- Katılım
- 15 Haziran 2018
- Mesajlar
- 225
- Tepkime puanı
- 267
- Şehir
- Kayseri
Bu kısmı 2 kere okudum ve yorumlayarak yazmayı düşündüm fakat tarihi bilgi içerdiğinden dolayı kitabın bu kısmını olduğu gibi yazdım. Diğer bölümleri yorumlayarak aktardım.
https://bit.ly/2m127oS
1970’li yılların başında California-Santa Curus Üniversitesinde Richard Bandler, Gestalt ekolünü araştırırken ona aynı üniversitede dil bilimci olarak çalışan John Grinder de katılır. Araştırmaları sırasında dönemin ünlü terapisti Milton Erickson’un başarıları dikkatlerini çeker. Milton Erickson bilinen yöntemlerle çok uzun sürecek tedavi sürecini çok kısaltılmış ve daha az çaba gerektirecek yeni yöntemler keşfetmiştir. Bu başarıyı inceleyen John Grinder ve Richard Bandler aynı başarıyı elde etmek için onu modellemeye başlarlar. Bu yöntemin temelinde davranış ve düşüncelerimizde bilinçaltının büyük rolü olduğu tezi vardı. Milton Erickson bilinçaltıyla nasıl iletişim kurulabileceğini ve bilinçaltının çalışma prensiplerini bulmuş, böylece pek çok insanda değişimi kolayca sağlamıştır.
Richard Bandler ve John Grinder, Milton Erickson’un bu yönlerini modelleyecek çalışmaya başladılar. Yaptıkları uygulamalar sonucunda kendileri de Milton Erickson’un elde ettiği sonuçları almaya başladılar.
Dönemin ünlü aile terapisti Virginia Satir’in yaptığı çalışmalar da çok başarılıydı, insanlarla kurduğu iletişim ve sistem düşüncesi bu başarının temeliydi. Virginia Satir’in modellenmesi de aynı başarıyı getirdi ve önceki bilgilerle birleşince ufuklar açtı. Önceden yapılan araştırmalarda başarısızlığın sebepleri, başarısızlığın nasıl önlenebileceği üzerinde yoğunlaşılmıştı. John Grinder ve Richard Bandler, başarısızlığın nedenleri değil başarının nasıl elde edildiği üzerinde durarak bu işe başladılar. “Başarı nedir? Kimler başarılı oluyorlar? Başarılı insanların ortak yönleri nelerdir? Çok çalışanlar mı başarılı oluyorlar?” gibi birçok temel sorunun cevabını araştırmaya başladılar.
Bu arada çok can alıcı bir soruyu da araştırdılar: “Başarı bir tesadüf mü yoksa öğrenilebilir mi veya başka bir deyişle herkes başarılı olabilir miydi?” Başarılı insanlar üzerinde yaptıkları araştırmalarda başarılı insanların ortak özelliklere sahip olduklarını ve bu özellikler sayesinde başarı gösterdiklerini gördüler. Başarısız ve başarılı insanlar arasındaki farkları belirlediler ve şu sonuçlara ulaştılar:
“Başarı bir tesadüf değildir. Her insan başarılı olabilir. Bazı insanlar başarılı olmayı farkında olmadan öğrenirken bazıları yine farkında olmadan başarısız olmayı öğrenmektedirler. Başarısızlığı öğrenen insanlar ne kadar çalışsalar da başarıyı yakalayamıyorlar.” John Grinder ve Richard Bendler çalışmalarında “neyin, nasıl kötü yapıldığı üzerinde durmak yerine; neyin, nasıl iyi yapıldığı” üzerinde yoğunlaştılar. Kazandıkları bilgi ve deneyimler ışığında başkalarına da başarılı olma yollarını öğreterek onlara da başarılı olma becerisi kazandırdılar. Wyatt Woodsmall, Bendler ve Grinder’in çalışmalarına katılmış ve özellikle de modelleme konusunda NLP’ye yeni bir boyut kazandırmıştır. Yaptıkları çalışmaları ve buluşlarını Neuro Linguistic Programming adı altında sistemleştirdiler. Türçede “Sinir Dili Programlaması” şekilde adlandırılan bu bilim dalı Amerika ve Aprupa’da kısa zamanda yaygınlık kazandı. Ardından dünyanın pek çok ülkesiyle birlikte Türkiye’de tanınıp yaygınlaştı. Son yıllarda ükemizde birçok kişi NLP üzerinde çalışmaya başladı ve NLP hızlı bir şekilde yaygınlaştı.
Bu seminere katılan başka bir öğretmen şöyle dedi: “Anlattığınız husular çok ilginç ve belki de her insanın ihtiyacı olan şeyler. Çok merak ettim, acaba bunu nasıl yapıyorsunuzi bunu biz de öğrenebilir miyiz?”
“Daha konuşmamın başlarında bu soruyu sormanıza sevindim. Çünkü bu soru, anlatmak istediklerimi anlatabildiğimi gösterir. Bahsettiğin NLP yöntemlerini öğrenmek, uygulama yapmadan çok zordur. Uygulama yapmak da seminer ortamında çok zordur. Bu yüzden, bu yöntemleri NLP kurslarında öğrenmenizi tavsiye ederim. Burada size vermek istediğim mesaj kendinizi tanıyarak, kendinizle ve başkalarıyla bağ kurma becerisini kazanarak mutlu, huzurlu, verimli bir hayata adım atmak olacaktır.”
https://bit.ly/2m127oS
1970’li yılların başında California-Santa Curus Üniversitesinde Richard Bandler, Gestalt ekolünü araştırırken ona aynı üniversitede dil bilimci olarak çalışan John Grinder de katılır. Araştırmaları sırasında dönemin ünlü terapisti Milton Erickson’un başarıları dikkatlerini çeker. Milton Erickson bilinen yöntemlerle çok uzun sürecek tedavi sürecini çok kısaltılmış ve daha az çaba gerektirecek yeni yöntemler keşfetmiştir. Bu başarıyı inceleyen John Grinder ve Richard Bandler aynı başarıyı elde etmek için onu modellemeye başlarlar. Bu yöntemin temelinde davranış ve düşüncelerimizde bilinçaltının büyük rolü olduğu tezi vardı. Milton Erickson bilinçaltıyla nasıl iletişim kurulabileceğini ve bilinçaltının çalışma prensiplerini bulmuş, böylece pek çok insanda değişimi kolayca sağlamıştır.
Richard Bandler ve John Grinder, Milton Erickson’un bu yönlerini modelleyecek çalışmaya başladılar. Yaptıkları uygulamalar sonucunda kendileri de Milton Erickson’un elde ettiği sonuçları almaya başladılar.
Dönemin ünlü aile terapisti Virginia Satir’in yaptığı çalışmalar da çok başarılıydı, insanlarla kurduğu iletişim ve sistem düşüncesi bu başarının temeliydi. Virginia Satir’in modellenmesi de aynı başarıyı getirdi ve önceki bilgilerle birleşince ufuklar açtı. Önceden yapılan araştırmalarda başarısızlığın sebepleri, başarısızlığın nasıl önlenebileceği üzerinde yoğunlaşılmıştı. John Grinder ve Richard Bandler, başarısızlığın nedenleri değil başarının nasıl elde edildiği üzerinde durarak bu işe başladılar. “Başarı nedir? Kimler başarılı oluyorlar? Başarılı insanların ortak yönleri nelerdir? Çok çalışanlar mı başarılı oluyorlar?” gibi birçok temel sorunun cevabını araştırmaya başladılar.
Bu arada çok can alıcı bir soruyu da araştırdılar: “Başarı bir tesadüf mü yoksa öğrenilebilir mi veya başka bir deyişle herkes başarılı olabilir miydi?” Başarılı insanlar üzerinde yaptıkları araştırmalarda başarılı insanların ortak özelliklere sahip olduklarını ve bu özellikler sayesinde başarı gösterdiklerini gördüler. Başarısız ve başarılı insanlar arasındaki farkları belirlediler ve şu sonuçlara ulaştılar:
“Başarı bir tesadüf değildir. Her insan başarılı olabilir. Bazı insanlar başarılı olmayı farkında olmadan öğrenirken bazıları yine farkında olmadan başarısız olmayı öğrenmektedirler. Başarısızlığı öğrenen insanlar ne kadar çalışsalar da başarıyı yakalayamıyorlar.” John Grinder ve Richard Bendler çalışmalarında “neyin, nasıl kötü yapıldığı üzerinde durmak yerine; neyin, nasıl iyi yapıldığı” üzerinde yoğunlaştılar. Kazandıkları bilgi ve deneyimler ışığında başkalarına da başarılı olma yollarını öğreterek onlara da başarılı olma becerisi kazandırdılar. Wyatt Woodsmall, Bendler ve Grinder’in çalışmalarına katılmış ve özellikle de modelleme konusunda NLP’ye yeni bir boyut kazandırmıştır. Yaptıkları çalışmaları ve buluşlarını Neuro Linguistic Programming adı altında sistemleştirdiler. Türçede “Sinir Dili Programlaması” şekilde adlandırılan bu bilim dalı Amerika ve Aprupa’da kısa zamanda yaygınlık kazandı. Ardından dünyanın pek çok ülkesiyle birlikte Türkiye’de tanınıp yaygınlaştı. Son yıllarda ükemizde birçok kişi NLP üzerinde çalışmaya başladı ve NLP hızlı bir şekilde yaygınlaştı.
Bu seminere katılan başka bir öğretmen şöyle dedi: “Anlattığınız husular çok ilginç ve belki de her insanın ihtiyacı olan şeyler. Çok merak ettim, acaba bunu nasıl yapıyorsunuzi bunu biz de öğrenebilir miyiz?”
“Daha konuşmamın başlarında bu soruyu sormanıza sevindim. Çünkü bu soru, anlatmak istediklerimi anlatabildiğimi gösterir. Bahsettiğin NLP yöntemlerini öğrenmek, uygulama yapmadan çok zordur. Uygulama yapmak da seminer ortamında çok zordur. Bu yüzden, bu yöntemleri NLP kurslarında öğrenmenizi tavsiye ederim. Burada size vermek istediğim mesaj kendinizi tanıyarak, kendinizle ve başkalarıyla bağ kurma becerisini kazanarak mutlu, huzurlu, verimli bir hayata adım atmak olacaktır.”
Son düzenleme: