Merhaba AlfaLoji sakinleri;

Benim gibi gören var mı şu hayatta? Kör ve bağımlı ?
Var mı, benim gibi aptal bakan şu hayata?

Eski bir şaman öğretisi şöyle der Doğada hiç bir şey kendisi için yaşamaz! ( Girin ve okuyun lütfen.)

Ben TCMA okumuş birisi olarak, açıkça söylemek zorundayım ki çok büyük bir manipülasyona maruz kaldım. Anneme bile kötü gözle bakar olmuştum, oysa o en doğru bildiği şeyi yapıyordu. Beni hem öteki tarafa hem de bu tarafa hazırlıyordu. Kendi bildiği doğrular ile. Dünya değişiyordu, o hala kendisi gibi doğru, dürüst kişilerin kaldığına inanmak istiyordu belki de bilemem. Ama bildiğim iki şey var;
1 - p*rno bağımlısı olmam
2 - They Call Me Alpha (TCMA) yazı dizisi tarafından büyük bir manipülasyona maruz kalmam.

Konunun bütünlüğünü şöyle açıklamak isterim;
Sokaktayım, kendimi kral rolüne büründürüyorum. Egomdan geçilmiyor. Sanki dünya benimmiş gibi. Yetmiyor ne oluyor biliyor musunuz? Karşıma güzel kız çıksa benim olsa keşke diyorum. Karşıma güzel bir kız çıksa ne kadar güzelmiş diyorum. Orta kız çıksa hemen yüzümü ekşitiyorum, kendine bakmayan kız mı olur? diye...
Kimseye insan olduğu için bakamıyorum. Sebebi ise, takıntılı düşüncelere sahip olmamdı. Düşünmeden yaşamak benim için şu anda çok zor ama atlatacağım. Umursamadan yaşamayı öğreneceğim. Neyse konuyu dağıtmadan sizlere bir konuyu daha anlatmak istiyorum.

Takıntılı düşünceler nedir, nasıl oluştuğuna dair teori!

Beta olarak yetiştirilmiş her erkek gibi aşk acısı çektim. Kaç kez biliyor musunuz? üç kez... En son çektiğim acı benim dönüm noktamdı diyebilirim. Her şey ondan sonra başladı zaten, tcma, p*rno bağımlısı olduğumu öğrenmem tarzı kişisel gelişimim için önem arz eden konuları bu acıyla birlikte öğrendim. Fakat işin garip tarafı ise benim bu takıntılara bu olaylardan sonra sahip olmamdı.

Zihnimiz sevdiği bir şeyi tekrardan yapmak için programlanmıştır, biliyorsunuz zaten bu konuları. Ben o acı çektiğim zamanlarda çok düşünüyordum, neden, ben ne yaptım ki, benden daha iyi kim olabilir ki tarzı saçma sapan sorular soruyordum ve kendi kendime cevaplar arıyordum. Bu işin problemli kısmı düşünmeye çok zaman ayırıyordum. Eğer Elinizi ocakta yakmış iseniz daha önce, soğuk suya soktuğunuz zaman bir kaç saniye o acıyı dindirir fakat artık o soğuk su da etki etmemeye başlar.
Bunun sebebini tam olarak bilmesem de, takıntıların oluşması da, daha önce üzerinde çok fazla düşündüğümüz bir konu varsa ve bu konu çok düşünmeye bağlı olarak pozitif bir hayal ile bitiyorsa zihnimizin fazla fazla düşünmeye gayret etmesi çok da anormal değil öyle değil mi

O yüzden Bunu bir okumak lazım!

p*rno bağımlılığım benim doyumsuz olmamı sağlamıştı, zaten mastürbasyon yapmaya 7 yaşında başlamam ayrı bir komedi onu da ayrı bir zaman anlatırım, e mastürbasyonun tatmin etmediği zamanlarda yeni arayışlar ve yanlış arkadaş çevresi sonucunda p*rno ile tanışıyorsun ve şu anda buralardayım

Demek istediğim konuyu kısaca anlatmak isterim ama henüz az ve öz konuşamıyorum ama söz veriyorum bunu da başaracağım

İnsana insan olduğu için bakmayı öğrenmeliyiz.
p*rno bağımlılığımız var ise bırakmalıyız.
Kızlar düşmanımız değil, bunu zaten defalarca söylediler forumda.
Kendimize en uygun eşi bulmak için mantıklı olmak zorundayız. Önce test edeceğiz, para yoksa ne yapıyor? Moralimiz bozuk olunca ne yapıyor? Kaçıyor mu yoksa destek mi olmaya çalışıyor?

Bir arkadaş gene çok güzel bir post paylaşmıştı, unutmamak için bende okuyorum birazdan buyrun : Yeni başlayanlar için detaylı kadın-erkek analizi

Bu saatte çalışan kişilere de selam olsun sizleri ayrı seviyorum, hem de erken kalkıyorsun benim için ayrı bir yeriniz var.

İyi geceler

Her bağımlılık gibi, p*rno bağımlılığı da terk etmesi zor bir şeydir. Yüksek irade gücü ve istikrar gerekir bırakmak için. Bundan kurtulmaya çalıştığım zamanları hatırlıyorum da, gerçekten bir zehir gibiydi. Beynimi ele geçirmeye çalışan, çıkmaya uğraştıkça daha da dibe battığın bir bataklık gibi, inatçı bir zehir.

Zor olduğunu biliyorum, ama bırakmaya çalıştıkça başarısızlığa uğramak seni yıldırmasın. Çünkü bir gün işe yarayacak. Yeterince zorladığın bir gün, işe yarayacak ve bir daha aklına bile gelmeyecek. Başarabilmek için her sabah kalktığında, bu alışkanlığı niçin terk etmen gerektiğini hatırlatmalısın kendine. Çünkü yapmamak için bir sebep bulamazsan, yaparsın.

Ben sana güveniyorum dostum, sevgiyle kal

Y

Beyaz Sert' Alıntı:

Her bağımlılık gibi, p*rno bağımlılığı da terk etmesi zor bir şeydir. Yüksek irade gücü ve istikrar gerekir bırakmak için. Bundan kurtulmaya çalıştığım zamanları hatırlıyorum da, gerçekten bir zehir gibiydi. Beynimi ele geçirmeye çalışan, çıkmaya uğraştıkça daha da dibe battığın bir bataklık gibi, inatçı bir zehir.

Zor olduğunu biliyorum, ama bırakmaya çalıştıkça başarısızlığa uğramak seni yıldırmasın. Çünkü bir gün işe yarayacak. Yeterince zorladığın bir gün, işe yarayacak ve bir daha aklına bile gelmeyecek. Başarabilmek için her sabah kalktığında, bu alışkanlığı niçin terk etmen gerektiğini hatırlatmalısın kendine. Çünkü yapmamak için bir sebep bulamazsan, yaparsın.

Ben sana güveniyorum dostum, sevgiyle kal

Genişletmek için tıkla ...

Yorumun için teşekkürler, 2 yıldır Nofap akımından haberdarım. Fakat kırılma noktalarını geçmeyi bir türlü başaramıyordum. Umarım yola ne için çıktığımı unutmam. Teşekkürler değerli yorumun ve güvenin için

Kadınlar bir noktada erkek için seks objesidir, erkekler de kadınlar için öyle, alfa olacağım derken yolun feminist olmaya çıkmaması lazım.

p*rno bağımlılığı herşeye bağımlılık uydurmaktan başka 1şey değil bence, bu aslında p*rno kolaycılığıdır, pornoda her tip kadını görebilir, bir süre de bunun kolaycılığına kaçabilirsin, ama

, asla bunun sürekli olması mümkün değil, bıraktım diyen arkadaşlar bunun en elle tutulur kanıtı, hiçbirşey değilse sıkılırsın çünkü.

Dozunda olursa herşeyden keyif almaya bakın, buna p*rno da dahil, özellikle senin-benim gibi adamların attığı şeyler, ama oturup işi-gücü bırakıp hergün p*rno izliyosan işte bu sıkıntı.

Konumuza dönecek olursak
, aslında genel olarak kadın vücudunu pompa objesi olarak gören adam gerçeğe daha yakındır ve mavi haplı, romantik sevgililer günü bebelerine göre daha kendini merkeze koyabiliritesi vardır.