- Katılım
- 6 Nisan 2018
- Mesajlar
- 222
- Tepkime puanı
- 494
- Yaş
- 27
- Şehir
- İstanbul
Bazılarınız hatta %90 lık çoğunluğunuz sürekli birşeyleren şikayet ediyorsunuz.
çirkinliğinizden
yalnızlığınızdan
parasızlığınızdan
amsızlıktan
hayatın zorluğundan vs.
bi kurban rolüdür gidiyor çok seviyorsunuz bu rolü oynamayı.
her şikayet, zihnin ürettiği ve sizin tamamen inandığınız bir hikayedir.
hayvan gibi başlık kasıyorsunuz dertlerinizi yazıp duruyorsunuz.
lütfen bana var olduğumu, önemsiz olmadığımı söyleyin der gibisiniz.
artık yazmayın. artık üzücü hikayeler yazıp durmayın. hayat tarafından haksızlığa uğramış bir tek sizler yoksunuz. milyarlar var. hepimiz buraya rızamız olmadan geliyoruz. bu hayatın kanunudur. bunu kişiselleştirmeniz çok saçma.
o an mutsuzluğunuzun sebebi, kendinizi içinde bulduğunuz bir durumun bununla ilgisi olabilir. durumu değiştirmek ya da kendinizi oradan kurtarmak için yapabileceğiniz bir şey olabilir. eğer yapabileceğiniz bir şey yoksa, bununla yüzleşin ve şöyle deyin: pekala, durum nasılsa öyle. ya kabul ederim ya da kendime acırım. mutsuzluğun öncelikli nedeni asla durum değil, durumla ilgili düşüncelerinizdir. neden çingenenin elbisesi yokken leş gibiyken hala mutludur, aldırmadan devam eder? aynı durumda sen olsan kafayı yersin. hikayeler uydurmak yerine gerçeklerle yüzleşin. kabullenin. kabul edin. direnmeyin. olanı değiştiremezsiniz.
huzurlu, mutlu olabilmeniz için önce hayatınızda olması gereken bazı şeyler mi var? bunun henüz olmaması sizi üzüyor mu? belki de bu üzüntünüz sayesinde sonunda olur :d.
'' Depresyonda iseniz geçmişte yaşıyorsunuz. Endişeli iseniz gelecekte yaşıyorsunuz. Huzur içindeyseniz şimdide yaşıyorsunuzdur ''
mutsuzluğun bir faydası olmamasına rağmen onu neden tutuyorsun? ona bağımlı olabilir misin? peki bir insan bağımlılığını bırakmak için ne yapar? onu kullanmaz ondan uzak durur onunla savaşır değil mi? peki sen ne yapıyorsun şuan? onunla savaşıyor musun yoksa onu ateşe odun atarak harlıyor musun? üzüntünün dış etkenlerle alakalı olduğunu söyleyip duruyorsun ama o üzüntüleri içeriye alanda sizsiniz. geçmiş ve gelecekte kaybolup duruyorsunuz. kolay değil biliyorum. ama mutlu olmak için götünün çeperini yırtmak zorundasın. mutlu olmak için her saniye zihninde savaş vermelisin. baktın olumsuzluk geliyor yine üzülüyorsun çekiliyorsun kabuğuna hemen onunla savaşacaksın. bir kere durduğunda tüm bunlar geri gelir. tüm olumsuzluklar tekrar gelir. karanlık ezelden beri boşlukları doldurmak için çabalar durur. ama arındırıcı aydınlık her zaman galip gelendir. burada bu yazıyı okuyorsan senin çirkin mi çirkin neandartel ataların senden 10 kat daha zor şartlarda hayatta kalıp kadın bulup çiftleşmesi sayesindedir. kendine gel!
mr key
ve şuan okuduğum kitapta ki sözü bırakıyorum;
Korkularından, endişelerinden, bağımlılıklarından kurtulamayan hiçbir insan mutlu olamaz.
çirkinliğinizden
yalnızlığınızdan
parasızlığınızdan
amsızlıktan
hayatın zorluğundan vs.
bi kurban rolüdür gidiyor çok seviyorsunuz bu rolü oynamayı.
her şikayet, zihnin ürettiği ve sizin tamamen inandığınız bir hikayedir.
hayvan gibi başlık kasıyorsunuz dertlerinizi yazıp duruyorsunuz.
lütfen bana var olduğumu, önemsiz olmadığımı söyleyin der gibisiniz.
artık yazmayın. artık üzücü hikayeler yazıp durmayın. hayat tarafından haksızlığa uğramış bir tek sizler yoksunuz. milyarlar var. hepimiz buraya rızamız olmadan geliyoruz. bu hayatın kanunudur. bunu kişiselleştirmeniz çok saçma.
o an mutsuzluğunuzun sebebi, kendinizi içinde bulduğunuz bir durumun bununla ilgisi olabilir. durumu değiştirmek ya da kendinizi oradan kurtarmak için yapabileceğiniz bir şey olabilir. eğer yapabileceğiniz bir şey yoksa, bununla yüzleşin ve şöyle deyin: pekala, durum nasılsa öyle. ya kabul ederim ya da kendime acırım. mutsuzluğun öncelikli nedeni asla durum değil, durumla ilgili düşüncelerinizdir. neden çingenenin elbisesi yokken leş gibiyken hala mutludur, aldırmadan devam eder? aynı durumda sen olsan kafayı yersin. hikayeler uydurmak yerine gerçeklerle yüzleşin. kabullenin. kabul edin. direnmeyin. olanı değiştiremezsiniz.
huzurlu, mutlu olabilmeniz için önce hayatınızda olması gereken bazı şeyler mi var? bunun henüz olmaması sizi üzüyor mu? belki de bu üzüntünüz sayesinde sonunda olur :d.
'' Depresyonda iseniz geçmişte yaşıyorsunuz. Endişeli iseniz gelecekte yaşıyorsunuz. Huzur içindeyseniz şimdide yaşıyorsunuzdur ''
mutsuzluğun bir faydası olmamasına rağmen onu neden tutuyorsun? ona bağımlı olabilir misin? peki bir insan bağımlılığını bırakmak için ne yapar? onu kullanmaz ondan uzak durur onunla savaşır değil mi? peki sen ne yapıyorsun şuan? onunla savaşıyor musun yoksa onu ateşe odun atarak harlıyor musun? üzüntünün dış etkenlerle alakalı olduğunu söyleyip duruyorsun ama o üzüntüleri içeriye alanda sizsiniz. geçmiş ve gelecekte kaybolup duruyorsunuz. kolay değil biliyorum. ama mutlu olmak için götünün çeperini yırtmak zorundasın. mutlu olmak için her saniye zihninde savaş vermelisin. baktın olumsuzluk geliyor yine üzülüyorsun çekiliyorsun kabuğuna hemen onunla savaşacaksın. bir kere durduğunda tüm bunlar geri gelir. tüm olumsuzluklar tekrar gelir. karanlık ezelden beri boşlukları doldurmak için çabalar durur. ama arındırıcı aydınlık her zaman galip gelendir. burada bu yazıyı okuyorsan senin çirkin mi çirkin neandartel ataların senden 10 kat daha zor şartlarda hayatta kalıp kadın bulup çiftleşmesi sayesindedir. kendine gel!
mr key
ve şuan okuduğum kitapta ki sözü bırakıyorum;
Korkularından, endişelerinden, bağımlılıklarından kurtulamayan hiçbir insan mutlu olamaz.
Son düzenleme: