- Katılım
- 29 Ocak 2019
- Mesajlar
- 138
- Tepkime puanı
- 200
- Yaş
- 34
- Şehir
- Konya
Hepiniz değişimi istiyorsunuz. Bu kadar kolay mı sizce? Belki de kolay ama sırları bilmiyorsunuz. Gerçekten olabileceğinin en iyisi olduktan sonra yapabileceklerinizi bilmiyorsunuz. Bana güvenin demeyeceğim ne de bir başkasına. Bu yazıyo okurken tek isteğim kendinize güvenmeniz. O yüzden buradan başlayacağım.
Şu an gerçekten hepiniz ölüsünüz ölü. Şu hayata gelmeden önce bir kıymetiniz yoktu. Belki de gittikten sonra bile bir iz bırakamayacaksınız. Bundan korkun, hayatta hiç bir işe yaramamaktan, bir iz bırakamadan ölmekten korkun. Bu korkuyla çalışın. Bu korkuyla inanın. Buradaki herkes genç yaşlarda ve gelişime aç. Öncelikle size gereken temel şey: Özgüven, özsaygı, mutluluk. Özgüven nedir biliyor musunuz? Özgüven kendine inanmak demektir, yapabileceğini bilmek demektir. Futbol oynamaktan gram anlamıyorsun ama buna vakit ayırıp çalışırsam bunu yapabileceğine inanç demektir. Yapamadığında gücü yine kendinde bulmak demektir. Neden hala kızlarla konuşurken, sahnede heyecanlanıyorsun biliyor musun? Çünkü korkuyorsun. Karşındaki insan ya da insanlar sana ne der bundan korkuyorsun. Hala umursuyorsun. Özgüvenin birinci şartı: Kendine inanmak. İkinci şartı: Başkalarının ne dediğini takmamak. Sizi eleştirebilirler. Bu eleştilerde gerekeni alıp gerekmeyeni umursamayın. Sizin zararınıza davranan kimseyi takmayın. Güler mi dalga geçer mi bunu niye umursayasınız ki. Sanane onlardan. Zor mu geliyor umursamamak. Şöyle düşünün ve böyle motive olun: Bu hayata bir kez geliyorsun, 80 yıl yaşayacaksın, sonra gideceksin. Ve bu hayatı böyle başkalarına bakarak mı geçireceksiniz. Aldığımız her nefes kıymetli. Aldıpınız nefesi bir daha alamayacaksınız. Bu yazıyı ilk kez okur gibi meraklı olamayacaksınız. Bu bir motivasyon konuşması değil saf bilgi veriyorum. Kendinize güvenin. Belki bunu demekle kolay değil ama telkin verin kendinize. Aynanın karşısına geçin yapabileceğime inanıyorum diyin. Yapacağım uln diyin. Belki kendinizi sürekli gaza getiriyorsunuz ama kızın karşısına geçince stres yaşıyorsunuz. Neden biliyor musun? Eski sen seni geri çekmye çalışıyor. Beynin yeni şeyler istemiyor. Sen mi beynini kontrol ediyorsun, beynin mi seni? Diyin ki kendinize ben eski ben değilim, ben başarabilirm. Adımlarımda taşaklarımı hissederim diyin. Eski duygular rahatsız edecek. Bana da oluyor bazen ama duygularına takılıp kalırsan hayatını yaşayamazsın. İnsanları umursamadığın gibi duygularını da umursamayacaksın istemediklerini. Bu yazıyı okumakla özgüveniniz bir miktar değişecek ama %1. Senin kendine inanman telkin verip beynini inandırman lazım. Heyecan korku yaşadığında bundan çekinmeyin, aksine sevin. Nadiren ben de hissediyorum ve olduğunda buna takılıp kalmak yerine o kadar mutlu oluyorum ki biraz zorlanmak çok zevkli olacak diyorum. Şu önemli sözü uygulayın: “Fake it till you make it”. Hayatta her yere özgüvenli gidin. Olacağına inanın. Hissedin içinizdeki gücü. Özgüven bambaşka, gerçekten hissettiğinizde bir daha bırakamayacaksınız.
Tavsiyeler:
Aynanın karşısında telkin.
Geçmişe takılıp kalmamak.
Heyecanlandığın, korktuğun şeyi bilerek yapmak.
Olana kadar oluyormuş gibi davranmak.
Hatalarından ders çıkarmak.
Her yere giderken %500 kendine inanarak gitmek(telkinle olur).
Özsaygı:
Kendini sevmek, olduğun insana saygı duymak demektir. Bu olmadan olmaz. Arkadaşlar kimseden üstün değilsiniz. Böyle bir telkin de vermeyin. İnsanlara saygı duyun onlar da size saygı duysun. Özsaygınız gelişsin. Olduğunuz insanla mutlu olun. KİMSEYİ TAKLİT ETMEYİN. Kimseyle yarışa girmeyin. Birine bakıp bu ben ondan iyiyim falan demeyin. Herkes eşit bu hayatta. Bir üstünlüğünğz olacaksa çabalamanız çalışmanız özgğveniniz olsun. Hiçbir şeyi başarmadan en iyisiyim diye telkin vermeyin. Ama şu çok gğzel bir telkin: Bana bir hafta ver o iş için çalışayım, o konuda en iyisi olurum de. Misal kız düşürmek bu hayatta illaki benden iyisi olabilir ben bunu düşünmem. Ben çalıştım ve karşımdaki kıza giderken dünyadaki reddedilemeyecek, en iyi erkek gibi hissederim. Ama reddedilirsem en ufak özgğvenim değişmez. Böyle şartlayın kendinizi.
Diğer partlarda görüşmek üzere.
-HayatıSevenAdam
Şu an gerçekten hepiniz ölüsünüz ölü. Şu hayata gelmeden önce bir kıymetiniz yoktu. Belki de gittikten sonra bile bir iz bırakamayacaksınız. Bundan korkun, hayatta hiç bir işe yaramamaktan, bir iz bırakamadan ölmekten korkun. Bu korkuyla çalışın. Bu korkuyla inanın. Buradaki herkes genç yaşlarda ve gelişime aç. Öncelikle size gereken temel şey: Özgüven, özsaygı, mutluluk. Özgüven nedir biliyor musunuz? Özgüven kendine inanmak demektir, yapabileceğini bilmek demektir. Futbol oynamaktan gram anlamıyorsun ama buna vakit ayırıp çalışırsam bunu yapabileceğine inanç demektir. Yapamadığında gücü yine kendinde bulmak demektir. Neden hala kızlarla konuşurken, sahnede heyecanlanıyorsun biliyor musun? Çünkü korkuyorsun. Karşındaki insan ya da insanlar sana ne der bundan korkuyorsun. Hala umursuyorsun. Özgüvenin birinci şartı: Kendine inanmak. İkinci şartı: Başkalarının ne dediğini takmamak. Sizi eleştirebilirler. Bu eleştilerde gerekeni alıp gerekmeyeni umursamayın. Sizin zararınıza davranan kimseyi takmayın. Güler mi dalga geçer mi bunu niye umursayasınız ki. Sanane onlardan. Zor mu geliyor umursamamak. Şöyle düşünün ve böyle motive olun: Bu hayata bir kez geliyorsun, 80 yıl yaşayacaksın, sonra gideceksin. Ve bu hayatı böyle başkalarına bakarak mı geçireceksiniz. Aldığımız her nefes kıymetli. Aldıpınız nefesi bir daha alamayacaksınız. Bu yazıyı ilk kez okur gibi meraklı olamayacaksınız. Bu bir motivasyon konuşması değil saf bilgi veriyorum. Kendinize güvenin. Belki bunu demekle kolay değil ama telkin verin kendinize. Aynanın karşısına geçin yapabileceğime inanıyorum diyin. Yapacağım uln diyin. Belki kendinizi sürekli gaza getiriyorsunuz ama kızın karşısına geçince stres yaşıyorsunuz. Neden biliyor musun? Eski sen seni geri çekmye çalışıyor. Beynin yeni şeyler istemiyor. Sen mi beynini kontrol ediyorsun, beynin mi seni? Diyin ki kendinize ben eski ben değilim, ben başarabilirm. Adımlarımda taşaklarımı hissederim diyin. Eski duygular rahatsız edecek. Bana da oluyor bazen ama duygularına takılıp kalırsan hayatını yaşayamazsın. İnsanları umursamadığın gibi duygularını da umursamayacaksın istemediklerini. Bu yazıyı okumakla özgüveniniz bir miktar değişecek ama %1. Senin kendine inanman telkin verip beynini inandırman lazım. Heyecan korku yaşadığında bundan çekinmeyin, aksine sevin. Nadiren ben de hissediyorum ve olduğunda buna takılıp kalmak yerine o kadar mutlu oluyorum ki biraz zorlanmak çok zevkli olacak diyorum. Şu önemli sözü uygulayın: “Fake it till you make it”. Hayatta her yere özgüvenli gidin. Olacağına inanın. Hissedin içinizdeki gücü. Özgüven bambaşka, gerçekten hissettiğinizde bir daha bırakamayacaksınız.
Tavsiyeler:
Aynanın karşısında telkin.
Geçmişe takılıp kalmamak.
Heyecanlandığın, korktuğun şeyi bilerek yapmak.
Olana kadar oluyormuş gibi davranmak.
Hatalarından ders çıkarmak.
Her yere giderken %500 kendine inanarak gitmek(telkinle olur).
Özsaygı:
Kendini sevmek, olduğun insana saygı duymak demektir. Bu olmadan olmaz. Arkadaşlar kimseden üstün değilsiniz. Böyle bir telkin de vermeyin. İnsanlara saygı duyun onlar da size saygı duysun. Özsaygınız gelişsin. Olduğunuz insanla mutlu olun. KİMSEYİ TAKLİT ETMEYİN. Kimseyle yarışa girmeyin. Birine bakıp bu ben ondan iyiyim falan demeyin. Herkes eşit bu hayatta. Bir üstünlüğünğz olacaksa çabalamanız çalışmanız özgğveniniz olsun. Hiçbir şeyi başarmadan en iyisiyim diye telkin vermeyin. Ama şu çok gğzel bir telkin: Bana bir hafta ver o iş için çalışayım, o konuda en iyisi olurum de. Misal kız düşürmek bu hayatta illaki benden iyisi olabilir ben bunu düşünmem. Ben çalıştım ve karşımdaki kıza giderken dünyadaki reddedilemeyecek, en iyi erkek gibi hissederim. Ama reddedilirsem en ufak özgğvenim değişmez. Böyle şartlayın kendinizi.
Diğer partlarda görüşmek üzere.
-HayatıSevenAdam