Press "Enter" to skip to content

Matrix’te Kung-Fu

Matrix’te Kung-FU PDF indir

Senelerce yaşamış olduğum tecrübelerime bağlı olarak genç yaşta iken hep birşeylerin yolunda gitmediğini düşünürdüm ancak etrafımda kimse benimle aynı fikri paylaşmıyor gibi göründüğünden yada öyle davrandığından birçok şeyi kendi başıma öğrenmek ve uygulamak zorunda kalmıştım. Toplum içerisinde yaşarken uyulması gereken ancak bir türlü adam akıllı açıklık getirilmeyen kurallar mevcut. Ne zaman bu kuralları sorgulamaya kalkışsam mutlaka ya negatif bir tepki yada “öyle işte” tarzında bir cevapla karşılaşırdım. Fakat tüm bu negatiflikler benim yinede birşeylerin yanlış işliyor olduğuna dair olan hislerimi bastıramıyordu – aksine sanki haklı olduğumu ve kimsenin gerçekleri konuşmaya cesaretinin olmadığını tasdikliyordu.

Kimsenin doğru dürüst “konuşulmaması” gereken konuları benimle konuşabileceğini de pek zannetmediğim için birçok cevabı kendi çabalarım ve araştırmalarımla bulmaya başladım. Tabiki eskiden bugünkü gibi bir internet ve bilgi ağı yoktu. Aradığınız kitaplara ulaşmakta oldukça zordu. Sağda solda kütüphane işlevi gören yerler sadece onlara hediye edilmiş kitaplarla doluydu. Üniversite kütüphanelerine girmek ise eğer orada okumuyorsanız zaten imkansızdı. Yani bir kitapçıya gidip “bana şunun hakkında bir kitap verir misiniz” de diyemiyorsunuz, çünkü kitapçı sadece elindekini satıyor ve her kitabında içeriğini bilmekle yükümlü değildi. Yani ilk problem ne aradığımı bilmemde yatıyordu…. bunu bulunca da bu bilgiyi nereden elde edebileceğimi bulmam gerekiyordu. Yani şimdiki gibi Google a yazıp bulmak gibi bir lüksüm de yoktu, çünkü henüz öyle birşeyde yoktu.

Birgün eve giderken yol kenarında çöplüğe atılmış bir kitap yığını gördüm ve içimden birşey “git ve bak” dedi sanki, ne kaybedecektim ki?! Orada 1900 lerden 1950lere kadar basılmış birçok filozofik, ezoterik ve tezofik konuları içeren 30 kadar kitap bulmuştum. Sayfalarını birer birer karıştırmaya başladım ve her sayfa sanki içimden “işte bu” dedirtircesine bilgiler içeriyordu. O anda sanki İnkaların altın şehrini bulmuş gibiydim. Yani önümde çöpe atılmış olan bunca eser benim için paha biçilmez bir hazine değerinde idi – halende öyleler.

Aklımdaki birçok cevapsız soruya bu kitaplar sayesinde cevaplar bulmuştum. Tabiki zamanla tüm bu okuduklarımın aslında yasaklı eserler olduklarını da
öğrenmiştim. Yani otoriteye göre yaptığım şey “yanlıştı”. Bu kitaplardaki bilgiler halk tarafından “öcü” kategorisine alınmış ve bunları okuduğunu söyleyenlerde  bir anda “farklı” damgası yemekteydi. Kimse kitabın içeriğini bilmiyor ama diğer herkes karşı olduğu için onlar gibi davranmayı seçiyordu. Tıpkı Salman Rüşdinin “Şeytan Ayetleri” Romanına gösterilen tepki gibi…. millet sokakta karşıt gösteri yapıyor, yazarın öldürülmesini talep ediyor ancak aralarında bir tanesi bile kitabın ne üzerine yazılmış olduğunu bilmiyor. Tek bilinen şey inançlarına karşı hakaret içerdiği.

Yaşadığım ortama göre bildiklerimi yada okuduklarımı birileri ile paylaşmam pekde akıllıca bir iş değildi. Daima onlar gibi davranmalı ve onlar gibi hareket etmeliydim, ki böylece hem istediklerimi elde edebileyim hemde kimse neyi ne amaç ile yapıyor olduğumu anlamasın. Hayatta kalmanın tek yoluda buydu; koyun postunda kurt olmak! Çünkü dışarıda sadece bu iki tür mevcuttu. Kurtlar ve koyunlar! Tıpkı doğadada olduğu gibi kurtların nüfusu koyunlara nazaran oldukça düşük. Bunun ortası diye birşeyde yok…. var olduğunu zannedende aslında bir koyun olduğunu kabul etmek istemeyen bir ezikten başkası olmuyor. Çünkü realite hiçde film yada romanlarda gösterildiği gibi işlemiyor.

Matrix’te Kung Fu Kitap indir

Tabiki “ne koyunu ya, sensin asıl koyun” diyen birçok insan mevcut – çünkü koyunlar için gerçeği örtbas etmenin tek yolu şiddetle karşı çıkmak hatta vahşi doğalarını sergileyerek şiddeti doğrudan uygulamaktır. Bu onların tek bildiği yoldur! Konuşarak halletmeye çalışmaları istediklerini elde edemeyince daima şiddetle sonuçlanır. Daima!!!

Kim bir koyun yada aptal olduğunu gururla kabullenir? Koyunlar?  Yoooo, tabikizeki olanlar! Yoksa nasıl olurda aptal olan çoğunluğun sevgisini ve desteğini kazanabilirler?!! Bu açıdan gerçek aptallık ne olduğunuzu açık açık sizin karşıtınız olanlara söylemektir. İnsanlar gerçeklere karşı daima alerjik bir tepki gösterirler.

Bu kitapla beraber herhangi bir değişim akımı başlatma amacım yok! Buradaki bilgiler git gide aptallaştırılmakta olan halkın arasındaki inci tanelerininde arada yok olup gitmemeleri için. Tek umudum bu bilgiler doğrultusunda zeki olma yolundaki azınlığın bunca aptal arasında dahada aza indirilmesine bir nebzede olsa mani olmak.

Öğrenmek isteyenler internetteki aptalca CIA/MIT forumlarında belkide kendilerinden daha aptal olanların tavsiyelerini okuyor ve boşu boşuna hem zamanlarını kaybediyor hemde zihinlerini çöple dolduruyorlar. Herkes gerçeği bildiğini iddia edip ilgi toplamaya uğraşıyor yada bu yolla elindeki zırvaları satmaya çalışıyor. İlahiyatçılar, yogacılar, astral seyahatçiler, altın çağcılar, kıyamet alametçileri, ruhani rehberler, enerji ustalari, meditasyon ustaları, medyumlar, falcılar, tarotçular, wiccacılar, maji meraklıları, cadılar, havasçılar, cinciler, mistikler, okültistler, masonlar ve diğer birçok ZIRVA internette tıpkı bir bok böceğinin topladığı bok yığını gibi günden güne artıyor. Tüm bu zırvalara önem verenlerin tabiki bir ortak noktası var! O da %99’unun birer EZİK olması.

Bu kitapla tüm bu zırvalara bir son verip realiteyi anlamanızda ilk adımınızı atmanıza yardımcı olmayı umuyorum. Çünkü ancak objektif bir bakış açısı ile doğruyu zırvadan ayırt edebilirsiniz. İnanarakta değil! Mantık vasıtası ile gözlemleyip öğrenerek ve anlayarak.

Aptallık para ile şifası bulunabilecek bir hastalık değidir, eğitim yada kanunlara bağlı olarakta buna bir çözüm bulunamaz. Aptallık bir günahta değildir, çünkü kurbanı aptal olduğu için bunu engellemenin yolunu bilmez. Ancak aptallık evrensel bir suçtur ve bu suçu uygulamış olanlar daima karşı konulmaz ve merhametsiz bir şekilde cezalandırılır ve yok edilirler.

Aptallığın sonsuz kaynağı insanların vurdumduymazlığıdır. Zeka ile elde edilen bilgi tüm ayrıntıları ile sınanır ve işe yarar şekilde kullanımı sağlanır. Aptallık ise vurdumduymazlığın ve sağduyusuzluğun oluşturduğu zihinsel blokajlar ile bilgiyi ret eder. Sadece okumaklada aptallıktan kurtulunamaz. Edinilen bilgi doğrudan hayata uygulanamıyorsa ona sahip olmanında size getireceği birşey olmaz. Yani bilmek herşey demek değil. Hayat başından sonuna kadar sadece tek birşey ile dolu…. dersler! Hayatınız boyunca yapacağınız tek şeyde bu: dersleri öğrenmek.

Bu kitabı tamamen okumayı başarmış olsanız bile henüz edindiğiniz bilgileri uygulamamış olarak gerçektende birşey başarmış sayılmazsınız. Bu bir motivasyon kitabı değil. Dünyada nasıl barış ve sevgi çemberi kurulur gibi bir konuda yok. Bu kitap sadece dikkat etmediğiniz fakat küçük detaylarda gizli kalmış olan bilgilerin hayatınızı nasılda siz farkında olmadan yönlendirdiği üzerine.

Eğer hakarete uğruyor gibi bir his yüzünden kitabı elden bırakmaya kararda verirseniz bu sadece başladığı hiçbir işi sonuna kadar başaramayan bir başka ezik olduğunuzun kendinize karşı bariz kanıtı olacaktır. Ya hiç başlamayın yada başladınız mı sonuna kadar gidin! Bu kitap size hayatınızdaki tüm problemlerin esas suçlusunu açıklayacak!

HAZIR MISINIZ??

Kitabı indirmek için aşağıdaki görsele tıklayınız.

PDF Kitap indir

6 Comments

  1. Alper Alper

    Kitabın yazarı ile nasıl iletişime geçilir

  2. Enki gravitas fan Enki gravitas fan

    Kelimelerle anlatılamayacak kadar Harika ötesi bir kitap
    (Kimileri içinde yasaklı).

  3. Abdullah Abdullah

    Mutlaka okuyup hakkını vereceğim sağlıcakla

  4. Hasan Hasan

    Okumak ıstıyorum

  5. Ahmet Ahmet

    Okumak ıstıyorum arkadaş tavsıyesi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir