim
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst