Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

OLDUĞUN GİBİ YAŞA !

Katılım
11 Ağustos 2018
Mesajlar
1,115
Tepkime puanı
1,678
Şehir
İstanbul
Selam beyler uzun zaman oldu forumda konu açmayalı ve son konumu da yazıp artık anladıklarımı sizinle paylaşmak istedim.
Ben yaklaşık 1.5 senedir bu baskın erkeklik ve sosyal ilişkiler ile uğraşıyorum. Sayısız filmler izledim, diziler izledim, belgeseller izledim, kitaplar ve makaleler okudum ve bunların bana çok katkısı oldu fakat okumakla sadece bir şey olunmayacağını herkes bilir ve harekete geçtim. Tüm korkularımın üzerine gittim ve cesaret + öz güven kazandım. Hayat tecrübeleri edindim ve yeni kararlar edindim. Fakat bu tüm başımdan geçen olaylar ve tecrübelerimin sonucunda gerçekten öğrendim ki çok kasıyoruz be dostum. Kendimizi o kadar zorluyoruz ki artık özümüzü kaybediyoruz ve kendimizi daha kötü bir duruma çekiyoruz. Bazen de kendimize diyoruz ki; keşke hiç karşılaşmasaydım, eski hayatımı geri istiyorum. Fakat bunu dememizin asıl sebebi; bize vaat edilenlerin bizim gibi kalfaya göre ağır vaatler olmasıydı. Bilgisayarına reboot atacaksın ve dosyaları cd'ye aktardın. Bilgisayarı format'a her şey'e hazırladın fakat %75'te uyarı verdi. Sebebi ise dosyanın eksik veya yanlış olmasıydı. İşte bizim de beynimiz böyle yanlış kodlandı ve biz onu düzeltmek yerine yanlış dosyalar atmaya devam ediyoruz. Neymiş ;

Arkadaşlar kız ile böyle şeyler yaptım sizce hatam nedir ?
Arkadaşlar yarın şöyle yapacağım da, şöyle olacak diye korkuyorum sizce yapsam mı ?
Arkadaşlar şu filmi izleyin size alfalıkla ilgili çok efsane şeyler kazandıracak kesin izleyin. '' Arkadaşlar size her film bir şeyler katar ve kendi düşünceleriniz bile size doğru yapacağınızı katar fakat siz kendinizi artık o kadar çok kasmışsınız ki her şey'e müdahale ediyorsunuz ve işi batırır oluyorsunuz. Bir şeylere müdahale etmeyi artık kesin. Bırakın her şey olduğu gibi aksın , bırakın evrilelim. Her defasında tam olmaya çalışıyoruz, mükemmel olmaya çalışıyoruz. Bırakın tam olmayalım, mükemmel olmayalım.
Bir oyuna başlarsınız ve nickinizi beğenmezsiniz ve yeni hesap açarsınız ve onunla devam edersiniz. Bırakın o nick kalsın yeni bir nick yapmak sizi mükemmel yapmaz, kız ile daha cool konuşmak sizi mükemmel yapmaz, bir işi daha doğru yapmak sizi mükemmel yapmaz. Aslen sizi mükemmel yapan şey hatalarınız'dır bunu unutmayın.
Düşünsenize, dünyaya geliyorsunuz ve aileniz sizi çok korumacıl davranıyor oradan atlayamıyorsunuz, dizinizi kanatamıyorsunuz, bisiklet ile yalnız sürüp düşemiyorsunuz, burada anlatmaya çalıştığım şey bir şeyleri öğrenmek için gerçekten acı çekmek gerekiyor. Bu yüzden fight club'ta Tyler durden acı çekmeden kendimizi tanıyamayız, Split(parçalanmış)'ta acı çekmiş bir kişi daha mutludur gibi sözler kullanmıyorlar. Acı çekerek kendimizi buluruz, hata yapmakta acı gibi bir şey'dir. Sonuçta üzülüyoruz ve yaptığımız hatadan yeni bir ders alıyoruz daha da arınmış oluyoruz. Ama bizlerin yaptığı şey ise diyelim ki ; bunu çok yapmam yazı dizisinde ki taktiklerin aynısını kızda uygulamaya çalışmak , adminlerden taktik istemek , arkadaşlar şöyle yapsam mı diye sormak , korkup yapmaya cesaret edememek. İşte bizlerin sorunu bu kankalarım her şeyi çok düşünüyoruz ve ilerisine çok bakıyoruz. Bırakın ilerisini görmeyelim ve dediğim gibi acı çekip, evrilelim.

Ben artık çok düşündüm ve kendimi çok yıprattım beyler. Önüme çok fazla kız ve fırsat çıktı isteseydim hepsiyle sevişebilir ve flört edebilirdim fakat hiç birini kendime layık görmedim. Hepsini bir eksik parça olarak gördüm ve hepsini dışladım '' erkekler dahil ''. Kendimi hep farklı ve özel hissettim halbuki özel olan hiç kimse yok bu dünyada. Herkes toprağa bir fosil madde olarak yerleşecek, bu kaçınılmaz bir gerçektir. Fakat bana yaklaşan insanların, bana hep bir uzak davrandığını, yapmacık davrandığını gördüm ve hissettim. Bu hatayı hep karşımda aradım fakat hata sadece ve sadece bendeydi. İnsanlara samimiyet göstermiyordum ve sürekli uzak davrandığım için insanlarda genel olarak samimiyeti karşıdan beklediği için bu doğallığı hiçbir zaman bulamadım. Tek kendim için söylemiyorum arkadaşlar bu çoğumuz için sadece kendi hatalarımı size aktarıyorum.
Eskiden bana karşı bir şey söylediğinde örneğin; olumsuz bir eleştiri, direk eleştiri olarak karşılık verirdim. Fakat oradan olumlu bir ders hiç çıkarmazdım. Bunu asla kabul etmezdim ve bu sayede kendimi toplum ile aynı sınıfa sokardım. Fakat sağolsun burada ki bazı dostlar bana bunu hatırlattı ve yapmam gerekenin dersini aldım.
Arkadaşlar bakın evde saha raporu görevini görünce bir anda bir heyecan ve strest basar bize ve bir müzik dinleriz, saha raporları okuruz acayip gaza geliriz ve oraya buraya yazarız lan şimdi çıkacağım ve onu, bunu, şunu yapacağım ve kız tavlayacağım vs.. deriz fakat dışarı çıkarız o yükselen testesteron ve eğomuz bir an'da yok olmuş ve geriye bir adet hanım evladı ruhumuz kalmış. Fakat cidden biz en başından o kadar strest yapmasaydık, o kadar saha raporunu okumasaydık ve dışarı çıkıp bir kıza merhaba deyip terslenseydik veya iyi, kötü sohbet kursaydık inanın ki hiçbir şey olmazdı, ne bir öz güven düşüklüğü, ne de bir başımıza kötülük gelirdi. Konfor alanımızın dışına çıkıp bu işi hiç vaat görmeden kendi düşüncelerimiz ve cesaretimizle halletseydik çok daha iyi şeyler olabilirdi.
Örneğin ben ilk başlarda o saha görevini falan görünce yukarıda anlattıklarımı yaşadım ve o gün kendimi dışarı atıp hep bir bahaneler ile hiçbir kızın yanına gidememiştim. Çünkü evde kendimi kodlayıp, dışarı çıkmıştım ve kendi özümü kaybetmiştim. Ama halbuki, bu yazılar vs aklımdan uçup gittiğinde 2 gün sonra ve dışarıdayken bir kız gördüm ve yanına gitmek istedim açıkçası biraz korkuyordum fakat cesaretimi toplayıp yanına gitmiştim. Ve olanlar:

- Saha raporu -
Kız sol kaldırımda yürüyordu ve telefonla yüksek sesle, hüzünlü bir şekilde konuşuyordu ve ben ise sağ kaldırımda yürüyordum. Kızın yanına çaktırmadan gittim ve kız telefonu kapattığında;
E- Ne yaptı o şerefsiz sana, ne oldu ? ( Telefonda şerefsiz diyordu diye öyle dedim )
K- Hafif bir gülümseme ile ve öz güvensiz tavırla yere baktı bir şey demedi.
E- Bir şey sordum, cevaplayacak mısın ?
K- Hayır
E- Peki neden , sadece bir soruydu.
K- Sanane ya
E- Evet yine üst düzey bir kezban muamelesi görüyorum.
K- Kezban mı, sen önce kendine bak asıl kezban sensin.
E- Kezban mı Hahaha, nedenmiş o ? ( Sakinliğimi korudum ve güldüm )
K- Önce şu saçlarına bak kız gibi uzatmışsın.
E-Hahah 1- Erkeğe kezban denilmez, 2- Saçıma bakarak böyle bir laf atman, senin nasıl bir kezban olduğunu gösteriyor zaten.
K- Kız bayağı yıkılmış bir şekilde giderken, arkasından kezban bir moronsun diye bağırdım ve bana baktı.
( Açıkcası burada tcmadan kaynaklanan bir kız düşmanlığı mevcut görüyorsunuz ve o zamanlar harbi böyle bir insandım. Halen böyle düşman olan varsa lütfen bıraksın bu düşünceleri ve düşmanlığı. )
Arkadaşlar bu diyalog daha psikiyatri gözüyle olsaydı belkide o kızın numarasını alabilmiştim fakat ben sadece ezme potansiyelli daldığım için kaybettim.
Psikiyatri gözü ise; Daha tatlı dil, sakinleştiren dil, manipülatik bir dil ile konuşmak. Tabi o zamanlar bu aklım yoktu fakat yaptığım içinde pişman değilim. Dediğim gibi bir ders almış oldum. Yapmasam belkide devam edecekti o tavrım.

Arkadaşlar ben artık eski ben değilim, o eski nazik, görgülü, utangaç, çok takan insan değilim artık.
Donumu sporda kabinde çıkarmaya utanan insan artık insanların tavrını merak ettiği ve görmek istediği için donunu 10 +30 erkeğin içinde çıkaran bir insanım ve kızlarla s*x konuşan rahat bir insan haline geldim. Açıkcası şu anki halimden memnunum ve bir çoğu işlerimi halledebilecek kadar kapasiteye sahibim.

Sizden istediklerim artık müdahale etmeyin dostlarım. Bırakın hayat akıp gitsin ve evrilip asıl özümüzü bulalım.
Acı çekmekten korkmayın bırakın acı size her zaman gelecektir. Acıdan asla kaçmayın. ( Hata )
Sevgili bulmam gerek, böyle bir baskıdan kurtulun arkadaşlar emin olun ki artık kendinize göre bir kız bulma çabasına gireceksiniz muhtemelen. Böyle bir şeye izin vermeyin. Az çok olsun beğendiğiniz bir kıza bir şans verin ve ondan edineceğiniz dersleri düşünün. Henüz çoğumuz çok küçüğüz ve hayatta yaşayacak ve edinecek çok şeylerimiz var. Bu hayattan daima ve ebediyen eğlenmeye, yaşamaya bakalım. Hedeflerimize ulaşmak için çok kasmayalım. Okul içinde öyle bir kasıyoruz ki artık kendi benliğimizi unutuyoruz ve kafamızı sadece bir odak üzerine veriyoruz. Arkadaşlar üni bitiripte tekstilde çalışanlar var. Girişimci ve üretimci olun. Hazır işe konmayın ! Riskler edinin.
Eğer ki hoşlandığınız bir kız var ise okulda diyelim ki, ona açılmak istiyorsunuz fakat sevgilisi var mı ? Reddederse ? gibi düşünceleri çıkarıp harekete geçin. Arkadaş ortamına girin o kızın ve sevgilisi olup olmadığını öğrenin. Arkadaş çevresi aracılığıyla o kızı negleyin. Onunla sohbet edin ve sizden hoşlanacaktır zaten.
Arkadaşlar yazım biraz dağınık oldu fakat aklıma geldiğince yazdım sonuçta bir yazar değilim.

Forumda daha konu açmayı düşünmüyorum ve zaten uzun zamandır açmıyordum. Sadece bazı şeylerin farkına varın ve ders alın diye açtım bu konuyu. Size bazı yazar önerileri vereceğim. Bunların kitaplarını anlaya anlaya okuyun ve düşünün.

dostoyevski , Sigmund Freud , karl max , Friedrich Nietzsche , ömer hayyam.

Film önerileri ;
Donnie Darko: The Director's Cut +
Parçalanmış +
ölümsüz
UPGRADE
Green Street Hooligans
apolcalypto +
Sihirbaz
25.saat
truva
raw
bajrangi
kanlı elmas +
Kemik Koleksiyoncusu
the game
marco polo
Sınav
yağmur adam
kuzuların sessizliği
Sessiz bir yer
6 his
contraıntenpo
Le trou
Pulp Fiction
The edukators
the matrix
gökdelen
Predestination
The Big Lebowski
Bronson

Yazımı sınav filminin bir repliği ile bitirmek istiyorum.
Sınav filmi repliği;
Düşünsenize. 8 yıl ilköğretim 4 yılda lise eder 12 yıl. 12 yıl boyunca bu çocuklara neden hiç dostoyevski okutmazlar düşündünüz mü? Bir şeylere uyanmasınlar diye!...
 
Çok hakli bi yazi olmus detayli ve mükemmel olalim diye daha cok siciyoruz ve kendimizi komplike ediyoruz.Oyunu daha basit bir sekilde kodlayip uygulamaya gecirmeliyiz.
 
güzel, benim doğru olduğuna inandığım yolu bulmuşsun. umarım senin için de doğrusu budur.

bu yol kaygısız, stressiz, rahat, eğlenceli, doğal bir yol.

önce ki senle şu an ki sen arasında gerçekten anlamlı bir fark görüyorum.

ayrıca seni şu an ki bakış açına daha çok bağlayacak veya tam tersi, düşüncelerini değiştirebilecek bir isim öneriyorum, oku, dinle, düşün. Cemre Demirel

Sağol dostum.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst