Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Tanrı var mı ? Dinler Gerçek mi ? Din ve inanç üzerine felsefe - Agnostizm

Sizce tanrı var mı ?


  • Kullanılan toplam oy
    65
Katılım
23 Ekim 2019
Mesajlar
219
Tepkime puanı
496
Şehir
Çorum
Not 1: Müzik için buraya !

Not2: Küfür ve hakaret içirmeden, yazı dizesini düzgünce okuduktan sonra mantıklı yapacağınız her eleştiriye açığım.

Not 3: Bunlar sadece benim fikirlerim olmayıp, fikirlerimi araştırmalarım ve edindiğim kaynaklarla harmanlayıp elde ettiğim görüştür o yüzden dediklerim size bir yerlerden tanıdık gelebilir.

Naber pilav boylar ? Bu gün anlatmıyorum, felsefe yapıyorum aslında. Bu gün bu konuda dini ve inanç konusu üzerinde araştırmalarım ile edindiğim bilgileri düzenleyip toparladığım kendi inanç felsefemi buraya döküyorum.
Bu gün aslında yazıma kendimden kocaman bir parça katıyorum. Hayır, onu değil :p Genel kitlenin düşünce tarzına ters düşebilir yazacaklarım çünkü kendi felsefemi yaparken mütavazı olamam kimse kusura bakmasın.

Kendi felsefemi anlatmaya başlamadan önce sizden objektif olmanızı dogmatik olmayıp başka fikirlere açık olmanızı istiyorum.
Ve madem kendi felsefemi anlatıyorum bir kaç tanımın anlamını yazmak boynumun borcu gibi.

Teizm bir yaratıcının var olduğuna ve dinleri biz insanlara gönderdiğine inanmaktır.

Ateizm bir yaratıcının var olmadığına, dünya üzerinde böyle bir kanıt bulunmadığına inanır.

Deizm bir yaratıcı var fakat aktif değil, yani bizi yarattı ve bitti. Din peygamber vs. yalan.

Spıritualism ve Panteizm gibi tanımlarda var fakat onları kullanmayacağımdan anlatmıyorum.

Agnostizm benimde içinde olduğum bir düşünce tarzı olup genel olarak çoğunluk kesim tarafından "BİLİNMEZCİLİK" olarak adlandırılsa da anlamı ve içeriği
bundan farklı olup tanrının var olup olmadığını bilmediğini ve o formda olduğun sürece bilemeyeceğini savunur.

Eğer bir izm'iniz varsa onu bilmelisiz. Mesela bir tanrıya inanıyorsanız onu bilmelisiniz ama tüm kitabı olan dinlerde
Tanrı üst düzey mükemmel varlık olarak benimsetilir.
Eğer bir şey mükemmelse onun başka hiç bir şeye ihtiyacı yoktur.
Madem tanrı beni yarattı ve benim ibadet etmem ona bir şey sağlamayacaksa ve buna muhtaç değilse ihtiyacı da yoksa
ben ibadet etmediğim için neden ceza alayım ?
Eğer ceza alıyorsam ; tanrı ibadetime muhtaçtır.
Eğer ona inanmadığımdan dolayı ceza alıyorsam ; tanrı bana muhtaçtır.
Zaten bana muhtaçsa tanrı değildir.
Eğer Şeytan ile arasında geçen iddialaşmadan dolayı ceza alıyorsam ; o zaman tanrı hırslıdır.
Eğer yarattıklarının ona ibadet etmesi onu tatmin ediyorsa; tanrı tatmin olan bir varlıktır.
Demem o ki mevcut dinlerdeki tanrı da insansı özellikler var.

Arkadaşlar bir şeye tanrı diyeceksek tanrı insani özellikler taşımamalı yani yaratılmışa has özellikler.
Siz yaratılmışa has özellikler ile yaratıcıya gidemezsiniz.
Bir saate bakıp saatçi vardır dersiniz ama o saatçiyi nereden bulacaksınız ? peki saatçiyi buldunuz, onun nereden yaratıldığını nereden bulacaksınız ?
bu böyle gider o yüzden yaratılmışa bakıp yaratıcıya gidemeyiz.

Varlık çeşitlerini bilirsiniz
Mümkün varlık: yaratılmış varlık dersek
Zorunlu varlık: yaratılmamış dersek
ve Tanrıda tanımı gereği oluşturulmamış, yaratılmamış varlık dersek tanrı imkansız varlıktır.
O zaman tanrı, hakkında bilgi edinemeyeceğimiz ve neredeyse yok diyebileceğimiz bir varlıktır.

Dinler hakkında çoğu kaynakta şunu görebiliriz "Evrende düzen vardır evren mükemmeldir".
Bir kere evren mükemmel değildir mükemmel olan bir şeyin evrime ya da evrilmeye ve yahut başka bir şeye ihtiyacı yoktur.
O zaman evrenin tanrıya da ihtiyacı yoktur. Eğer tanrı böyle yarattıysa evreni, evrenin dönüp bakılmasına/yönetilmesine ihtiyacı yoktur.
Aslında evren mükemmel diyenler Deizm kabul etmiş olurlar.

Tanrı ve dinin doğru olduğunu kaynak gösteren dini kitaplardır ( inananlar için)
ve tanrı tüm dinlerde mükemmel betimlenmiştir değil mi ? İyi adamdır o, kötülüğe karşıdır ve kötülere bedelini ödetir
iyilere de karşılığını verir değil mi ?

Epikuros'a göre

"Tanrı kötülüğü durdurmak istiyor da gücü mü yetmiyor ; O zaman tanrı her şeye gücü yeten değil.

Gücü yetiyor da durdurmak mı istemiyor ; o zaman tanrı kötü niyetli.

Hem gücü yetiyor hem de durdurmak mı istiyor : o zaman kötülük nereden çıktı ?

Hem gücü yetmiyor hem de durdurmak mı istemiyor ; o zaman ona neden tanrı diyoruz ? "
-Epikuros/Epiküs (?)

Eğer bir tanrı varsa semavi dediğimiz dinlerden olmak zorunda değildir, hatta o tanrının bir dini olmak zorunda değildir.
Belki bir tanrı vardır evet ve bizi deneme tahtası olarak yaratmıştır, belki bizim evrenimiz bir prototiptir.
Belki de tanrı vardır fakat onun için umut vadetmediğimizden dolayı ilgisini kaybetmişizdir ( aslında bu da insansıdır ilgi kaybetmek )
Şıklar böyle uzar.

Demem o ki tanrı vardır veyahut yoktur bunu ben bu formun içinde olduğum sürece bilemeyeceğim, belki öldükten sonra bilebileceğim hakikati fakat geridekilere
söyleyemeyeceğimden dolayı hayattakiler gene bilemeyecek bu yüzden tanrı konusu aslında benim için kapanmıştır.

Fikirlerinizi hakaret etmeden saygı çerçevesinde benimle paylaşın, hatamı görüyorsanız söyleyin, eleştiriye açık biriyim.

İyi forumlar !
 
Tanrının varlığı kesin olarak kanıtlanamaz. Keza yokluğu da öyle ki bilimsellikte yokluğun ispatı olmaz zaten.
Ayrı görüşteyiz sanırım. Aslında ben agnostizmi Schrödinger'in kedisini okurken keşfettim. Şöyle anlatayım ki diğer arkadaşlar da faydalanabilsin:
Schrödinger'in kedisi, Avustralyalı fizikçi Erwin Schrödinger tarafından ortaya atılmış bir düşünce deneyidir. Olay biraz daha karışık ama rahat anlaşılması için basitleştirmek gerekirse, dışarıdan içi gözükmeyecek bir kutuya bir kediyi ve zehirli bir mamayı koyup kutuyu kapatırsak, biz o kutuyu tekrar açana kadar kedi hem ölüdür hem canlıdır. Çünkü kedi o mamayı yiyip ölmüşte olabilir veya içindeki zehri farkedip yememişte olabilir. Şimdi bunu hayata uyarlayalım. Kedi tanrı kutu ise ölüm. Biz ölene kadar tanrının varlığını bilemeyiz. Ölene kadar tanrı hem vardır hem yoktur. (Tabi kedi deneyinde işin içine proton çubukları falan giriyor ama basitleştirerek anlatmak istedim) Benim düşünceme göre tanrının varlığını ancak ölünce görebiliriz. Ve yine nevi şahsıma münhasır düşünceme göre, varlığı ve yokluğu kesin olarak kanıtlanamayan bir tanrının olduğu evrende, akıl ve mantık sınırlarına sığabilen tek inanç biçimidir. Umarım güzel bir betimleme yapabilmişimdir. İyi geceler efendim.
 
Biz ölene kadar tanrının varlığını bilemeyiz. Ölene kadar tanrı hem vardır hem yoktur.

güzel bir cümle aslında.Nmaz kılanlar ya da dine inanalar da bunu kanıtlayamaz bu biraz ütopya gibi oluyor yani bir başka alemde yaşamay hazırlık gibi demem o ki eğer bir tanrı varsa bizden bir arayış içinde olmamızı ve kendisini tanımamız isterdi.İbadet de işin formalitesi bence.Uygulasak da onu eksilten bir şey yok bence sadece içimizde onu yaşatmamzı istiyor.
 
Allah ibadetlere muhtaç değildir. Mesela bir arkadaş var. Bu arkadaş bana iyilik yaptığında aramızda bir bağ oluşur ve o arkadaşa daha iyi davranırım.Ama benim bu iyiliğe ihtiyacım yok.Ama tabikide davranışlarıyla da o arkadaşa gözümde bir değer biçerim. Allah'ın varlığı da bilinemez dogrudur ama insanın kullanıldığı somut herşeyi yapan bir ustası vardır.Mesela kendi kendine çamaşır makinesi oluşmaz.Bununla birlikte bu usta çamaşır makinesini kullanabilelim diye bir de kullanma klavuzu yapar ve kullanan kişiye verir. Burada usta tabiri Allah'ı tasvir eder ki Allah bütün bu evreni yaratmıştır ve biz insanlara da bu evren hakkında bilgi edinelim diye semavi kitapları göndermiştir. Mesela burada bir ateist ben zaten çamaşır makinesini kullanmasını biliyorum ama kullanma kılavuzundan öğrenemedim diyebilir. Ama zaten bu görüşe real bir açıdan bakarsak bu ateist kardeş çamaşır makinesini kullanmasını kull.k. öğrenmiş birisinden öğrenmiştir. Gerçek Dünya'da bu kull.k.(Semavi kitaplar) insana ahlakı öğretir. Bir ateist her ne kadar ben ahlaklı bir insanım ahlakı Semavi kitaplardan öğrenemedim desede de ucu yine ahlakı Kur'an'dan öğrenen bir insanın davranışlarını diğer insanlara aktarmasıyla günümüze kadar gelmiştir.İnce benzetmeler yaptım.Anlayabilirseniz ne mutlu.
 
Allah ibadetlere muhtaç değildir. Mesela bir arkadaş var. Bu arkadaş bana iyilik yaptığında aramızda bir bağ oluşur ve o arkadaşa daha iyi davranırım.Ama benim bu iyiliğe ihtiyacım yok.Ama tabikide davranışlarıyla da o arkadaşa gözümde bir değer biçerim.
İbadet iyilik değil bir tapınma biçimidir. Eğer ona tapınmayıp onun varlığını tanımıyorum diye cezalandırılıyorsam veyahut karşı tepki görüyorsam
tanrı tanınmaya ve tapınmaya muhtaçtır.
Hani zaten tanrının tanrı olabilmesi için belirli bir kitleye hitap etmesi gerekir. Mesela şu şekilde düşün dünyada ki tek insansın. Sen ben insanım diyebilirsin fakat bundan kimsenin haberi olmayacağından senin insan olmanın bir önemi yoktur. Tanrıda da bu durum böyledir. Tanrının kulu olmazsa tanrı olmasının ne önemi vardır ?

Allah'ın varlığı da bilinemez dogrudur ama insanın kullanıldığı somut herşeyi yapan bir ustası vardır.Mesela kendi kendine çamaşır makinesi oluşmaz.Bununla birlikte bu usta çamaşır makinesini kullanabilelim diye bir de kullanma klavuzu yapar ve kullanan kişiye verir.
Yazımı okumayıp başlıktan mı geldin kanka ? :D Yaratılmış ile yaratıcıyı bulamazsın. Çamaşır makinesine bakıp bunun bir ustası var dersin fakat o ustayı nereden bulacaksın ? Hadi onuda buldun ustasının ustasını nereden bulacaksın ki bu böyle gider.

Bir ateist her ne kadar ben ahlaklı bir insanım ahlakı Semavi kitaplardan öğrenemedim desede de ucu yine ahlakı Kur'an'dan öğrenen bir insanın davranışlarını diğer insanlara aktarmasıyla günümüze kadar gelmiştir.İnce benzetmeler yaptım.Anlayabilirseniz ne mutlu.
Ahlak bence göreceli bir kavram. Semavi kitaplar dedin değil mi ? Mesela fıransızlarda restoranda karşılıkı yerken ellerin masanın altında olmaması
ahlakmış. Bence bu ahlak değil gereksiz bir şey ve bir insan sırf bunu yaptı diye ahlaklı olmaz fakat fıransızlara göre.
İşte bu yüzden ahlak görecelidir.
 
Güneş’in, Ay’ın, ağaçların, meyvelerin, hayvanların, balıkların, denizlerin yalanı olur mu hiç? Bunlar nereden geldi? Bilimsel bir cevap vermek mümkün mü? Ateist yoktan bir meyve yaratamıyor, sayısız nimetler verilmiş, vereni göremiyor, inkâr ediyor. Eser meydanda, Güneş açıkta, yapanını, ustasını inkâr etmekle bunlar yok sayılmaz. İnsan vücudundaki harikaları hangi güç, hangi teknik yapabilir?

Asırlardır, bilim inceliyor, (Hepsi doğrudur) diyor. Bu doğrular, vücudun harika işleyişi kendiliğinden mi oluyor? Bunu bir yapan yok mu? Bunlar, evrimle, devrimle olacak şeyler değildir. Diyelim teknik çok ilerledi, bir karınca yapıldı, ama can verilemez. İnsan ve teknik çok âcizdir. Evrimci , insandan gelmek yerine, hayvandan gelmeyi tercih ediyor. Ne ahmaklık…

Teknik ve bilim çok ilerlediği hâlde, bırakın bir kuş, bir balık yaratmayı, insan bir domates, bir buğday tanesi bile yaratmaktan âcizdir. O hâlde kâinattaki bu muazzam işler kendiliğinden nasıl oldu?

Dünya Güneş’ten koptu) deniyor. Güneş nereden geldi? Dünyadaki su, hava, madenler nereden geldi? Kör bir tesadüfün eseri diyemezsin, desen de, ilme aykırı olur. Asırlardır bilim inceliyor, tesadüfle hesaplı kitaplı muazzam işlerin kendiliğinden olduğunu söyleyemiyor. Kendiliğinden, tesadüfen olduğuna nasıl inanıyorsun? Aklı olan buna hayret etmez mi? Ateistin biri, bunu yapan bir güç var dese, acaba dinsizliğine bir zararı olur mu? Zararı yoksa doğrusunu söylemekten niçin bu kadar çekiniyor? O inkâr etse de, mızrak çuvala sığmaz, minareye kılıf bulamaz ve güneş balçıkla sıvanamaz.

İnkârcıların, bu gerçekleri inkâr etmesi yadırganmaz.
 
Evrim ile ilgili yazılan kısma cevaben :

Diyelim ki evrim var. Ama evrimleşen şey nereden geldi? Başlangıcı ne? Bilimsel bir cevap veremezsen, aklî bir cevap ver! Bu da mümkün değil elbette. Ama sırf bunları yoktan yaratanı inkâr etmek için evrim diye inat etmek anormal bir şey değil mi?

İlk oluşum nereden geldi? İlk oluşumu evrimci mi, yoksa devrimci mi yaptı? Bu koca evren, nereden geldi? Güneş’in ışığını söndüremiyorsun, Dünya’yı tersine döndüremiyorsun, sonra da bunu yapana kafa tutuyorsun.

Yerin altı, yerin üstü, kendiliğinden mi meydana geldi? On bin sene önce onları kim yarattı? Zamanla değişince ne oluyor? Yaratıcıyı inkâra sebep olur mu bu?
 
Böyle şeyler kafasında soru işareti olanların kafasını karıştırır ateistliğe kadar götürür bence çünkü söylenenler mantıksız değil.Kafasında soru işareti olan varsa mümkünse okumasın bence.Bu soruların cevabını cok zeki birinden almak istiyosanız hindistanlı hoca var Dr.Zakir naiköBu adama aşırı derecede zeki atesitler soru soruyo adam hepsinede mantıklı cevaplar veriyo.Adamın işi bu bence bi izleyin derim.
 
Arkadaş senin yazdığın şeyler kendinle çelişiyo
Mantık hataları yapmışsın
Ve yani 2 sayfa edicek şu yazıyla nasıl dinin kanıtlarını çürütebilirsin ki
:)
 
Bu dağları kim yarattı birader?

Bak sana, binlerce dinden birisi olan İslam'ın ilahı, alemlerin rabbi Allah'ı şöyle kanıtlayayım:

Ben şimdi, eşofmanımı çıkarıp koltuğa atsam, tesadüf eseri tamamen şansa bağlı olarak, o eşofman havada bi' insana dönüşebilir mi? Bak gördün mü, evrimi nasıl çökerttim ama? Sen bi' de maymundan geldiğimizi söylersin şimdi, komik.

Ya da bi odaya girsen, orada bi langırt masası bulsan, ne dersin; bunu yapan birisinin olduğunu düşünürsün öyle değil mi?

Bak allah var
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst