Öncelikle saçma soru diyen arkadaşa
selam çakıyorum ve yazıma devam ediyorum.
Kur-an'ın ben gerçek bir kitap olduğu kanaatindeyim. Ha okudun mu dersen, bir kere okuyup dedeme artistlik yapmak için bitirmiştim. Fakat bir şey anlamadım. Dediğim gibi bilirsin dede torun ilişkilerini.
Daha sonra araştırıp, çok daha okuyunca; kur-an'ı ayet ayet araştırarak okumaya karar verdim. Gerçekten de tek bir ayeti bile insanı etkilemeye yetiyor.
Bkz;
Hani! Bir zamanlar Rabb'in, meleklere: "Ben yeryüzünde bir* halife* tayin* edeceğim." demişti. Melekler: "Seni övgü ile yüceltip kutsayan bizler dururken orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birisini mi yönetici yapacaksın?" dediler. Allah da: "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi.
Bu ayet bile insan elinden çıkmayacak kadar muntazam bir ayet olduğunu görebilirsin. Fakat bunu o kibirli kalbinle değil de, masum; çocuksu yüreğinle bakmalısın.
Bir çok ayeti de okuyup, vay amına koyim diyebileceğin yazılar ile karşılaşa bilirsin. Açıkçası ben dedim.
Namaz olarak da; namaz gerçekten nasıl bir ibadet aracıdır gerçekten bilmiyorum. Eski mısır çizimlerine bakarsan, diz çökmüş ve namaz kılarmış gibi tapma ritüelleri görebilirsin. Belki de böyle geçti bize bilmiyorum. En doğrusu nasıl gerçekten bilmiyorum.
Allah hüşu ile kılın diyor. Hüşu ile beni anın diyor. Bizimkiler de, ula gavur, Allah nemazini gabul etmez. Üstün de resim var, git adam agıllı şeyler giy der.
O yüzden en doğrusu nedir gerçekten bilemeyiz. Fakat benim
düşüncem ; namaz bir övgü ve bir vakit ayırma ritüeli'dir. Allahı unutmadığın ve ona göstediğin bağlılığa ithafen bir ritüeldir.
Bilmiyorum, bilmediğimiz çok şey var. Öyle bir dönemdeyiz ki, düşünmek için vaktimiz yok. En doğrusunu bulmak için ben zamana bıraktım hayatımı. Artık kasmıyorum. Kalbimin sesini dinliyorum.
Duygular ön planda oluyor zaten inançta.