Günümüzdeki en büyük sosyal problemlerden birisi tek tip insanların dünyanın her tarafında olması. Özellikle globalleşen dünya ile birlikte artık her insan aynı şeyleri giyiyor, aynı müzikleri dinliyor, aynı şeyleri izliyor ve aynı şeylerin kölesi oluyor. Dolayısıyla kendi farkını ortaya koyabilen, diğer insanlardan ayrılabilen kişiler sosyal piramidin de üst basamaklarına tırmanıyorlar. Örnek olarak siyahı çok seven bir insanı ele alalım(kendimden yola çıkıyorum). Bu kişimiz siyah rengi sadece bir renk olarak görmüyor hayatının her alanına bu rengi katıyor. Sürekli siyah giyiniyor, evini siyah renk ile tasarlıyor ve sosyal medyada da nickname olarak siyahı kullanıyor. Bu kişi tek tip olan toplumda öne çıkacak ve diğer insanların(özellikle karşı cinsin) gözünde farklı bir konuma ulaşacaktır. Siyah renk onun için yaşam stili olacaktır. Ve kim bilir insanların aklına siyah değince renk değil o kişi gelecektir.

Siyah deyince Acun Ilıcalı geliyor aklıma bir de Cem Yılmaz. Hoş ikisi de örnek alınacak adamlar.
Vardığın nokta harika bence. Mesela birisi size bir kıyafet bakıyor, düşünmeli önce. Kafa yormalı, ben bunu alırım ama o bunu giymez demeli. Bu hiç onun tarzı değil demeli. Eline geçen ilk şeyi bakayım bu M bedense alayım dememeli. Gerçekten senin seveceğin bir şey bulmak için uğraşmalı.

Kendi tarzınızı oluşturmak istiyorsanız sadece giyim kuşam anlamında bu pek yeterli olmayacaktır.
Bir söz vardır: Insanlar kıyafetleriyle karşılanır, fikirleriyle uğurlanır diye. Işte asıl fark yaratan şey fikirlerimiz, görüşlerimizdir. Özellikle de globalleşen dünyada herkesin birer robot gibi tekel insan modelinde yaşadıklarını düşünürsek, bu insanların aralarından sıyrılmak büyük bir uğraş işidir. En başta bir dünya görüşümüz bir vizyonumuz olmalı. Bu birçok insanda yok. Hatta hemen hemen bütün insanlar vizyonsuz diyebiliriz. Kendi doğrularımız ve yanlışlarımız olmalı ve bu toplumun dayattığı ahlak algısını yıkacak nitelikte bir güce sahip olmalı.

Bob Marley Faruk' Alıntı:

Kendi tarzınızı oluşturmak istiyorsanız sadece giyim kuşam anlamında bu pek yeterli olmayacaktır.
Bir söz vardır: Insanlar kıyafetleriyle karşılanır, fikirleriyle uğurlanır diye. Işte asıl fark yaratan şey fikirlerimiz, görüşlerimizdir. Özellikle de globalleşen dünyada herkesin birer robot gibi tekel insan modelinde yaşadıklarını düşünürsek, bu insanların aralarından sıyrılmak büyük bir uğraş işidir. En başta bir dünya görüşümüz bir vizyonumuz olmalı. Bu birçok insanda yok. Hatta hemen hemen bütün insanlar vizyonsuz diyebiliriz. Kendi doğrularımız ve yanlışlarımız olmalı ve bu toplumun dayattığı ahlak algısını yıkacak nitelikte bir güce sahip olmalı.

Genişletmek için tıkla ...

Toplumun belirli bir ahlak algısını yıkmak o ülke için yapıcağın en büyük kötülüklerden birisidir.

Öncelikle herkese günaydınlar . Kendi tarzını oluşturmakdan kastır nedir ? Giyim mi yoksa hal haraket mi kendine has bir kişilik tasarlamak cok zordur doğan gereği bi nevi öyle olman lazım desem yerirdir kendi tarzını oluşturmak tavırlarda pek mümkün değildir kendi tarzı olan biri zaten birşeyler oluşturmaz var olan yapısına eklemeler yapar mesela kemal sunal kendine has bir oyunluk tarzı vardır şuan bütün ajanslarında arayıp bulamadığı insan tipi neyse çok konuşmak istemem bu konuyla alakalı bilgi isteyen yazsın şimdi gel dönelim giyim tarzına dostum giyim tarzı kendine has olmazsa kendini ne kadar değiştirirsen değiştir belki çekim gücüyle ve yahut dış görünüşün güzelliğiyle çekebilirsin gerçi dış görünüşün güzelliği demişken dış görünüşün güzelliği bile insanlara nazaran sana farklı bir görüntü katmıştır hani eger gerçekden fark edilmek istyorsan kesinlik insanlardan farklı bi tarzın olmalı daha doğrusu insanların olmak isteyipde olmadığı bir tarz böyle bir görünüme sahipsen kıskananlarda olacaktır onları kendi yoluna çevirmek ile alakalıda yazı yazarım ilerde neyse yine konudan saptık farklı bir tarz farklı düşünceler beraberinde getirir (insanlar doğası gereği farklılığa meyleder ) herkesin giydigi elbiselerden kesinlikle uzak dur moda adı altında sunulan ürünler bile tamamen çoğu insan kitlesinin giymecegi türden olur onlar abartıyorlar tabi mesela şuanda bir ayakabı mağazasına gittiginde genel olarak hangi ürünler tercih ediliyor diye sor ben öyle yaparım saati bile mekanik alıyorum içi dışı gözüken türden kimse o tarz şeyler almıyor ya eşofman takımıyla çıkarım dışarı yada tamamen kılasik kot pantolon asla giymiyorum cünkü günümüz erkelerinin çok tercihi ,kilasiğin altına bile kot giyiniyorlar ,tak mazemeleri olabilir neyse yoruldum ve yordum bu konuyla alakalı geniş bi vaktim olduğunda yazarım ?

Yazımda da

Bob Marley Faruk' Alıntı:

Kendi tarzınızı oluşturmak istiyorsanız sadece giyim kuşam anlamında bu pek yeterli olmayacaktır.
Bir söz vardır: Insanlar kıyafetleriyle karşılanır, fikirleriyle uğurlanır diye. Işte asıl fark yaratan şey fikirlerimiz, görüşlerimizdir. Özellikle de globalleşen dünyada herkesin birer robot gibi tekel insan modelinde yaşadıklarını düşünürsek, bu insanların aralarından sıyrılmak büyük bir uğraş işidir. En başta bir dünya görüşümüz bir vizyonumuz olmalı. Bu birçok insanda yok. Hatta hemen hemen bütün insanlar vizyonsuz diyebiliriz. Kendi doğrularımız ve yanlışlarımız olmalı ve bu toplumun dayattığı ahlak algısını yıkacak nitelikte bir güce sahip olmalı.

Genişletmek için tıkla ...

Kesinlikle, bende bu noktalara değindi

Başlıkta yazan (hayatın her alanında kendi tarzını oluşturmayı) bir tek ben görüyorum herhalde