- Katılım
- 16 Eylül 2018
- Mesajlar
- 157
- Tepkime puanı
- 1,228
- Yaş
- 22
- Şehir
- İzmir
Bir süpermarkete girdiğinizi farz edin ve yan reyonda 10 üzerinden 10 puanlık bir kızla karşılaştığınızı düşünün. Hemen bir yanınız size "Gidip tanışmalıyım." diyecek. Bir diğer yanınız "Dur oğlum ne tanışması o kız sana bakar mı ?" diyecek. Ve bu böyle sürüp gidecek, peki ne mi olacak ? Büyük bir ihtimalle siz ikisi arasında karar verme aşamasını devam ettirirken kız çoktan gitmiş olacak, hepimizin başına gelen şey bu değil midir ?
Aslına bakarsanız size gelen o iki fikir var ya, birisi yapmanızı diğeri ise yapmamanızı söyleyen fikirler, işte o iki fikir de çok profesyonel bir yalancıdır. Bilinçaltınızın karanlık dehlizlerinden çıkıp sizi can noktanızdan vurup kendilerine inandırmaya çalışırlar. Birisi sizin tatmin dolu bir ilişki yaşama isteğinizi bulup onu vurmaya çalışır, diğeri ise sizin beceriksizliklerinizi size tekrar hatırlatıp size haddinizi bildirmeye çalışır.
Hangisine inandığınız önemli değil,sonuçta ikisi de birer yalancı demiştik.
Evet biliyorum biraz kafanız karışmış olabilir, "İyi de bundan benim çıkaracağım sonuç ne ? Bana faydası ne bu bilginin ?" diyor olabilirsiniz, açıklayalım o zaman,
Taoizm'de bir ilke vardır: Zıtlıkların İlkesi.
Bu ilke Yin ve Yang'tır, Kadın ve Erkektir, Siyah ve Beyazdır, Ateş ve Su'dur. Aklınıza ne kadar zıtlık geliyorsa hepsini bu ilkenin içine koyun. Daha demin süpermarkette karşılaştığınız düşünceler de dahil Çünkü bütün hayatımız zıtlıklardan ibarettir, bunlardan birini seçer ve diğerini dışlarız. Oysaki en büyük hatamız budur.
'İsrail' kelimesini hep sevmişimdir, çünkü bana büyük bir gerçeği hatırlatır. Bu bir millete,bir ırka ait bir kelime değildir, bu bizzat hayatı anlatan kelimedir. İsterseniz kelimeyi üçe bölelim ? İs-Ra-İl.
Kelimenin ilk parçası olan 'İs' Mısır Tanrıçası İsis'ten gelir, İsis güzelliğin,sanatın,dişiliğin ve dinin tanrısıdır. İkinci bölüm olan 'Ra' ise bunun tam tersidir, çünkü Ra Mısır'ın Güneş tanrısıdır ve otoriterdir,katıdır,erkeksidir ve şiddetlidir. İs ve Ra birbirine ne kadar zıtlar değil mi ? Tıpkı daha deminki düşünceleriniz gibi.
Ve en son olarak sıra 'İl' e gelir. İl ise "Tanrı" demektir. Yalnızca Tanrı, başka bir tanımı yok.
Peki bu İsrail kelimesi bize neyi anlatır ? İşte sır buradadır; Zıtlıklar senin için yalnızca birer aldatma, ne şu düşünce ne bu düşünce, ne şu karar ne bu karar, hepsi yanlış! Eğer hepsinden vazgeçebilirsen Tanrıyı bulursun.İşte bu hayatı akışına bırakmaktır, boşverin ne yaşanırsa yaşansın, sonuçta siz hayata müdahale etseniz de devam edecek etmeseniz de, yalnızca tek bir farkla; müdahale ederseniz hayat sizi üzecek. Bir nehire karşı mı yüzmek daha doğrudur yoksa hiçbir şey yapmayıp nehrin üstüne uzanıp nehirle birlikte sürüklenmek mi ?
Tabi biz bu kadar mistikleşmeyeceğiz Sayın Tanrım, kusura bakma şimdilik seni pas geçmek zorundayız. Bizim işimiz şimdilik yalnızca o süpermarketteki kızla.
Diyelim ki bu olayı artık biliyoruz, yani İsrail'i veya bir diğer tanımıyla Tao'yu,akışına bırakmayı. Aklınıza eminim ki düşünceler gelecektir yine, kafanızı kurcalayacaklardır, bundan kurtuluş yok. Fakat derin bir nefes alın ve o anki düşüncelerinizi bir kenara itin, siz düşüncelerinizle boğulurken hayat akmaya devam ediyor. Bir sonraki hareketinizin ne olacağını planlamayın, düşüncelerinizi dinlemeyin. İşte o an olan olur, gerçekten hayatın akışına kapılırsınız, bir sonraki hareketinizin, davranışınızın ne olacağını bilmezsiniz. Belki kızın yanına gidersiniz,belki gitmezsiniz. Gitmediniz mi ? Sağlık olsun demeye gerek yok, çünkü siz o an gitmediğiniz için bile mutlu oluyor olacaksınız, çünkü hayatın akışındasınız. Eğer gitseydiniz bile harikalar çıkaracaktınız, çünkü karşı taraftan bir beklentiniz yok, bir düşüncenize uymadınız, yalnızca akışa uydunuz.
Bu yüzden insanlar yüzyıllardır düşüncelerini durdurmaya çalışırlar, meditasyon ile,zikir ile, mantra ile; neyi yaptığınız önemli değil, sonuçta hepsi aynı yola çıkıyor. Zihniniz Havva,bedeniniz Adem, düşünceler ise o yasak elmayı size yediren Yılandır. Düşüncelerinizden kurtulmalısınız, tek yapmanız gereken derin bir nefes almak ve ne kadar hedefiniz, isteğiniz, sorununuz varsa hepsinden vazgeçmek ve bomboş olmaktır. Kızların hayran olacağı erkek olma isteğinizden vazgeçin, asosyal bir erkek mi kalıyor geriye ? O halde o erkek görüntüsünden de vazgeçin, şu ya da bu kişi olmaktan vazgeçin, uğraşmayın, zaman harcamayın bunlar olmak için, bomboş olun, "Ben kimim ?" sorusuna "Ben zekiyim" "Ben yakışıklıyım" "Ben Kazanovayım" demek yerine "Ben gördüğün kadarıyım" diyebilecek kadar etiketsizleştiğiniz an kendiniz olmayı başarırsınız, etiketler sizi yalnızca kısıtlar. işte etiketsiz olduğunuz o an; ne İs olursunuz ne de Ra, o ana isterseniz Tao deyin isterseniz hayat deyin isterseniz Tanrı Ve hayat size her neyi istiyorsanız onu vermeye başlar çünkü artık ona karşı direnmiyorsunuzdur, istediğiniz bir hedefiniz yoktur, bir amacınız yoktur, yalnızca nehirle birlikte sürükleniyorsunuzdur ve sürprizlere hazırlanmanızın gerektiğinin de bir işaretidir bu.
([Arşiv] -B.E-'ye sevgilerle.)
NOT: Tao meselesini daha iyi anlamak isteyenler Osho'nun tao kitaplarına bakabilirler.
A presto amici!
Aslına bakarsanız size gelen o iki fikir var ya, birisi yapmanızı diğeri ise yapmamanızı söyleyen fikirler, işte o iki fikir de çok profesyonel bir yalancıdır. Bilinçaltınızın karanlık dehlizlerinden çıkıp sizi can noktanızdan vurup kendilerine inandırmaya çalışırlar. Birisi sizin tatmin dolu bir ilişki yaşama isteğinizi bulup onu vurmaya çalışır, diğeri ise sizin beceriksizliklerinizi size tekrar hatırlatıp size haddinizi bildirmeye çalışır.
Hangisine inandığınız önemli değil,sonuçta ikisi de birer yalancı demiştik.
Evet biliyorum biraz kafanız karışmış olabilir, "İyi de bundan benim çıkaracağım sonuç ne ? Bana faydası ne bu bilginin ?" diyor olabilirsiniz, açıklayalım o zaman,
Taoizm'de bir ilke vardır: Zıtlıkların İlkesi.
Bu ilke Yin ve Yang'tır, Kadın ve Erkektir, Siyah ve Beyazdır, Ateş ve Su'dur. Aklınıza ne kadar zıtlık geliyorsa hepsini bu ilkenin içine koyun. Daha demin süpermarkette karşılaştığınız düşünceler de dahil Çünkü bütün hayatımız zıtlıklardan ibarettir, bunlardan birini seçer ve diğerini dışlarız. Oysaki en büyük hatamız budur.
'İsrail' kelimesini hep sevmişimdir, çünkü bana büyük bir gerçeği hatırlatır. Bu bir millete,bir ırka ait bir kelime değildir, bu bizzat hayatı anlatan kelimedir. İsterseniz kelimeyi üçe bölelim ? İs-Ra-İl.
Kelimenin ilk parçası olan 'İs' Mısır Tanrıçası İsis'ten gelir, İsis güzelliğin,sanatın,dişiliğin ve dinin tanrısıdır. İkinci bölüm olan 'Ra' ise bunun tam tersidir, çünkü Ra Mısır'ın Güneş tanrısıdır ve otoriterdir,katıdır,erkeksidir ve şiddetlidir. İs ve Ra birbirine ne kadar zıtlar değil mi ? Tıpkı daha deminki düşünceleriniz gibi.
Ve en son olarak sıra 'İl' e gelir. İl ise "Tanrı" demektir. Yalnızca Tanrı, başka bir tanımı yok.
Peki bu İsrail kelimesi bize neyi anlatır ? İşte sır buradadır; Zıtlıklar senin için yalnızca birer aldatma, ne şu düşünce ne bu düşünce, ne şu karar ne bu karar, hepsi yanlış! Eğer hepsinden vazgeçebilirsen Tanrıyı bulursun.İşte bu hayatı akışına bırakmaktır, boşverin ne yaşanırsa yaşansın, sonuçta siz hayata müdahale etseniz de devam edecek etmeseniz de, yalnızca tek bir farkla; müdahale ederseniz hayat sizi üzecek. Bir nehire karşı mı yüzmek daha doğrudur yoksa hiçbir şey yapmayıp nehrin üstüne uzanıp nehirle birlikte sürüklenmek mi ?
Tabi biz bu kadar mistikleşmeyeceğiz Sayın Tanrım, kusura bakma şimdilik seni pas geçmek zorundayız. Bizim işimiz şimdilik yalnızca o süpermarketteki kızla.
Diyelim ki bu olayı artık biliyoruz, yani İsrail'i veya bir diğer tanımıyla Tao'yu,akışına bırakmayı. Aklınıza eminim ki düşünceler gelecektir yine, kafanızı kurcalayacaklardır, bundan kurtuluş yok. Fakat derin bir nefes alın ve o anki düşüncelerinizi bir kenara itin, siz düşüncelerinizle boğulurken hayat akmaya devam ediyor. Bir sonraki hareketinizin ne olacağını planlamayın, düşüncelerinizi dinlemeyin. İşte o an olan olur, gerçekten hayatın akışına kapılırsınız, bir sonraki hareketinizin, davranışınızın ne olacağını bilmezsiniz. Belki kızın yanına gidersiniz,belki gitmezsiniz. Gitmediniz mi ? Sağlık olsun demeye gerek yok, çünkü siz o an gitmediğiniz için bile mutlu oluyor olacaksınız, çünkü hayatın akışındasınız. Eğer gitseydiniz bile harikalar çıkaracaktınız, çünkü karşı taraftan bir beklentiniz yok, bir düşüncenize uymadınız, yalnızca akışa uydunuz.
Bu yüzden insanlar yüzyıllardır düşüncelerini durdurmaya çalışırlar, meditasyon ile,zikir ile, mantra ile; neyi yaptığınız önemli değil, sonuçta hepsi aynı yola çıkıyor. Zihniniz Havva,bedeniniz Adem, düşünceler ise o yasak elmayı size yediren Yılandır. Düşüncelerinizden kurtulmalısınız, tek yapmanız gereken derin bir nefes almak ve ne kadar hedefiniz, isteğiniz, sorununuz varsa hepsinden vazgeçmek ve bomboş olmaktır. Kızların hayran olacağı erkek olma isteğinizden vazgeçin, asosyal bir erkek mi kalıyor geriye ? O halde o erkek görüntüsünden de vazgeçin, şu ya da bu kişi olmaktan vazgeçin, uğraşmayın, zaman harcamayın bunlar olmak için, bomboş olun, "Ben kimim ?" sorusuna "Ben zekiyim" "Ben yakışıklıyım" "Ben Kazanovayım" demek yerine "Ben gördüğün kadarıyım" diyebilecek kadar etiketsizleştiğiniz an kendiniz olmayı başarırsınız, etiketler sizi yalnızca kısıtlar. işte etiketsiz olduğunuz o an; ne İs olursunuz ne de Ra, o ana isterseniz Tao deyin isterseniz hayat deyin isterseniz Tanrı Ve hayat size her neyi istiyorsanız onu vermeye başlar çünkü artık ona karşı direnmiyorsunuzdur, istediğiniz bir hedefiniz yoktur, bir amacınız yoktur, yalnızca nehirle birlikte sürükleniyorsunuzdur ve sürprizlere hazırlanmanızın gerektiğinin de bir işaretidir bu.
([Arşiv] -B.E-'ye sevgilerle.)
NOT: Tao meselesini daha iyi anlamak isteyenler Osho'nun tao kitaplarına bakabilirler.
A presto amici!