Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Kim Kendisini Geliştirecek Şimdi?

Katılım
29 Temmuz 2018
Mesajlar
349
Tepkime puanı
695
Şehir
Konya
Evet dostlar, günümüzde en büyük sıkıntılardan biri: ''Kim kendisini geliştirecek şimdi,PC başında eğlenmek hem daha kolay hem daha eğlenceli.'' değil mi? Ya da ''Abi, yabancı dil öğrenmek istiyorum ama üşeniyorum,nasıl geliştireceğimi bilmiyorum...'' gibi sıkıntılarla karşı karşıyayız.

Aslında bunların en büyük sebebi üşengeçlik vs. değil asıl sebep korku dostlar. Neden mi? Adamımız, bir tane motivasyon yazısıyla karşı karşıya geliyor, okudukça gaza geliyor, Allaah yürü bee koçum kim tutar seni. Başlıyor hedeflerini sıralamaya: Yabancı dil öğreneceğim,özgüvenimi geliştireceğim,kızlarla aram iyi olacak,mühendis olacağım... Buraya kadar iyi hoş sıkıntı yok değil mi? Ee Betaboy, nerde sıkıntı? Sırf yazı yazmak için konuşuyorsun..

Elbette buraya kadar sıkıntı yok, asıl sıkıntı burdan sonra başlıyor. Adamımız başlıyor program yapmaya: Günlük 5 saat İngilizce çalışacağım,3 saat ders yapacağım,bi 3 saat de spor yapsam tamamdır. O an, geçici özgüveniyle başaracağına inanıyor ve balon gibi şişirilmiş programla yola çıkıyor. İlk gün tamam başardın, 2.gün yavaş yavaş korku sarıyor,''Lan ben bunu nasıl yapacağım, 5 saat İngilizce'ye kim çalışacak şimdi.'' gibi korku dolu sözler içimizi kaplıyor ve 3.gün bingoo. Adamımız pes ediyor, bu balon gibi programın verdiği zorlukla yüreği kaldırmıyor ve bırakıyor. Bunun adına da üşengeçlik koyuyor. Aslında üşengeçlik değil tamamen korku. Hemen ardından adamımız başlıyor hayata isyan etmeye: ''Ben neden başarılı değilim,beyler yardım edin asosyaller gibi sürekli evde yatıyorum,hayattan zevk alamıyorum, ... betaları nasıl en güzel kızları koluna takıyor..'' Ve bir de bakmışsınız ki adamımız depresyonla burun buruna.

Arkadaşlar, buradaki en büyük sıkıntıyı eminim birçoğunuz da fark etmişsinizdir. Her şeyin bir anda olup bitmesini istiyoruz, sonuca odaklanıyoruz. Sonuca odaklandığımız için de saçma sapan program düzeniyle yola çıkıp 1 haftayı getiremiyoruz. Bilinçaltımız bunu kaldıramıyor ve devamını getirememe,başaramama korkusu gibi çeşitli korkularla baş başa kalıp pes ediyoruz. Sonra da götümüzü devirdiğimiz yerden başarı istiyoruz. Sizin de anlayabileceğiniz gibi bu bize sadece korku ve stres yaratır. Başka bir şey değil. Eee madem amacımız eğlenerek kendimizi geliştirmekse stresin burda ne işi var? Ben bu gelişimin tadını çıkaramadıktan sonra gelişsem ne fayda? Malum hayat çok kısa ve ben kendimi yıpratarak,hayattan zevk almayarak gelişeceksem hiç gelişmeyeyim dostlar. Açık ve net.

Bizim burdaki amacımız hem hayattan zevk almak hem gelişmek hem de başarmak değil mi? Peki bunu nasıl yapabiliriz?

Arkadaşlar,aslında çok basit, bir söz vardır: ''Başarı, basit işi her gün yapmaktan geçer.'' diye. Biz de aynen bu sözü kullanacağız ve aşama aşama yükselteceğiz. Mesela foruma birçok kişi yazmıştı: Arkadaşlar kendimi nasıl geliştirebilirim,yaz tatilinde neler yapabilirim.. Sonra bizler de önüne sofra serer gibi tavsiyeler sunarız: Spor yap,gitar çal,koş,çalış...

Eminim soruyu soranların çoğu uygulamıyordur bile. Neden mi? Cevap yukarıda. Her şeyin bir anda olmasını istiyoruz. Arkadaş bırak ya sindire sindire,yavaş yavaş başlasana bu işe. Hem strese girmemiş olursun,kendini yıpratmamış olursun hem de yaptığın işin tadını çıkarmış olursun.

Mesela ne mi demek istiyorum? Diyelim ki adamımız spora başlamak istiyor,aynı zamanda dil öğrenmek istiyor sonra müzik,iletişim teknikleri... Bunu en güzel ufaktan başlayıp adım adım yükselterek yapabiliriz nasıl mı? Mesela İLK haftanın programı:

1 saat spor
10 dakika İngilizce çalışmak
1 saat müzik
10 sayfa iletişim tekinkleri kitabını okumak.
Kalan süre zarfı içerisinde de istediğini yapabilir. İster yatsın,ister dışarı çıksın,ister PC başında oyun oynasın. Ama bunları uyguladıktan sonra bitti,başka hedeflerin yok.

Bak ne güzel değil mi? Adamımız hem kendisini yıpratmayacak,hem içini gereksiz başaramam korkusu sarmayacak hem yaptığı işin tadını çıkarmış olacak.

Aradan bir hafta, adamımız bir de baktı ki bu programı şakır şakır uyguluyor, kendisine göre basit hale geldi. Eee ne güzel işte, o zaman adımlarımızı hafif zorlaştıralım. Mesela 2. HAFTA programı:

1 saat spor
15 dakika İngilizce
65 dakika Müzik
12-13 belki de 15 sayfa kitap okumak
Daha demin dediğim gibi bu hedefleri uyguladıktan sonra kalan süre zarfı içerisinde istediğini yapsın, kendisine kalmış.

Sizin anlayacağınız gibi her şeyi adım adım yükseltin. Bir anda yüksekten başlamayın,deyse şuan yaşadığınız o boktan hayatı yaşamaya devam edersiniz. Bu forumda kızlarla arası iyi olan hiçbir kardeşimiz bir anda ''Kız Tavlama Ustası'' olarak doğamadı anasının karnından. Ne oldu? Ufaktan başladılar. Mesela ilk önce imajını değiştirerek başladılar. Bu ilk hedefti. Sonra içsel gelişime başvurdular. Bu da ikinci hedefti. Ardından kendilerini hafiften sosyalliğe verdiler. Bakın yavaş yavaş yükseliyor kardeşlerimiz. Ve bir de bakmışsın ki hayatı sanki tamamen değişmiş. Eski halinden eser yok. Biraz sonra da kızlara yaklaşacak ve yaklaştı, ilkinde reddedildi. 2.de reddedildi. 3.de yavaş yavaş kızlarla daha rahat olmaya başladı. 4.de kızın numarasını alıyor ve bir de bakmışsın ki 5.de artık sanki en yakın kankasıymış gibi rahatlıkta muhabbet etmeye başlıyor kızlarla.

Bakın gördünüz mü? Aslında ne kadar kolay, eğer bu adamlarımız lan ille de kız tavlama ustası olacağım deyip kafayı bozsaydı ironik olarak daha da başarısız olacaktı. Ama adamımız ne yaptı? Hedeflerini parçalara böldü,adım adım yükseltti kendisini ve kendisi de fark etmeden kızlarla başarılı olmaya başladı. Eminim kızlarla arası iyi olan birçok erkek farkında olmadan başarılı olmaya başlıyor ve sonradan fark ediyor bunu. Belki her başarılı erkek bu yoldan geçmedi, ama birçoğunun bu veya benzeri durumlarla karşı karşıya kaldığından eminim.

İşte başarmak da budur arkadaşlar. Siz dersiniz. ''Lan beta, günde 10-15 dakikalık eğitimle İngilizce mi öğrenilir?'' vs. ama her hafta adımınızı ufaktan yükseltin ve ay sonunda bakın kendinize. Hiç beklemediğiniz bir karakterle karşı karşıya kalacaksınız. Bundan eminim. Tabi pes etmezseniz ya da 1 gün 2 saat İngilizce çalışıp da 3 gün çalışmamak gibi bir düzensizliğe kapılmazsanız.

Kendimden de örnek vermek istiyorum: Bundan bir yıl önceydi. Cılız bir insandım, hatta kemiklerim derimden çok görünüyordu. Sonra spora yazıldım. Düzenli olarak gitmeye başladım ama aklımda asla ''Güzel vücut'' yoktu, amacım sadece ve sadece tadını çıkarmaktı. Baktım ki spora karşı dayanıklıyım,oluyor. Dedim kendimi biraz daha sosyalleştireyim ve dövüş sporuna yazıldım(Spora alıştıktan sonra bir adım yükselttim ve dövüş sporuna yazıldım,bir anda başlamadım). Burada da amacım ''Sağlam dövüşmek,ağzını burnunu kırmak değildi.'' Başta dediğim gibi sadece tadını çıkarmaktı. Ve aradan aylar geçti. Bir baktım, uzun süredir görüşmediğim insanlardan başlayın,spor salonundaki insanlara kadar. ''Oo Beta, omuzlar belirginleşiyor haa.'' ''Vaay Beta, göğüsler poz veriyor. Nasıl yaptın.'' gibi tepkilerle karşılaştım. Halbuki amacım vücut yapmak değildi,sadece tadını çıkarmaktı.

Şundan emin olun dostlar. Hedeflerinizi kafanıza gereksiz şekilde takmayın. Yapmanız gerekeni yapın ve tadını çıkarın. Gereken şeyleri yaptığınız için siz isteseniz de istemeseniz de o gelişimi göreceksiniz ve amacınıza ulaşmış olacaksınız. Haa yok ben kafaya takarım, her sabah ayna karşısına geçip vücudumun gelişip gelişmediğine bakarım derseniiiz, işte büyük bir sıkıntı. Sürekli aynaya bakmaktan ''Lan yoksa gelişmiyor muyum??'' ''Off ya o kadar çalışıyorum, vücudum hala aynı'' gibi saçma illüzyonlara kapılıp motivasyonunuz kaybolur ve bir zaman sonra bırakırsınız.

Sağlıcakla kalın,ufaktan başlayın :)
 
Çok doğru söylemişsin. Bana da yardımcı oldun açıkçası. Teşekkürler
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst