Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Kızların Yüreğini Hoplatan Liderler

Katılım
29 Temmuz 2018
Mesajlar
349
Tepkime puanı
695
Şehir
Konya
Evet arkadaşlar,bugünkü konumuz, insanları koyunlardan ayıran,kızların yüreğini kaptırıp gittiği,insanların gerçekten saygı duyduğu konum: Liderlik..

''Lider'' denilince çok fazla tanımlar karşımıza çıkıyor. Kimisi liderliği ''Bağırıp çağırmak,insanları aşağılamak,kendini üstün tutup diğer insanlara gram değer vermemek,insanların düşüncesine değer vermemek..'' zannediyor. Bu aslında özgüvensizliğin en büyük belirtisidir. Tam aksine liderlik ''soğukkanlılığını korumak,insanlara İNSAN olduğu için değer vermek,fikirlerine,karakterine saygı duymaktır.''

Eminim birçoğumuz liderlik ile patronluğu karıştırıyoruzdur. Patronluk, oturduğu yerden PARA karşılığı iş yaptırmaktır. Liderlik ise yapılacak işe en önden gidip diğer insanlara örnek olan şahıstır.

Gerçek bir lider, asla ve asla diğer koyun sürüleri gibi bir işe koyulurken izin almaz. Yanlış bile olsa ''Tecrübe'' diyerekten yola koyulur ve adımını atar. Yaşadığı hayatla,rahatlıkla insanlara örnek olur. İnsanların hayalindeki hayatı yaşar. Asla diğer insanların ne dediğini önemsemez. Liderler kendi dünyasında kendi kurallarıyla yaşar, ister kız olsun,ister erkek,isterse yeni bir ortam olsun. Kız görünce öyle gevşemezler,arkadaşlarını kız uğruna rezil etmezler. Karakterinden,düşüncelerinden ve hedeflerinden asla taviz vermez. Taviz vermez derken ne demek mi istiyorum?

Örnek: Ortamda diyelim ki 5 kişi var. Ve aralarında biri liderimizin hayalleriyle,düşünceleriyle alay etti. Eğer bu şahıs gerçekten lider ruhlu bir insan ise o şahsı önce iyi bir uyarır: ''Kardeşim,düşüncelerimi saygı duy,duymayacaksan şimdiden söyle,kalkıp gideyim.'' diyerek ufaktan bir yokluk korkusu verir karşı tarafa. Eğer o şahıs devam ederse ''Hadi eyvallah.'' diyerekten liderimiz kalkıp gider ve o şahsı da çöpe fırlatır gibi hayatından kovar. Bakın gayet sakin ve kendinden emin. İçinde 1 gram kavga barındırmıyor. Bu kadar basit. Ve basit olduğu kadar da kızları gerçekten etkileyen bir özellik bu: Özsaygı..

Peki kendi dünyasında kendi kurallarıyla yaşamak derken ne demek istiyorsun Betaboy? Peki, açıklayalım o zaman: Günümüzde malum insanlarımızın en büyük sıkıntılarından biri: Hayatı yaşayamamak. Elalem ne der,şunu yaparsam acaba arkadaşlarım bana küser mi,böyle yaparsam annem bana kızar mı,kız beni terk eder mi gibi durumları asla önemsemez gerçek bir lider. Kendi bildiğini kendinden emin bir şekilde yaşar. Kimsenin laflarını umursamaz. İster müzik çaldığı an oynamaya başlar, tanımadığı insanlara dahi şaka yapar(saygı çerçevesinde),istediği kızla da tanışır buna kimse karışamaz. İsterse de kimseye zarar vermediği sürece gevşek bir şekilde davranır. Bu hiç kimseyi ilgilendirmez. İlgilenen varsa da yanlış kapı.. Canı bir şey mi söylemek istiyor? Eee hadi karşı taraf yanlış anlarsa?? Lider bu kardeşim, istediğini söyler,istediğini de yapar :) Malum bu gerçekten harika bir özellik. Bu aynı zamanda birçok insanımızın hayali: Kendi kurallarıyla yaşamak. İşte bunu başarabilen de insanların hayalindeki hayatı yaşamış oluyor ve aynı zamanda onların hayallerinin lideri olduğu için de saygı duyuyor. Aynısı kızlar için de geçerli :)

Gerçek bir lider aynı zamanda karşı taraftan gelen saldırıları korur. Yani burda demek istediğim kavga etmek,saldırmak,bıçak çekmek değil. Diyelim ki arkadaşı,sevgilisi,flörtü ve hatta tanımadığı insanda bile haksızlığa uğradığında hakkını savunur. Diretir kendinden emin bir şekilde.

