Bizleri biz yapan duygularımızdır. Her olay karşısında mutlaka bir tür duygusal tepki veririz. Ama doğası gereği kadınlar erkeklere göre daha fazla duygusal tepkiler verir ve kararlarını alırken mantık yerine o an hissettiği duygularına göre karar verirler. Çünkü kadınlar duygularıyla hareket eder erkekler ise mantıklarıyla hareket etmek zorundadır. Illaki hayat içerisinde duygularımıza kulak vermemiz gereken alacağımız kararlar olacaktır ama erkeğin güçlü, ayakta kalabilen, alfa karakterde olması gerektiği için duygularımızı yönetebilen mantıklı bireyler olmak zorundayız.

Gündelik hayatta hemen hemen hergün duygusal manipülasyonlara maruz kalırız. Eğer uyanık olmayıp bu dışsal saldırıları fark edemezsek belli zaman sonra psikolojimiz ve dayanma gücümüz zayıflamaya başlar. Bazen bu saldır ve manipülasyonlar o kadar güçlü olur ki savunma mekanizmamız bir anda çökebilir. Işte duygularımızı kontrol etme kısmı da burada devreye giriyor. Eğer hangi saldırı, hangi olay, hangi şartlar karşısında nasıl tepki vereceğimizi öğrenip içselleştiririrsek duygusal olarak da o kadar az tahribaha uğrarız. Savunma mekanizmamızı geliştirmemiz bundan dolayı önemli.

Dışsal veya içsel negatif duyguları hissettiğimizde olay anında duygusal tepki vererek hareket etmek yerine duygularımızı kontrol edip mantığımızla hareket edersek yıpranmayı en aza indirip olaydan etkilenmeden kurtulabiliriz.
(alıntı)