- Katılım
- 9 Nisan 2018
- Mesajlar
- 361
- Tepkime puanı
- 3,201
- Şehir
- Antalya
Şimdi, aslında bu konuyu anlatıp anlatmamak arasında kararsız kaldım. Çünkü her şeyde olduğu gibi bunun da bokunu çıkarma potansiyeli gayet yüksek olan çürük yumurtalar var aramızda.
Ama sonra ne fark ettim ? Lan bunlar benim şimdi anlatabileceklerimi anlayabilecek zekada değiller ki. O yüzden zeki Alfalar, şöyle ön sıralara doğru gelin hele. Bugünkü konumuz ayartmanın ileri derecelerinden biri olan uyum ile alakalı.
Hani hep aşk filmlerinde klişe bir laf vardır ya "zıtlıklar birbirini çeker" işte o lafı ilk bulanın ve ortalığa yayanın beynini mıncıklayayım ben. Elbette, kimse kimsenin ikizi değil ve elbette zıtlıkların da hoş gözüktüğü noktalar vardır ama ne yazık ki zıtlıklar birbirini çekmiyor güzel kardeşim. Biz mıknatıs mıyız ulan zıttımızı çekelim, biz kanlı canlı psikolojik bir varlık olan Homo Sapiens'iz, Ademoğluyuz. Mesela en yakın arkadaşlarını düşün, neden onlarla en yakın arkadaşsın da başkalarıyla değilsin ? Hiç düşündün mü bunu ? Düşünmedin muhtemelen, düşünmene de gerek yok çünkü bilinçaltın bunu senin yerine de düşündü.
Bilinçaltın diyor ki; "Ben bana benzeyenleri severim"
Evet, tam olarak bunu söylüyor. Mesela en yakın arkadaşlarına dikkat et, birçok ortak noktada aynı düşündüğünüzü fark edeceksin. Oynadığınız oyunlar, konuştuğunuz mevzular, sevdiğiniz aktiviteler vb. birçok şeyde uyumlusunuz. Bu yüzden de aranızda bir bağ var. Peki bu neden böyle hiç düşündün mü ? Yani neden kendimize benzeyenlerden hoşlanıyoruz da benzemeyenlerden hoşlanmıyoruz ?
Aslında çok basit bir nedeni var: eskiden biz insanlar kabileler halinde yaşardık, kabile demek her şey demekti. Biz kabilemiz demektik, kabilemiz de biz. Bizi biz yapan bazı özelliklerimiz vardı ve bu bizi bir arada tutardı. Bizi başka kabilelerden ayıran şeylerin farkında olmazsak hayatta kalamazdık çünkü. İşte benzerlik bu kadar önemlidir. Bugün bile yurtdışında bir Türk'e rast gelsen hemen yakınlık duyarsın. Neden ? Çünkü adam seninle aynı dili konuşuyor. Bu forumda bile aramızda bir bağ var, bizi buraya toplayan bir neden var, ortak noktamız var. Ama mesela diyelim ki burası bir Leauge of Legends forumu olsaydı ya da Counter Strike forumu olsaydı ve sen bu oyunları sevmiyor olsaydın bize karşı bir yakınlık hissetmeyecektin. Aslında biz şu an atalarımızın yaptığını yapıyoruz, kabileleşiyoruz. Bizi bağlayan bir ortak nokta, bir uyum var. Siz o yüzden bu yazıyı okuyorsunuz ve ben o yüzden bu yazıyı yazıyorum.
Dediklerimi anlıyor musunuz gençler ? Bakın bu noktalar çok önemli. Size bağın, uyumun insan psikolojisinde ne kadar önemli bir yer edindiğinden bahsediyorum. Bu içgüdüyü bilen insanlar daima bir adım öndedir ve ben de bugün sizi bunu kızlar üzerinde nasıl kullanacağınız konusunda eğiteceğim.
NLP'de uyumun ne kadar önemli olduğunu bazılarınız bilir. Özellikle de fizyolojik uyum dediğimiz bir mevzu vardır. Mesela, özel eğitimli polisler bu mevzunun önemini çok iyi bilirler. Bir intihar vakası ile karşılaştıkları zaman adama "yapma *mk malı napıyon kendini mi öldürcen" demezler, aksine hemen o adamın ruh haline bürünmeye, onunla uyumlu olmaya çalışırlar. Mesela o çok telaşlı, üzgünse polisler de hemen çok telaşlı ve üzgün görünme çabasına girerler ki onunla uyumu yakalasınlar. Yoksa aksi taktirde o adam bilinçaltında onların başka kabileden olduğunu hissedecek ve onları dinlemeyecektir. Polisler adamla uyumu yakaladığı andan itibaren de onu bu işten vazgeçirmeye çalışırlar ve büyük ihtimalle de o adam onları dinler çünkü kendi kabilesinden biri ona bunu demektedir.
