- Katılım
- 10 Haziran 2019
- Mesajlar
- 12
- Tepkime puanı
- 5
- Yaş
- 26
- Şehir
- Bursa
Yaklaşık 2,5 seneden beri TRP etrafında gelişen ve biriken külliyatla ilgilenmekteyim. Bu birikimden, mümkün olan en üst düzeyde yararlanabildiğim ve önerilenleri tümüyle tatbik edebildiğim söylenemez; ancak birtakım küçük detayları (postür, nofap, giyim-kuşam vb) önemseme ve kadın-erkek ilişkileri, erkeklik gibi bazı konularda farkındalık edinimi nevinden kazanımlar elde ettiğimi de belirtmem gerekiyor. Bu alanda emek veren herkese, küçük teşekkürü borç bilirim. Öte yandan yazılan, çizilen şeylerin gerçeklikle uygunluğu konusundaki, okumalar yaptıkça dışarıdaki sahnelere daha duyarlı bir gözle bakar hale gelmemle keşfettiğim bazı pürüzlü noktaları, bunlar hakkındaki düşüncelerimi de açıklamak istiyorum.
Burada ve benzer platformlarda, kişinin kendisini geliştirmesinin ne kadar erdemli, doğru ve faydalı bir hareket olduğundan bahsediliyor; bu gelişimin, kadınlara karşı elimizi daha çok kuvvetlendireceği anlatılıyor. Kişisel gelişimin her türlüsü -bilhassa spor ve dil alanlarındaki- insana manevi ve maddî tatmin olarak geri dönecektir, bunda mutabıkız: Ama sokakta gördüklerim, bu yöndeki çabaların karşı cinsi elde etmede, zannedildiği kadar etkili olmayabileceği kanaatini uyandırdı: Göbek ve bel çevresinde simitle gezen kiloluların da çöp şiş kolluların da kültürsüz ve çirkin adamların da kısa boyluların da yanlarında kızlar oluyor. İstisnalar kaideyi bozmaz, dememek lazım; zira bunlar istisnaî durumlar değil. Buradan, sakın ola vücut gelişimi/mental gelişim gereksizdir neticesi çıkarıp sandalyeye, koltuğa serilmeyin; ama öyle görünüyor ki 40 cm kol olmadan da bir şeyler yapılabiliyor.
İkinci itirazım, mental gelişim sürecinin dayandığı en önemli aktivitelerin başında gelen kültürlenme üzerine: Burada, özellikle kitap tavsiyesi postlarında gördüğümüz üzere, bilgi birikiminin seviyesinden memnun olmayan arkadaşlarımız, bilenlerden, okuma alışkanlığı olanlardan, çeşitli konular üzerine kaleme alınmış kitaplara dair tavsiyeler alıyorlar. Maksat, konuşurken tıkanma ve tökezleme yaşamamak. Kızlarla içli dışlı olan tecrübeli, konuşkan arkadaşlarımız hak verir mi bilmem; lakin kızların çoğunun "yüksek" muhabbetlerden sıkıldığını düşünüyor ve görüyorum. Vereceğim örnek biraz havada kalabilir; ancak atıyorum, çoğu kızın Türkçülüğün Esasları'ndan konuşmaktan ya da Harari kitaplarını tartışmaktan bunalacağını tahmin ediyorum. Genel olarak bilgiye dönük iştahı düşük bir toplumuz; kızlarımız bu konuda daha tok (!). Haliyle, ilk bölümde bahsettiğim noktaya dönüyoruz: Kendiniz için okuyorsanız ne âlâ, ama 'sadece" karşı cinsi etkilemek için bu husuta kılı kırk yarmak ne kadar elzem?
İki madde hakkındaki düşünce, eleştiri ve katkılarınızı bekliyorum. Yönetim, içeriğinin kişisel gelişim açısından demoralize edici olduğunu düşünürse, yazıyı kaldırabilir.
Burada ve benzer platformlarda, kişinin kendisini geliştirmesinin ne kadar erdemli, doğru ve faydalı bir hareket olduğundan bahsediliyor; bu gelişimin, kadınlara karşı elimizi daha çok kuvvetlendireceği anlatılıyor. Kişisel gelişimin her türlüsü -bilhassa spor ve dil alanlarındaki- insana manevi ve maddî tatmin olarak geri dönecektir, bunda mutabıkız: Ama sokakta gördüklerim, bu yöndeki çabaların karşı cinsi elde etmede, zannedildiği kadar etkili olmayabileceği kanaatini uyandırdı: Göbek ve bel çevresinde simitle gezen kiloluların da çöp şiş kolluların da kültürsüz ve çirkin adamların da kısa boyluların da yanlarında kızlar oluyor. İstisnalar kaideyi bozmaz, dememek lazım; zira bunlar istisnaî durumlar değil. Buradan, sakın ola vücut gelişimi/mental gelişim gereksizdir neticesi çıkarıp sandalyeye, koltuğa serilmeyin; ama öyle görünüyor ki 40 cm kol olmadan da bir şeyler yapılabiliyor.
İkinci itirazım, mental gelişim sürecinin dayandığı en önemli aktivitelerin başında gelen kültürlenme üzerine: Burada, özellikle kitap tavsiyesi postlarında gördüğümüz üzere, bilgi birikiminin seviyesinden memnun olmayan arkadaşlarımız, bilenlerden, okuma alışkanlığı olanlardan, çeşitli konular üzerine kaleme alınmış kitaplara dair tavsiyeler alıyorlar. Maksat, konuşurken tıkanma ve tökezleme yaşamamak. Kızlarla içli dışlı olan tecrübeli, konuşkan arkadaşlarımız hak verir mi bilmem; lakin kızların çoğunun "yüksek" muhabbetlerden sıkıldığını düşünüyor ve görüyorum. Vereceğim örnek biraz havada kalabilir; ancak atıyorum, çoğu kızın Türkçülüğün Esasları'ndan konuşmaktan ya da Harari kitaplarını tartışmaktan bunalacağını tahmin ediyorum. Genel olarak bilgiye dönük iştahı düşük bir toplumuz; kızlarımız bu konuda daha tok (!). Haliyle, ilk bölümde bahsettiğim noktaya dönüyoruz: Kendiniz için okuyorsanız ne âlâ, ama 'sadece" karşı cinsi etkilemek için bu husuta kılı kırk yarmak ne kadar elzem?
İki madde hakkındaki düşünce, eleştiri ve katkılarınızı bekliyorum. Yönetim, içeriğinin kişisel gelişim açısından demoralize edici olduğunu düşünürse, yazıyı kaldırabilir.
Son düzenleme: