Hiç fark ettiniz mi ? Hayatlarımız çok hızlı. Yani, her anlamda çok hızlı...

Bilgisayar, telefon, tablet vs. çıktığı zaman artık hayatlarımızın daha yavaş olacağını sanıyorduk. Mesela bir sevdiğine mektup yazmak için saatler harcamana gerek yoktu, ya da bir kaynağa ulaşabilmek için karda kışta kütüphanenin yolunu tutup bir de üstüne o bilgiyi kütüphanede didik didik aramak gibi...

Tabi ki de bunlarla yalnızca kendimizi avuttuk!

Gerçekte olan ne miydi ? Teknolojinin ağzımıza bir güzel s*çmasıydı. Evet, olan buydu.

Yanlış anlamayın. Teknoloji düşmanı, "bunların hepsi amariganın oyunu yegenim" diyen bir barzo değilim elbette. Teknolojiyi seviyorum ve ondan faydalanıyorum ama ayrıca bir sorunun da farkındayım ve o da şu ki; teknolojinin hızına ayak uyduramıyoruz. Ve bu da bizde inanılmaz bir strese yol açıyor. Keşke bu stres yalnızca teknoloji ile sınırlı kalsaydı, fakat öyle olmadı ve bir virüs gibi hayatımızın her alanına sızdı.

Hayatımızın her anı hızlandı ve bu da bize daha fazla stres olarak geri dönüyor.

Ne mi demeye çalışıyorum ? Yavaşla diyorum biraz, sonunda hepimiz öleceğiz lan nereye bu gidiş böyle ?

Mesela kızlar konusunda çok hızlı olmaya çalışıyorsunuz birçoğunuz. Kız mesaj attı ne diyeyim, kız şunu dedi ne diyeyim, kız şöyle yaptı ne yapayım... Sürekli bir stres içindesiniz. Hemen cevap vermek, hemen yanıtlamak, hemen davranmak istiyorsunuz. Öyle yapmazsanız kızın elinizden kayıp gideceğini düşünüyorsunuz ve bu yüzden hızlı kararlar almaya çalışıyorsunuz. Bu da sizde ne meydana getiriyor ? Evet, bolca stres.

Beynimiz stres altında hayatı boyunca alabileceği en aptalca kararları alabilecek yapıda bir organdır. Beyne biraz stres aşıla ve nasıl bir gerizekalıya döndüğünü otur izle. İşte, hız da sizde bu stresi yaratıyor. Sonra da aptalca hareket ediyor ve ardından bazılarınız foruma gelip ergen veletler gibi "abi kız benden ayrıldı/hoşlanmıyor ne yapayım ?" vb. konular açıyor.

Her hafta en az böyle 1-2 tane mesaj geliyor.

Hızlı yaşamaya, hızlı davranmaya çalışıyorsunuz. YANLIŞ YAPIYORSUNUZ!

Yavaşlayın. Bunu öğrenmek mecburiyetindesiniz. İki kere iki dört eder ve siz de YAVAŞLAMAK ZORUNDASINIZ!

Hiç satranç turnuvası izlediniz mi ? Ben izledim. İyi satranç ustaları hiç de öyle hayal ettiğiniz gibi karşı taraf hamle yapar yapmaz "şimdi emçürdüm belanı ehueheuheu" deyip anında hamle yapan tipler değillerdir. Adamlar bazen tek bir hamle için bile dakikalarca düşünebiliyorlar. Çünkü satranç bir akıl işidir, tıpkı iletişim gibi ve sorun şu ki; siz kızla iletişim kurduğunuzu unutuyorsunuz.

Kurduğunuz şey iletişimdir, akıl işidir. Yavaş olun, beyninizi strese sokmayın, rahatlaması için izin verin.

Kız mesaj mı atmış ? E ne güzel tamam, cevap vermek istiyorsanız verin; cevap vermek istemiyorsanız ya da aklınıza bir şey gelmiyorsa sonra yazarsınız. Hemen cevap verme gayreti içerisinde aptalca bir şey yazmaktansa beyninizi rahat bırakmanız aklınıza daha iyi cevapların gelmesini sağlayacaktır.

Mesela kızla buluştuğunuz zaman çok kasıyorsunuz kendinizi. ABD Başkanı ile mi buluştun lan oğlum ne bu stres! Kıza karşı cool olacağım, karızimatik olacağım, adam olacağım diye diye kendinizi strese sokuyorsunuz. Yavaşlayın! Ciddiyim, yavaş davranın, yavaş konuşun, yavaş cevaplayın. Yapın bunu.

Yavaş yaşayın.

Ha tabi şimdi yavaş konuşun dedim diye de a*mcık ağızlı olmaya gerek yok, dengesini iyi ayarlayın. Yavaş olmaktan kastım kaplumbağa olmak değil, hızlı olmamaktır. İçinizdeki her şeye ani tepkiler vermek isteyen gerizekalıyı durdurun. Evet, o bir gerizekalı ve siz onu dinleyerek hata yapıyorsunuz.

En iyi olma isteğine bir son verin, ciddiyim bak. Son verin şu hisse. Size "en iyisi olmayın" demiyorum ama beyninizi bu baskıdan kurtarmalısınız diyorum çünkü ancak böyle "en iyi" olunabilir. Paradoks gibi görünüyor değil mi ? İşte, bilinçdışınız böyle çalışıyor.

Eğer siz bilinçdışınıza bir konuda baskı yaparsanız o konuda b*ka batarsınız. Bu kadar nettir. Mesela sınavlarda hepimiz yaşamışızdır bunu. Bir sorunun cevabını bulmak için uğraşır dururuz ama bir türlü gelmez aklımıza cevap. Sonra sınav biter, üzerimizdeki stres kalkar ve bir anda o da ne ? Kodumun beyni dalga geçer gibi "al kanka" deyip o cevabı getirir aklımıza. Tabi biz de o arada "ulan bu nasıl gelmedi sınavda aklıma" diye yakınıp dururuz ama aslında cevap basittir: beynimiz stres altında çalışamaz. Stresi yok et ve sana istediğin cevabı verecektir.

Ve hız da stres yaratır. Hem de bolca.

Siz de daima en iyisi olmaya, en iyi cevabı vermeye, en harika mesajı atmaya çalışıyorsunuz ama bunu asla başaramayacaksınız. Çünkü beyninizi bunun baskısı altına sokuyor ve sistemin sizin tersinize çalışmasına sebep oluyorsunuz.

Aslında bir bakıma, kızların daha umursamaz erkeklerden hoşlanmalarının nedeni de bu. Canını yediğimin adamı umursamıyor ki lan zaten! Adam kıza ne diyeceğini, nasıl davranacağını, nasıl mesaj atacağını umursamıyor. Bu yüzden beyni stres altında değil ve iyi çalışıyor, bu sayede de umursamamasına rağmen umursayan erkeklerden çok daha iyi bir şekilde iletişim kuruyor kızlarla.

Evrimin beynimize kötü bir esprisi gibi, değil mi ?

Velhasılıkelam, konuyu daha da uzatırım ama yapmayacağım çünkü artık bundan sonrasının size kalması gerektiğini düşünüyorum ve bu yazıyı bir akım haline getiriyorum.

Sen canım kardeşim, bu yazıyı okuduysan ve yukarıda bahsini ettiğim o hız delisi gerizekalı senin beynini de ele geçirdiyse ve sen de bundan kurtulmak istiyorsan o halde yavaşlayacaksın. Sana meydan okuyorum! Bunu bir challenge say.

Bundan sonra endişe duyduğun, özgüvenini zorlayan her türlü ortamda ve durumda yavaşlayacaksın. Yavaş yaşayacaksın ve beynine biraz huzur vermeyi öğreneceksin. Bunu yapacaksın ve sonuçlarını da istersen bu konun altına yazacaksın. Ve, bundan eminim ki, hayatında birçok güçlü değişimin de geldiğini hissedeceksin. Bunların neler olduğunu söylemeyeceğim çünkü bunları bizzat senin görmeni isterim elbette.

Son olarak; bu konuyu bitti saymayın. Konuya ben başladım ama noktayı siz koyun.

Ve hayatın "sen bakarken soyunamıyorum" diyen utangaç bir kız gibi olduğunu da unutmayın.

HAYDİ İYİ FORUMLAR!

Uzun bir süredir meditasyon yapmıyordum. Birkaç gün önce tekrardan başladım, insanin kafasındaki düşünceleri yavaşlatıyor kafayı boşaltıyor o sürekli vızıldayan sineğin kafasını eziyor adeta. Tabii ibne daha sonradan yine vızıldamaya başlıyor. Meditasyonu düzenli ve devamlı yaparak dingin bir kafayı daha çok yaşayabiliyor insanoğlu. Meditasyon önemli bir etken, bizlere bu yavaşlama konusunda epey yardımı olabilir.

Ekleme 6 Aralık 2019 - Konu başlığı tekrar gündeme gelince Meditasyon hakkındaki deneyimlerimi yazayım dedim. Şöyle ki bu mesajı attıktan sonra Meditasyon yapmaya öyle hemen atılmadım, Temmuz ayında başladım ve Ekim ayının 1'inden beri zinciri kırmayarak ortalama her gün 7-8 dakika Meditasyon yaptım, halen düşünceler kafada dolaşıyor fakat eski ben'e göre çok çok daha iyi bir şekilde kendini kontrol edebiliyorsun, düşünceleri daha uzun süre susturabiliyorsun ve kafana yeniden doluşmaya başladığını fark edince çoğu zaman susturabiliyorsun, kafanın içi öyle bir sessizliğe bürünüyor ki inanın insan düşünceleri olmadığını ve bu düşünce deryasının kendi benliğinin farkına varmasını, ne olduğunu görmesini engellediğinin farkına daha çok varıyor. Çoğu zaman sakinim, kendimi çok daha rahat bir şekilde kontrol ediyorum, kaygılarım önemli derecede azaldı ve bu hayatta varoldugum her an her dakika şükran duygusu ile dolup taşıyorum.

yazıların akıcı ve bilgilendirici nihayetinde gece gece bu yazı çok iyi geldi

Gerçeği söylemek gerekirse, bu yazıya ihtiyacımın olduğunu fark ettim.

Kuşçubaşı' Alıntı:

en harika mesajı atmaya çalışıyorsunuz ama bunu asla başaramayacaksınız.

Genişletmek için tıkla ...

Bu kısımda bir duraksadım. Evet Kabul Ediyorum; Asla Başaramayacağım.
O zaman çabalamaya gerek yok, rol yapmaya gerek yok, kasmaya gerek yok, Akışına bırak gerisi gelir. Teşekkür yazı için. Bunu Kendi defterime not alıp, gerekli çalışmaları yapıp kendi otokontrolümü sağlayacağım.

Hayatı biraz boş vermelisiniz

Kuşçubaşı' Alıntı:

Kız mesaj mı atmış ? E ne güzel tamam, cevap vermek istiyorsanız verin; cevap vermek istemiyorsanız ya da aklınıza bir şey gelmiyorsa sonra yazarsınız. Hemen cevap verme gayreti içerisinde aptalca bir şey yazmaktansa beyninizi rahat bırakmanız aklınıza daha iyi cevapların gelmesini sağlayacaktır.

Genişletmek için tıkla ...

Yeterli bir örnek.