Psikologlar da aynısını yaparlar, mesela hiç bi psikoloğa gittiniz mi bilmiyorum ama psikologlar size "şunu yap bunu yap" diye öneri vermezler, sizi anlamaya çalışırlar, hislerinizi sorarlar. Çünkü belki de vereceği bir öneri sizin yaşam tarzınıza aykırı olacak ve siz bilinçaltınızda içgüdüsel olarak onun başka bir kabileye ait olduğunu düşüneceksiniz, böylece dinlemeyeceksiniz. Bu yüzden psikologlar birkaç seans boyunca sizle sadece uyum kurmaya çalışırlar ve o uyumu kurduktan sonra ise artık sizi rahatça yönlendirebilirler.
Gelmeye çalıştığım noktayı fark ettiniz sanırım. Evet, kızlar konusunda da aynısı geçerlidir. Üstelik ben size bu uyumu psikologların yaptığı gibi birkaç seansa bölmek yerine hemen yapmanın yolunu öğreteceğim.
Kızla buluştunuz, bir kafeye oturdunuz. İlk olarak kızın nasıl nefes aldığında dikkat edin, hızlı mı nefes alıyor yavaş mı nefes alıyor ? Nasıl nefes alıyorsa siz de öyle nefes almaya başlayın. Mesela nasıl oturmuş koltuğa ? Kendini koltuğa yaymış mı yoksa size doğru mu eğilmiş ? Siz de aynısını yapın. Mesela arada bir elini yüzüne götürüyorsa siz de aynısını yapın. Ama bunu kıza belli etmeyin yoksa kız sizin kendisiyle dalga geçtiğinizi düşünecektir. Kız bir davranış sergiledikten 2-3 saniye sonra siz de o davranışın bir benzerini sergileyin.
Böylece kızın bilinçaltına "biz uyumluyuz, ben senin kabilendenim, beni dinleyebilir bana güvenebilirsin, benden sana zarar gelmez" mesajı vermiş olacaksınız ve uyumu yakalayacaksınız.
Peki uyumu yakaladığınızı, bağı oluşturduğunuzu nasıl anlayacaksınız ? Çok basit. Belli bir süre yukarıda dediklerimi yaptıktan sonra bu sefer siz bir davranış sergileyin. Mesela ikiniz de birbirinize doğru eğildiyseniz, bu sefer siz koltuğa yaslanın ve gözlemleyin, eğer o da bir süre sonra aynısını yapıyorsa bağ oluşmuş demektir. Bunu birkaç farklı davranış ile de sergileyebilirsiniz. Mesela koltuğa yaslandıktan sonra tekrardan ona doğru eğilin, eğer o da aynısını yapıyorsa iş tamam demektir.
HAYIRLI OLSUN BAĞI OLUŞTURDUNUZ!
Peki bu bağ ne işinize yarayacak ? Her şeyden önce, yukarıda dediğim gibi kızla aranızda bir güven oluşacak, kız size kendini daha kolay bir şekilde açacak ve sizi kendisine daha yakın hissedecek. Böylece kızla daha kolay bir şekilde iletişime geçebileceksiniz. Tabi ki bu iş burada bitmiyor, bağınızı güçlendirmeye devam etmelisiniz. Yalnızca fizyolojik hareketleri taklit ile olmaz, filmdir dizidir kitaptır carttır curttur kızla ortak noktaları yakalamalı ve bu konular üzerinden gitmelisiniz.
Bağı oluşturduktan sonra kızı kolayca yönlendirebilirsiniz. Artık bundan sonra ne yapacağınız size kalmış
Aslında bu ileri tekniğin bile çok çok ilerisinde olan teknikler var, ama elbette ki ben sizlere bunları anlatacak kadar aptal değilim. Zira bunlar artık işin tehlikeli kısmına kaçıyor ve öyle herkese uluorta verilecek bilgiler değiller. Bu konuda beni mazur görün lütfen.
O yüzden bu bilgi bile ileri bir teknik olduğu için size yeter de artar.
Haydi iyi forumlar benim güzel kabilem
Ama sonra ne fark ettim ? Lan bunlar benim şimdi anlatabileceklerimi anlayabilecek zekada değiller ki. O yüzden zeki Alfalar, şöyle ön sıralara doğru gelin hele. Bugünkü konumuz ayartmanın ileri derecelerinden biri olan uyum ile alakalı.
Hani hep aşk filmlerinde klişe bir laf vardır ya "zıtlıklar birbirini çeker" işte o lafı ilk bulanın ve ortalığa yayanın beynini mıncıklayayım ben. Elbette, kimse kimsenin ikizi değil ve elbette zıtlıkların da hoş gözüktüğü noktalar vardır ama ne yazık ki zıtlıklar birbirini çekmiyor güzel kardeşim. Biz mıknatıs mıyız ulan zıttımızı çekelim, biz kanlı canlı psikolojik bir varlık olan Homo Sapiens'iz, Ademoğluyuz. Mesela en yakın arkadaşlarını düşün, neden onlarla en yakın arkadaşsın da başkalarıyla değilsin ? Hiç düşündün mü bunu ? Düşünmedin muhtemelen, düşünmene de gerek yok çünkü bilinçaltın bunu senin yerine de düşündü.
Bilinçaltın diyor ki; "Ben bana benzeyenleri severim"
Evet, tam olarak bunu söylüyor. Mesela en yakın arkadaşlarına dikkat et, birçok ortak noktada aynı düşündüğünüzü fark edeceksin. Oynadığınız oyunlar, konuştuğunuz mevzular, sevdiğiniz aktiviteler vb. birçok şeyde uyumlusunuz. Bu yüzden de aranızda bir bağ var. Peki bu neden böyle hiç düşündün mü ? Yani neden kendimize benzeyenlerden hoşlanıyoruz da benzemeyenlerden hoşlanmıyoruz ?
Aslında çok basit bir nedeni var: eskiden biz insanlar kabileler halinde yaşardık, kabile demek her şey demekti. Biz kabilemiz demektik, kabilemiz de biz. Bizi biz yapan bazı özelliklerimiz vardı ve bu bizi bir arada tutardı. Bizi başka kabilelerden ayıran şeylerin farkında olmazsak hayatta kalamazdık çünkü. İşte benzerlik bu kadar önemlidir. Bugün bile yurtdışında bir Türk'e rast gelsen hemen yakınlık duyarsın. Neden ? Çünkü adam seninle aynı dili konuşuyor. Bu forumda bile aramızda bir bağ var, bizi buraya toplayan bir neden var, ortak noktamız var. Ama mesela diyelim ki burası bir Leauge of Legends forumu olsaydı ya da Counter Strike forumu olsaydı ve sen bu oyunları sevmiyor olsaydın bize karşı bir yakınlık hissetmeyecektin. Aslında biz şu an atalarımızın yaptığını yapıyoruz, kabileleşiyoruz. Bizi bağlayan bir ortak nokta, bir uyum var. Siz o yüzden bu yazıyı okuyorsunuz ve ben o yüzden bu yazıyı yazıyorum.
Dediklerimi anlıyor musunuz gençler ? Bakın bu noktalar çok önemli. Size bağın, uyumun insan psikolojisinde ne kadar önemli bir yer edindiğinden bahsediyorum. Bu içgüdüyü bilen insanlar daima bir adım öndedir ve ben de bugün sizi bunu kızlar üzerinde nasıl kullanacağınız konusunda eğiteceğim.
NLP'de uyumun ne kadar önemli olduğunu bazılarınız bilir. Özellikle de fizyolojik uyum dediğimiz bir mevzu vardır. Mesela, özel eğitimli polisler bu mevzunun önemini çok iyi bilirler. Bir intihar vakası ile karşılaştıkları zaman adama "yapma *mk malı napıyon kendini mi öldürcen" demezler, aksine hemen o adamın ruh haline bürünmeye, onunla uyumlu olmaya çalışırlar. Mesela o çok telaşlı, üzgünse polisler de hemen çok telaşlı ve üzgün görünme çabasına girerler ki onunla uyumu yakalasınlar. Yoksa aksi taktirde o adam bilinçaltında onların başka kabileden olduğunu hissedecek ve onları dinlemeyecektir. Polisler adamla uyumu yakaladığı andan itibaren de onu bu işten vazgeçirmeye çalışırlar ve büyük ihtimalle de o adam onları dinler çünkü kendi kabilesinden biri ona bunu demektedir.
Psikologlar da aynısını yaparlar, mesela hiç bi psikoloğa gittiniz mi bilmiyorum ama psikologlar size "şunu yap bunu yap" diye öneri vermezler, sizi anlamaya çalışırlar, hislerinizi sorarlar. Çünkü belki de vereceği bir öneri sizin yaşam tarzınıza aykırı olacak ve siz bilinçaltınızda içgüdüsel olarak onun başka bir kabileye ait olduğunu düşüneceksiniz, böylece dinlemeyeceksiniz. Bu yüzden psikologlar birkaç seans boyunca sizle sadece uyum kurmaya çalışırlar ve o uyumu kurduktan sonra ise artık sizi rahatça yönlendirebilirler.
Gelmeye çalıştığım noktayı fark ettiniz sanırım. Evet, kızlar konusunda da aynısı geçerlidir. Üstelik ben size bu uyumu psikologların yaptığı gibi birkaç seansa bölmek yerine hemen yapmanın yolunu öğreteceğim.
Kızla buluştunuz, bir kafeye oturdunuz. İlk olarak kızın nasıl nefes aldığında dikkat edin, hızlı mı nefes alıyor yavaş mı nefes alıyor ? Nasıl nefes alıyorsa siz de öyle nefes almaya başlayın. Mesela nasıl oturmuş koltuğa ? Kendini koltuğa yaymış mı yoksa size doğru mu eğilmiş ? Siz de aynısını yapın. Mesela arada bir elini yüzüne götürüyorsa siz de aynısını yapın. Ama bunu kıza belli etmeyin yoksa kız sizin kendisiyle dalga geçtiğinizi düşünecektir. Kız bir davranış sergiledikten 2-3 saniye sonra siz de o davranışın bir benzerini sergileyin.
Böylece kızın bilinçaltına "biz uyumluyuz, ben senin kabilendenim, beni dinleyebilir bana güvenebilirsin, benden sana zarar gelmez" mesajı vermiş olacaksınız ve uyumu yakalayacaksınız.
Peki uyumu yakaladığınızı, bağı oluşturduğunuzu nasıl anlayacaksınız ? Çok basit. Belli bir süre yukarıda dediklerimi yaptıktan sonra bu sefer siz bir davranış sergileyin. Mesela ikiniz de birbirinize doğru eğildiyseniz, bu sefer siz koltuğa yaslanın ve gözlemleyin, eğer o da bir süre sonra aynısını yapıyorsa bağ oluşmuş demektir. Bunu birkaç farklı davranış ile de sergileyebilirsiniz. Mesela koltuğa yaslandıktan sonra tekrardan ona doğru eğilin, eğer o da aynısını yapıyorsa iş tamam demektir.
HAYIRLI OLSUN BAĞI OLUŞTURDUNUZ!
Peki bu bağ ne işinize yarayacak ? Her şeyden önce, yukarıda dediğim gibi kızla aranızda bir güven oluşacak, kız size kendini daha kolay bir şekilde açacak ve sizi kendisine daha yakın hissedecek. Böylece kızla daha kolay bir şekilde iletişime geçebileceksiniz. Tabi ki bu iş burada bitmiyor, bağınızı güçlendirmeye devam etmelisiniz. Yalnızca fizyolojik hareketleri taklit ile olmaz, filmdir dizidir kitaptır carttır curttur kızla ortak noktaları yakalamalı ve bu konular üzerinden gitmelisiniz.
Bağı oluşturduktan sonra kızı kolayca yönlendirebilirsiniz. Artık bundan sonra ne yapacağınız size kalmış
Aslında bu ileri tekniğin bile çok çok ilerisinde olan teknikler var, ama elbette ki ben sizlere bunları anlatacak kadar aptal değilim. Zira bunlar artık işin tehlikeli kısmına kaçıyor ve öyle herkese uluorta verilecek bilgiler değiller. Bu konuda beni mazur görün lütfen.
O yüzden bu bilgi bile ileri bir teknik olduğu için size yeter de artar.
Haydi iyi forumlar benim güzel kabilem
Son düzenleme:
