- Katılım
- 5 Nisan 2018
- Mesajlar
- 89
- Tepkime puanı
- 100
- Şehir
- Ankara
Arkadaşlar merhaba.
Uzun bir süredir forumdayım. Şimdiye kadar ara sıra başlıklara göz atip çıktım ara sıra 2-3 yazı okudum. Bazı zaman aralıklarında foruma hiç girmedim. Şimdiye kadar tükettim şuan da sisteme tükettiğim kadar içerik üretmek için yazmaya başlıyorum. Beklentileri çok yükseltmeden hafif bir makale ile başlamak; gelecek başlıklar için yüksek beklentiler içerisine girmenizi engelleyecektir.
ben 2 kere 2 nin 4 ettiğini biliyorsam ve bunu bir başkası daha biliyorsa bu benim bir işime yaramaz. Daha açık olmak gerekirse -iliskilerden örnek vereyim- ben kadınları tavlamayı biliyorsam ve bunu birçok kişi biliyorsa o kadar az kullanabilirim bu bilgiyi. Çünkü bu işi bilen sayısı arttıkça kişi başı o kadar az kadın demektir.
Diyelim ki ben Türkiye'yim ve Nükleer Bomba üretebiliyorum. Ve nasıl yapılacağını başka ülkeler bilmiyorsa bu bana güç getirir(bombayı yapmam için gerekli materyalleri dahil etmezsek) onlara bu bilgiyi satabilirim ya da hiç paylaşmam. Fakat diğer ülkelerde bu bilgiyi biliyorsa ben bu bilgiyi satamam.
O yüzden bazı konularda uzmanlaştıkça daha derinlere indikçe o bilgileri bilen çok daha az insanla yollarınız kesişecektir.
Durmadan sevdiğimiz alanlarda kendimizi geliştirmemiz bizim için şimdide olmasa bile gelecekte çok işimize yarayacaktır. Gelecek dedim ama bu geleceğin çokta uzakta olması da gerekmez. Sen şimdi bir konuda bilgi öğrenirsin 2 gün sonra arkadaş ortamında yeri gelir söylersin.
Bildiğin bir şeyi arkadaş ortamında söylediğinde bilindik birşey olması ve insanların pek şaşırmaması bizim pekte bir işimize yaramayacaktır. Fakat çoğu insanın bilmediği ve dile getirmediği bir bilgi paylaşımı yaparsanız insanların dikkatini çeker ve saygı duyulursunuz.
Pareto Teoremi'yle birleştirirsek; kadınlar en tepedeki yüzde 20'lik erkekleri arzularlar.(ada örneğini biliyorsunuzdur) Erkeklerin hepsi kendini geliştirmeye spor yapmaya para kazanmaya iyi giyinmeye başlayınca bütün erkekler yine mutlu olmayacak yeniden yüzde 20'lik bir üst tepe belirlenecektir. Buna da zaten hipergami diyoruz. Zayıf ve güçsüz olanların elenmesi. Şimdiye kadar hipergami işledi diyelim (görücü usulü, örf adet dahil etmezsek) kadınlar(insanlardan örnek veriyorum çok kapsamlı değil) şimdiye kadar hep o yüzde 20'lik kesimden çocukları meydana getirdiler. Yaşadığımız devirde şimdiye kadar binlerce yıldır bu böyle sürdü her kadın sağlıklı ve düzgün yavrular meydana getirdi, ama yine yeniden bütün güçlü sağlıklı genlere sahip erkeklerin arasından en iyi yüzde 20'lik kesim seçilecek. Hipergami daima daha iyisine varmaya çalıştırır. Yani sürekli gelişim şart.
Bu konu başlığını seçmeme ve bana ilham veren Kitap Oktay Sinanoğlu'nun kaleme aldığı Bye Bye Türkçe adlı eseridir.
Son olarak alt başlık olarak kitabın içerisinde yer alan bir sözle bitirmek istiyorum; "Ancak başkasının bilmediği bilgi Güç'tür".
Sağlıcakla Kalın. Görüşmek Üzere.
Uzun bir süredir forumdayım. Şimdiye kadar ara sıra başlıklara göz atip çıktım ara sıra 2-3 yazı okudum. Bazı zaman aralıklarında foruma hiç girmedim. Şimdiye kadar tükettim şuan da sisteme tükettiğim kadar içerik üretmek için yazmaya başlıyorum. Beklentileri çok yükseltmeden hafif bir makale ile başlamak; gelecek başlıklar için yüksek beklentiler içerisine girmenizi engelleyecektir.
ben 2 kere 2 nin 4 ettiğini biliyorsam ve bunu bir başkası daha biliyorsa bu benim bir işime yaramaz. Daha açık olmak gerekirse -iliskilerden örnek vereyim- ben kadınları tavlamayı biliyorsam ve bunu birçok kişi biliyorsa o kadar az kullanabilirim bu bilgiyi. Çünkü bu işi bilen sayısı arttıkça kişi başı o kadar az kadın demektir.
Diyelim ki ben Türkiye'yim ve Nükleer Bomba üretebiliyorum. Ve nasıl yapılacağını başka ülkeler bilmiyorsa bu bana güç getirir(bombayı yapmam için gerekli materyalleri dahil etmezsek) onlara bu bilgiyi satabilirim ya da hiç paylaşmam. Fakat diğer ülkelerde bu bilgiyi biliyorsa ben bu bilgiyi satamam.
O yüzden bazı konularda uzmanlaştıkça daha derinlere indikçe o bilgileri bilen çok daha az insanla yollarınız kesişecektir.
Durmadan sevdiğimiz alanlarda kendimizi geliştirmemiz bizim için şimdide olmasa bile gelecekte çok işimize yarayacaktır. Gelecek dedim ama bu geleceğin çokta uzakta olması da gerekmez. Sen şimdi bir konuda bilgi öğrenirsin 2 gün sonra arkadaş ortamında yeri gelir söylersin.
Bildiğin bir şeyi arkadaş ortamında söylediğinde bilindik birşey olması ve insanların pek şaşırmaması bizim pekte bir işimize yaramayacaktır. Fakat çoğu insanın bilmediği ve dile getirmediği bir bilgi paylaşımı yaparsanız insanların dikkatini çeker ve saygı duyulursunuz.
Pareto Teoremi'yle birleştirirsek; kadınlar en tepedeki yüzde 20'lik erkekleri arzularlar.(ada örneğini biliyorsunuzdur) Erkeklerin hepsi kendini geliştirmeye spor yapmaya para kazanmaya iyi giyinmeye başlayınca bütün erkekler yine mutlu olmayacak yeniden yüzde 20'lik bir üst tepe belirlenecektir. Buna da zaten hipergami diyoruz. Zayıf ve güçsüz olanların elenmesi. Şimdiye kadar hipergami işledi diyelim (görücü usulü, örf adet dahil etmezsek) kadınlar(insanlardan örnek veriyorum çok kapsamlı değil) şimdiye kadar hep o yüzde 20'lik kesimden çocukları meydana getirdiler. Yaşadığımız devirde şimdiye kadar binlerce yıldır bu böyle sürdü her kadın sağlıklı ve düzgün yavrular meydana getirdi, ama yine yeniden bütün güçlü sağlıklı genlere sahip erkeklerin arasından en iyi yüzde 20'lik kesim seçilecek. Hipergami daima daha iyisine varmaya çalıştırır. Yani sürekli gelişim şart.
Bu konu başlığını seçmeme ve bana ilham veren Kitap Oktay Sinanoğlu'nun kaleme aldığı Bye Bye Türkçe adlı eseridir.
Son olarak alt başlık olarak kitabın içerisinde yer alan bir sözle bitirmek istiyorum; "Ancak başkasının bilmediği bilgi Güç'tür".
Sağlıcakla Kalın. Görüşmek Üzere.