- Katılım
- 5 Eylül 2018
- Mesajlar
- 149
- Tepkime puanı
- 178
- Şehir
- İzmir
Son 1 haftada konuştuğum 3 kızla da diyaloglarımız farklı olsa da, sonu hep şu noktaya geldi:
Kız diyor -Artık görüşmeyelim olur mu?
Ben- Peki sen bilirsin senin yanında hemen numaranı siliyorum. Hoşçakal. Hayatın sana güzellikler getirmesini dilerim.
Bu 3 kızda daha sonra arayıp özür diledi ve ayrı ayrı buluştuk. Bir tanesinde olsa neyse de, 3 ünde bu s.ktir çekmenin bu kadar etkili olacağını bilmezdim.
Hepsinin görüşmeyelim demesinin farklı sebebi vardı. Bir tanesinin erkek arkadaşı varmış. Watsapp mesajlarını okumuş falan(Aslında sevdiği olan kadınlara pek takılmıyorum bilseydim takılmazdım zaten. benden gizlemiş)
Bir tanesi erkek arkadaşı ile yeni ayrılmış toparlanamamış falan...
Ama red e red in bu kadar etkili olacağını tahmin etmemiştim. Kızlara karşı cümlenin sonunda kullandığım " Hoşçakal. Hayatın sana güzellikler getirmesini dilerim." ifadelerini ise, bilerek duygusal atmosfer yaratmak için dedim. Ayrılırken bile vicdan yapmaları için
Sizce bu yöntem genelde de işe yarıyor mu yoksa zaten içten içe dönmek mi istiyorlardı da tesadüf mü?
Kız diyor -Artık görüşmeyelim olur mu?
Ben- Peki sen bilirsin senin yanında hemen numaranı siliyorum. Hoşçakal. Hayatın sana güzellikler getirmesini dilerim.
Bu 3 kızda daha sonra arayıp özür diledi ve ayrı ayrı buluştuk. Bir tanesinde olsa neyse de, 3 ünde bu s.ktir çekmenin bu kadar etkili olacağını bilmezdim.
Hepsinin görüşmeyelim demesinin farklı sebebi vardı. Bir tanesinin erkek arkadaşı varmış. Watsapp mesajlarını okumuş falan(Aslında sevdiği olan kadınlara pek takılmıyorum bilseydim takılmazdım zaten. benden gizlemiş)
Bir tanesi erkek arkadaşı ile yeni ayrılmış toparlanamamış falan...
Ama red e red in bu kadar etkili olacağını tahmin etmemiştim. Kızlara karşı cümlenin sonunda kullandığım " Hoşçakal. Hayatın sana güzellikler getirmesini dilerim." ifadelerini ise, bilerek duygusal atmosfer yaratmak için dedim. Ayrılırken bile vicdan yapmaları için
Sizce bu yöntem genelde de işe yarıyor mu yoksa zaten içten içe dönmek mi istiyorlardı da tesadüf mü?