Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Pizza Kültürünün Türkiye’de Tutunmasının İlginç Hikayesi

Katılım
30 Mart 2018
Mesajlar
70
Tepkime puanı
122
Şehir
Manisa
1989 yılı…Türkiye ilk defa pizza dükkanlarıyla tanışır.Türkiye’ye birkaç dükkan açarak pazarın nabzını yoklayan ünlü marka aldığı sonuçla şoka girer. Bekledikleri gibi olmaz.Boğazına düşkün olduğu için pizzayı seveceğini düşündükleri Türk tüketicisi, pizzayı sevmez.Dükkanlar kapatılır.Geri dönülür.

1991 yılı.Murakami-Wolf-Swenson Productions’ın ürettiği bir çizgi film dünyada büyük ilgi görür.Yapımcı şirket Türkiye’deki bir özel kanala bu çizgi filmi teklif eder.Kanal şaşkındır, fiyat gerçekten olması gerekenin %10’udur.Adeta kapandaki peynir gibi duran bu teklifi kaçırmaz özel kanal.Yayınlanmaya başlar.Çizgi film Türkiye’de de çok tutulur.Oyuncakları, rozetleri, kartpostalları, defterleri ve kitap kapları ile müthiş bir pazarlama da beraberinde gelir.

1994 yılına gelindiğinde çizgi film milyonlarca çocuğu ve genci etkisi altına almıştır.Bu çocuklar tuhaf bir biçimde annelerinden pizza pişirmesini istemeye başlar.Türk anneleri pizzayı nasıl yapacağını bilmez.Talep gitgide artar.Derken pizza zinciri dükkanlarını yeniden aktif hale getirir, yeni dükkanlar açar.Çocuğu yemek yemeyen anneler mecburen pizza sipariş eder.Liseli, üniversiteli gençler arasında bir itibar nesnesi haline gelir. Türk mutfağının demode lahmacunu, pidesi terk edilmiş, gençler gruplar halinde pizza dükkanlarına gider hale gelir.

Tesadüfen (!) pizza talebini patlatan bu çizgifilmi çoktan tahmin ettiniz değil mi?Bravo! O çizgi film “Ninja Kaplumbağalar”!O pizza zincirini de tahmin ediyorsunuzdur,onu da buraya yazmayayım.

Şimdi o çocuklar büyüdü, çizgifilmi ilk izleyenler 30’larına geldi.İlk jenerasyon genç evli, yeni nesil aile oldu.Onlardan sonraki jenerasyon şimdilerde üniversite öğrencisi, ya yurtta ya da öğrenci evinde kalıyor.İlk jenerasyondaki evliler evde yemek pişirmek yerine sık sık şöyle diyor : “Pizza mı söylesek?”Bir sonraki jenerasyon da yurt odasına ya da öğrenci evine neredeyse her akşam pizza sipariş ediyor.

İşte algılarımız böyle yönetiliyor.20-30 yıllık stratejiler çiziliyor, uygulanıyor.Bizim eğlenceli diye izlediğimiz masum çizgifilmler, diziler, sinema filmleri birtakım fikirlerin beyinlerimize çok daha hızlı zerk edilmesini sağlayan katalizörlerdenibaret.Ve emin olun, bu bilinçaltı pazarlamacıları, bu algı sihirbazları bize sadece pizza yedirmiyor…!

Bu sadece bir örnekti, her Amerikan filminde Apple bilgisayarların görünmesi bugünkü Apple çılgınlığının temeliydi.Her filmde sabah işe giderken elinde Starbucks kahve ile koşturuyor olması bugün bir kahveye 15 lira ödüyor olmamızın müsebbibi.Afrika’da ayağında ayakkabı olmadığı için pet şişe bağlayan Afrikalı gençlerin elinde içine su doldurulmuş Coca-Cola kutularıyla gezmeleri ve bununla sınıf atladıklarını düşünmeleri de yıllardır Coca-Cola’nın yaptığı “MUTLULUK” reklamlarının sonucu. Gerçekte mutlu olmayanlar içtikleri içecekten mutluluk akıtmaya çalışıyor işte, başka bir şey değil.

Biz hatırlamayız ama babalarımızın hayranı olduğu Western (Vahşi batı) filmlerindeki karizmatik kovboyu. O kovboyun ağzındaki Marlboro sigarayı babalarımız bugün hala bırakabilmiş değil. Etkiye bakar mısınız?İşte bu yüzden unutmayalım;Bize sunulan görüntülerin, reklamların, film ve dizilerin %99’u bir amaca hizmet ediyor.İnanmadan, etkilenmeden, kendimizi kaptırmadan önce iki kere düşünelim.

“Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter” diyordu Malcolm X,Uyanık olmayana pizzayı da yedirirler, kolayı da içirirler üzerine de bir sigara yaktırırlar…Afiyet olsun!

Ömer Ekinci
 
Öyle herşeyi beynimize işliyorlar. Bir rus deneyi var.Adamlar filmle kendi kola firmasının isimlerin saklamışlar. 25 kare tekniği ile gizledikleri için çok belli olmuyor.Sinemadan çıkanlar kola almaya başlamış böylelikle kola satışlarında 3 kat artış olmuş.

*Önceki sigara reklamlarında doktor kıyafetli figüranları oynattılar, sağlığınız için sigara için diye reklamlar yayınlandı.Nikotine çabuk bağımlı olurlar diye sigaraları güzel bir şeymiş gibi gösterdiler.(Erkek adam erkek sigarası içer gibi reklamlarda yapıp bilinçleri yıkadılar. Sigara içmeyi erkeklik olarak gösterdiler.Hatta içenler içmeyenleri, adam yerine koymayıp sohbet muhabbet etmezlerdi.)
*Her insanlar tatlıya doğuştan bağımlıdır.Bu yüzden sucuk gibi şeker içermemesi gereken bir çok ürüne yapay şeker kattılar.
*Aşkı meşki televizyonlardaki gibi gösterip nice genç kadınların egosunun yükseltip, nice erkeklerin ocağına incir ağacı diktiler.(Bir erkeğin kadına yüzük alması ne kadarda gereksiz bir olay buradan yola çıkın.)
*Çizgi filmlerin için 25 kare tekniği ile bir şeyler yerleştirip yeni neslin ırzına geçtiler.
*Efendi insanların tercih edilmediği fakat karaktersiz haysiyetsiz insanların daha çekici gösterildiği bir sistem getirdiler.
*Bizi tüketince mutlu olan, üretmekten zevk almayan insan topluluğunu çevirdiler.
Bu liste böyle uzar gider.
 
Bunları bilsek dahi, durun durun aynı şeye benziyor.
Kitap okumak için okumak, Bilgiyi öğrenmek için öğrenmek :)

Okuyup da hayatına entegre edebilen kişilerin sayısı maalesef ki oldukça az.
Tüm bunların yaklaşık 4 yıldır bilincinde olan ben, şimdi desem ki gelin bizde gelecek nesil için planlar projeler üretelim. Dünyayı tekrardan şekillendirelim?
Kaç kişi hayatının büyük bir kısmına ideallere harcamaya hazır ki?
Muhtemelen hiç :)
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst