- Katılım
- 10 Nisan 2018
- Mesajlar
- 110
- Tepkime puanı
- 161
- Şehir
- Antalya
insanlara "cesur ol" denildiğinde genelde bunu "korkmamak", "korkusuz olmak" olarak düşünürler.
işte bu yanılgı yüzünden bir çoğunuz kendinizi cesaretsiz olarak görürsünüz ve bunun aşağılık kompleksini yaşarsınız.
bu hayatta bir çok cesurca iş yaptım. fakat bu o anlarda korku duymadığım anlamına mı gelir? korkudan, heyecandan bacaklarımın titrediği, sesimin çıkmadığı veya yüzümün kıpkırmızı olduğu anlardı bir çoğu.
mesela, yolda çok güzel bir kız gördüğünü varsayalım. hemen içinden bir ses sana "git konuş şu kızla!" diye haykırıyor. fakat sen bir anda korkmaya, yapamam demeye başlıyorsun. bunları düşündükçe de kendini korkak olarak hissetmeye ve daha da dibe batmaya başlıyorsun..
oysa cesaret, korkudan doğar. hanginiz bir bardak kahve içmekten korkar? hiç biriniz değil mi? bu çok anlamsız. neden bir insan kahve içmekten korksun ki. bu yüzden kahve içerken kendinizi cesur hissetmezsiniz. veya su içerken, veya adım atarken veya elinizle saçınızı düzeltirken, veya.. veya. veya... bunlar ve benzeri sıradan işleri yaparken korku duymazsınız ve ayni şekilde bu yüzden de bunları yaptığınız için kendinizi cesur hissetmezsiniz.
buradan çıkarmanız gereken sonuç; cesur olabilmek için, önce korkmak gerekli.
emin ol bir kızla konuşurken eğer hiç heyecan, korku duymasaydın, o işi yaparken kendini cesur hissetmezdin.
cesaretli olmak, korkunun üzerine gitmektir. "korkmuyorum, öyleyse cesurum" değil, "korkuyorum ve yine de yapıyorum, öyleyse cesurum" demelisin.
seni cesur yapan korkusuzluğun değil, korktuğun halde yapıyor olmandır.
işte bu yanılgı yüzünden bir çoğunuz kendinizi cesaretsiz olarak görürsünüz ve bunun aşağılık kompleksini yaşarsınız.
bu hayatta bir çok cesurca iş yaptım. fakat bu o anlarda korku duymadığım anlamına mı gelir? korkudan, heyecandan bacaklarımın titrediği, sesimin çıkmadığı veya yüzümün kıpkırmızı olduğu anlardı bir çoğu.
mesela, yolda çok güzel bir kız gördüğünü varsayalım. hemen içinden bir ses sana "git konuş şu kızla!" diye haykırıyor. fakat sen bir anda korkmaya, yapamam demeye başlıyorsun. bunları düşündükçe de kendini korkak olarak hissetmeye ve daha da dibe batmaya başlıyorsun..
oysa cesaret, korkudan doğar. hanginiz bir bardak kahve içmekten korkar? hiç biriniz değil mi? bu çok anlamsız. neden bir insan kahve içmekten korksun ki. bu yüzden kahve içerken kendinizi cesur hissetmezsiniz. veya su içerken, veya adım atarken veya elinizle saçınızı düzeltirken, veya.. veya. veya... bunlar ve benzeri sıradan işleri yaparken korku duymazsınız ve ayni şekilde bu yüzden de bunları yaptığınız için kendinizi cesur hissetmezsiniz.
buradan çıkarmanız gereken sonuç; cesur olabilmek için, önce korkmak gerekli.
emin ol bir kızla konuşurken eğer hiç heyecan, korku duymasaydın, o işi yaparken kendini cesur hissetmezdin.
cesaretli olmak, korkunun üzerine gitmektir. "korkmuyorum, öyleyse cesurum" değil, "korkuyorum ve yine de yapıyorum, öyleyse cesurum" demelisin.
seni cesur yapan korkusuzluğun değil, korktuğun halde yapıyor olmandır.