Özgüvenli insanlardır aynı zamanda. Ya Beta olum bana özgüvenin tanımını yap. Sakin ol be kardeşim, bekle açıklayacağız işte :)
Özgüven: Bir şeyi başarabileceğine inanmaktır. Harun hocamın deyişiyle kendinle alay etmek,kimseye bir kanıtlamamaktır. Neysen osundur. Gereksiz yere kalıptan kalıba girmemektir. Hayatı ve kendisini haddinden fazla ciddiye almamaktır.

Kimseye bir şey kanıtlamamak demişken mesela diyelim ki ortamdasın gereksiz yere kendini övmek yerine: Ben zekiyim,çalışkanım,karizmatiğim,heyecanlı bir insanım gibi laflar yerine karşı tarafa dolaylı yoldan bu mesajı verin. Diyelim ki aksiyonlu bir insansınız değil mi? Karşıya aksiyonlu bir insanım demek yerine aksiyon dolu yaşadığınız bir hikayeyi anlatın, mesaj karşı tarafa doğru bir şekilde iletilecektir zaten. Eğer direkt ben şuyum,buyum derseniz hem karşı tarafın kendinizden uzaklaşmasına sebep olursunuz hem kendinizi gereksiz bir şekilde övmüş olursunuz. Çünkü karşı taraf siz övündükçe sizin vermek istediğiniz mesajın tam tersini düşünecektir. Yani siz ben karizmatiğim derseniz karşı taraf sizin karizmatik olmadığınızı düşünecektir ve muhtemelen de haklıdır.

Bir diğer versiyon: Diyelim ki sizin o gün tişörtünüz kalmadı,hepsini çamaşıra attınız ve babanızın tişörtünü giymek zorunda kaldınız ve ortamda şahsın biri de atlıyor hemen: Oğlum, o ne lan? Kendinden büyük kıyafet giymişsin :D
Özgüvensiz insanların genelde verdiği tepki: Kanka ne yapayım bee, hepsi çamaşırda ben de bulduğumu giydim işte,normalde böyle giyinmem sen de biliyorsun( Gereksiz bir şekilde kendini kanıtlama hatası=özgüvensizliğin belirtisi)..

Ama cidden özgüvenli bir insanın verdiği tepki ise: Tarzımı değiştirdim kanka,hem seneye de giyerim :D (Bakın gereksiz şekilde kendisini kanıtlamıyor ve bizzat kendisi durumla alay ediyor= özgüveni tavan insanların verdiği tepki)
Özgüvenin kızlardaki etkisini anlatmama gerek yok herhalde dostlar :)))

Bırakın dostlar rezil olun,istediğiniz kadar rezil edin kendinizi. Siz ''rezil oldum'' düşüncesine kapılmadığınız sürece asla rezil olmazsanız ve bu durumla da bizzat alay ederseniz özgüveninizi kimse sorgulayamaz hale gelir :)
Bir örnek vereyim hayatımdan: Bir gün arkadaşlarla kafede oturuyorum,bir an tuvaletim geldi tam tuvalete gideceğim ortada kapı var ve dibinde de camsız direkt geçebileceğim bir yer, normal bir insan camsız bir yerden geçer ama benim dalgınlığıma denk geldi ve kapıyı açıp da içeri girdim ve bir de baktım ki bizim elemanlar kahkahaya boğulmuş ben de ekledim: Kusura bakmayın millet, kör olmak bunu gerektirir :)) Olayla bizzat kendim alay ederek hep birlikte kahkahaya boğulduk. Gereksiz yere kendimi kanıtlama çabasına da girmedim. Girseydim eminim daha da alay edilecektim ortamda ama bizzat kendim alay ettiğim için onlara pek bir fırsat vermemiş oldum.

Başka özelliklere geçelim. Bir lider aynı zamanda sohbetleri yönlendirir. Nereye gitsek yaa,yahu nerede buluşacağız,kaçta buluşacağız gibi sorulara saatlerce düşünmek yerine anında karar verir. Şuraya gidelim, şu saatte şurada buluşalım. Hızlıca karar verir. İşte bu aynı zamanda buluşmayı yönetmektir. Bazen çeşitli aktiviteler düzenleyebilirsiniz: Doğum günü partisi gibi veya çeşitli partiler işte. Bu fikri ortaya atan, bunu organize eden siz olduğunuz için otomatik olarak lider konumuna gelirsiniz.

Mesela sınıfımda piknik,iftar yemekleri gibi aktiviteleri bizzat kendim düzenlerim ve karşı taraf bir şey eklemek istediğinde kafasına göre hareket etmek yerine direkt bana danışır ve bana bir ricada bulunur. İşte liderliğin etkisidir bu. Karşı tarafın bir fikri olduğunda ''Ya boş konuşma,bana ne,fikirlerini sakla'' gibi koyun sürüsü tavırlarına bürünmek yerine insanca dinlerim ve mantıksız gelirse sebebini de açıklarım. Mantıklı ise de direkt yola koyulurum.

Önemli madde: Daha yeni sebebini açıklarım dedim. Bu sadece toplulukla hareket edildiğinde açıklama yaparım. Neden oldu,neden böyle,neden o mekan.. Onun haricinde eğer olay bireysel ise yani kendi karakterimle alakalı ise asla açıklama yapmam. Hatta bazen ''Canım istediği için öyle yaptım'' derim veya olayı alaya vururum. Aradaki farkı anlayın.

Aynı zamanda pencereye olumlu yönden bakarlar. Bir kız liderimizi terk ettiğinde liderimiz gelip de: ''Allah kahretsin, neden böyle şeyler hep beni buluyor.'' diyerek isyan etmez; tam aksine ''Bana tecrübe oldu. Hiç değilse ilişkide neyin yanlış neyin doğru olduğunu öğrenmiş oldum.'' diyerekten bardağın dolu tarafına bakarlar.

Hatalarını kabul edip özür dilemesini de bilirler. Misal: Arkadaşın biri geldi ve dedi ki ''Oğlum, şu senin arkadaşın senin hakkında küfür etti,böyle yaptı,şöyle etti...'' Siz de o an gaza gelip o şahsın yanına gidip demediğini bırakmıyorsunuz ve aradan bir süre geçiyor aslında o şahsın sizin hakkında hiçbir şey demediğini öğreniyorsunuz. İşte tam da böyle bir durumda karşısına çıkıp hatanızı kabullenmelisiniz. Özür dilemesini bilmelisiniz. Tabii abartıp ayaklarına kapanıp yalvarmanın bir alemi yok. İnsan gibi özür dilemektir burada önemli olan.

En önemlisi hayatta her şeyden önce kendilerine,kendi fikirlerine,hayallerine değer verirler. Bakımlıdırlar. Bu demek değildir ki başkalarının hayallerine saygı duymam. *** salağı böyle iş mi olur gibi ilkokul atarlarına başvurmazlar. Saygı duyarlar ama her şeyden önce kendilerine saygı duyarlar. Bu da önemli bir detay.

EK olarak: İnsanları da motive etmesini bilirler. Bir kızdan ret yediğinde herkesin alay ettiği yerde sen gelip de olsun kardeşim,üzülme,hiç değilse yüreğini ortaya atıp kızla tanışmaya gittin,çoğu insan yapamaz bunu diyen bir insan varsa bilin ki o insan %99 farklı bir insandır, %99 lider bir insandır.

Son olarak da eğlenmesini bilen insanlardır. Başarısızlıklarına,hatalarına isyan etmek yerine eğlenmenin bir yolunu bulurlar. Geçmişinden utanmazlar. Hatta kendileri bizzat gülerler geçmişine..

Evet dostlar, gerçek ruhlu bir lideri,aynı zamanda kızların yüreğini hoplatan özellikleri de ayrıntısıyla açıklamış olduk. Belki kiminiz kardeşim Atatürk lider değil miydi ama kızlarla arası iyi değildi diyeceksiniz. Fakat fark ettiyseniz ''KIZLARIN Yüreğini Hoplatan Liderler'' başlığı altında topladım konuyu :)


Şunu da unutmayın: Lider olmak elimizde, özelliklerimizi,karakterimizi geliştirerek kendimizi bu hale sokabiliriz.

Sağlıcakla kalın..
 
Şu atatürkün kadın muhabbeti çok sulanmaya başladı artık selanikte görevliyken balolarda çapkınlik yapan bir adamdı sonrasında onca savaş ve meseleyle kafamı kaldıda bu konularda.Bu arada yazında motive edici olmuş eline sağlık
 
Son düzenleme:
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst