- Katılım
- 9 Nisan 2018
- Mesajlar
- 361
- Tepkime puanı
- 3,201
- Şehir
- Antalya
Kavramları birbirine karıştırıp çorba etmişsin yine. Lâiklik ateistlere yönelik bir yönetim biçimi değildir.
Evvelâ ateizmin ne olduğunu bilmek gerekiyor ki doğru düşünebilesin.
Ateizm TDK'nın tanımıyla 'Tanrıtanımazlık' olarak belirtiliyor ve alt kolları olarak da natüralizm ve maddeciliğe isnat ediliyor.
Lâiklik ise din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demektir. Yani, eğer ki lâiklik ateist bir yönetim biçimi olsaydı 'din işleri' olmaz sadece 'devlet işleri' olurdu çünkü ateist olan adam zaten düşüncesi gereği dine dâir bir bölümü kabul etmiyor.
Örneklerini Mao dönemi Çin'inde ya da Lenin dönemi Rusya'sında bolca görebilirsin.
Senin mantığına göre Islâmiyet'in ilk dönemlerinde Hazreti Muhammed'in kurmuş olduğu Medine Konfederasyonu'nda kabul edilen Medine Vesikası da ateist görüşlü bir vesika biçimi oluyor o hâlde. Çünkü Medine Konfederasyonu'nda başta Evs ve Hazrec kabileleri olmak üzere birçok gayrimüslim de bulunmaktaydı ve kararlar ortak bir şekilde alınmaktaydı.
Üstelik, taraflardan hiçbirisi "benim dinim böyle emretti, benim dediğim olacak" diye bir tavra da bürünmemişti. Bir tartışma çıktığında konfederasyon başkanı ve şehir ordularının kumandanı olarak Hazreti Muhammed tartışmayı meclise taşır ve herkes yine ortak bir karar alırdı.
Al sana bal gibi de lâiklik kardeşim. Ne müslüman kendi şeriatını dikte etmiş ne de diğer dinin mensupları kendi şeriatını dikte etmiş.
Yani, velhasılıkelam, laikliğe b*k atmak istiyorsan seni zor bir süreç bekliyor zira bu laikliği Islâmiyette hakkıyla uygulamış ilk kişi olan Hazreti Peygamberden başlaman gerekiyor.
Evvelâ ateizmin ne olduğunu bilmek gerekiyor ki doğru düşünebilesin.
Ateizm TDK'nın tanımıyla 'Tanrıtanımazlık' olarak belirtiliyor ve alt kolları olarak da natüralizm ve maddeciliğe isnat ediliyor.
Lâiklik ise din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demektir. Yani, eğer ki lâiklik ateist bir yönetim biçimi olsaydı 'din işleri' olmaz sadece 'devlet işleri' olurdu çünkü ateist olan adam zaten düşüncesi gereği dine dâir bir bölümü kabul etmiyor.
Örneklerini Mao dönemi Çin'inde ya da Lenin dönemi Rusya'sında bolca görebilirsin.
Senin mantığına göre Islâmiyet'in ilk dönemlerinde Hazreti Muhammed'in kurmuş olduğu Medine Konfederasyonu'nda kabul edilen Medine Vesikası da ateist görüşlü bir vesika biçimi oluyor o hâlde. Çünkü Medine Konfederasyonu'nda başta Evs ve Hazrec kabileleri olmak üzere birçok gayrimüslim de bulunmaktaydı ve kararlar ortak bir şekilde alınmaktaydı.
Üstelik, taraflardan hiçbirisi "benim dinim böyle emretti, benim dediğim olacak" diye bir tavra da bürünmemişti. Bir tartışma çıktığında konfederasyon başkanı ve şehir ordularının kumandanı olarak Hazreti Muhammed tartışmayı meclise taşır ve herkes yine ortak bir karar alırdı.
Al sana bal gibi de lâiklik kardeşim. Ne müslüman kendi şeriatını dikte etmiş ne de diğer dinin mensupları kendi şeriatını dikte etmiş.
Yani, velhasılıkelam, laikliğe b*k atmak istiyorsan seni zor bir süreç bekliyor zira bu laikliği Islâmiyette hakkıyla uygulamış ilk kişi olan Hazreti Peygamberden başlaman gerekiyor.