Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Kızlarla ve Hayatta Başarılı Olmanın Tek Yolu

Katılım
29 Temmuz 2018
Mesajlar
349
Tepkime puanı
695
Şehir
Konya
Bundan 6 ay önceydi. O zamanlar neyin ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. O kadar kadın-erkek ilişkileri kitaplarını okuyorum ve bir o kadar da anlamakta sıkıntı çekiyorum. Sanki bir tercümana ihtiyacım vardı. Mesela kitapta ''Hayatın tadını çıkar'' yazıyordu. Peki tam olarak nasıl çıkarılır, ille de şaklabanlık mı yapmamız gerekiyordu eğlenip gülmek için? Veya kadınların bizi test etmesi.. İlk zamanlar bunu pek anlamamıştım. Hatta bunu saçma bulup yazarın bir şey bilmediğini düşünüyordum. Ta ki kendimin bir şey bilmediğini fark edesiye kadar.. Aslında o kadar da kitap okumuştum, az çok kestirebiliyorum neyin doğru olup olmadığını fakat uygulama konusunda kış uykusuna yatan ayılara dönüyordum.

İnsanları kazanmak için o kadar çok çabalıyordum ki zamanla kendi benliğimi kaybetmiştim ve özgüven,özsaygı nedir unutmuştum. En büyük hobim sağ elimi çürütmekti. Adım atarken onay arayan, insanların ne dediğine aşırı önem veren daha doğrusu onlara göre yaşayan biriydim. Bir işi asla ve asla tek başıma yapamazdım. Tek başıma yapmaya kalktığımda insanların bana ''Yalnız'' damgası vuracağına inanıp dalga geçeceklerini düşünüyordum. Hatta bu fikir iliklerime kadar işlemişti. Yaşayan bir ölüydüm adeta. Sürekli yorgana bürünüp hiçbir şey yapmak gelmiyordu içimden. Mücadele etmekten it gibi korkuyordum. Gece kafamı yastığa koyacağımda ertesi günü uyanmak istemiyordum. O derece yıkılmış bir hal almıştım.

Ne kadar kendimi gaza getirsem, motivasyon filmlerini,videolarını izlesem de çok kısa sürüyordu bu oluşan geçici özgüven. Bir gün mutlu olsam 10 gün acılar içinde kalıyordum. İnsanlarla sohbet etmeye korkuyordum sırf sohbetimden sıkılıp bırakıp gideceklerini düşündüğüm için. Mutluluk için sürekli kendimi saçma şeylere inandırıyordum. Şu kız hayatıma gelirse mutlu olacağım, bu kadar paraya sahip olayım kesin mutlu olacağım. Bunda başarılı olayım mutluluktan havalara uçacağım.. Ama sonuç hep aynıydı: Fiyasko. Mutlu olsam dahi bunlar 1 gün bile sürmüyordu. Demek ki mutluluk bunlara bağlı değil, bunda bir terslik olmalıydı o zamanki bakış açıma göre. Kendimi derinlemesine kadın-erkek ilişkilerine vermiştim ne kadar başarısız olsam da.

Sonra şans eseri bu site ile karşılaştım. Buraya gelmemin ilk ve asıl amacım kızlarla alakalı ilgili bütün ilgileri beynime doldurup başarılı olmaktı. @Godless-Alpha'nın yazılarını okudukça kendimle alakalı birçok hataları fark etmeye başlamıştım. Bu forum bana en başta ''Asıl gerçeğin dış dünya veya insanlar değil insanın kendisi olduğunu öğretti.'' Kızlara bir cinsel obje olarak bakmamamız, hayatı o kadar çok ciddiye almamamız gerektiğini öğretti. Yavaş yavaş gelişmeye başlıyorum artık. Hayata bakış açım yavaaş yavaaş değişiyor. Önceden kızlara yaklaşmakta o kadar çok korkardım ki ölmeyi tercih ederdim herhalde. Ama bir gün adminin ''Yaşayan Ölü'' paylaşımını görünce kendi içimde bir çelişkiye düştüm. Adeta doğruları öğrenmeye başlıyordum artık. Özgüvenim yerine gelmeye başlıyor, işin aslını öğreniyordum. Bu forum sayesinde odak noktamı kendime çevirdim. Kız tavlayıp tavlamamanın bir önemi olmadığını öğrendim. Önemli olan ben ve hayatın tadını çıkarmamdı. Yeni yeni özellikler katıyordum hayatıma.

İnsanların ne dediği artık hiç umrumda değildi. Gerek saçımı boyattım. Gerek saçımı diktim. Gerek bugün insanların ''rezil'' olarak nitelendirdiği birçok şeyi sergiledim. Bunların sonucunda özgüvenim arttı, eğlenmeyi öğrendim. Potansiyelimi keşfettim ama önemli olan potansiyelim değil o engelleri aşıp aşmamamdı. Acılara karşı bakış açımı değiştirdi bu forum. Önceden acıyı,korkuyu bir ölüm gibi görürken artık hayatın bir gereği,aksiyonu,hayatın tadı olarak görmeye başladım. İnsanlardan bana hiçbir hayır gelmeyeceğini fark edince rotam tamamen bana aitti. Yeni hobiler edindim, psikoloji ve felsefeye ilgim arttı. Kendime gerçekçi ve başarabileceğim hedefler koymaya başladım ki başarabiliyordum da. Önceden yalnız takılmanın ne kadar acınası bir durum olduğunu düşünürken adminin o güzel paylaşımları sayesinde her şeyi tek başıma yapmaya başlamıştım ki zamanla hiç kimseye muhtaç olmadığımı fark ettim ve bilinçaltıma bu mesajı gönderdim. Sağolsun bilinçaltım da kırmadı beni, kabul etti bu mesajı. Bir zaman sonra kimse tutamıyordu beni.

Canım ne istiyorsa onu yapıyordum. Hayır demesini, insanları hayatımdan çıkarmasını öğrenmiştim. Çünkü fark ettim ki benim onlara değil onların bana ihtiyacı vardı. Gerek gece gerek sabah dışarı çıkıyordum. Tek başıma yemek yiyip her şeyi yapıyordum. Kendimi geliştirmeye başladım. Aklınıza ne geliyorsa. Araştırmalar,makaleler,tartışmalar... Yanlış olan bakış açımı düzelttim. Kimseye karakterimden hakkımdan taviz vermiyordum. Zamanla iletişim tekniklerini uygulamaya başladım. Üşendiğim ne varsa artık onları gözüm kapalı yapabiliyordum.

Okullar açıldı, resmen okulun gözdesiydim. Sohbetinden başlayın eğlencesine kadar. Hedeflerine kadar. Derslerime çalışıyordum kariyerim,hayallerim gereği. Pes etmenin korkakların işi olduğunu hissettikten sonra asla yılmamaya başladım. Korkularımın üzerine gönül rahatlığı ile gidebiliyordum. Bir zaman sonra o korkularım hobiye dönüştü. Her gece kafamı yastığa koyduğunda acaba yarın ne yaşayacağım? heyecanı ile uyup büyük bir heyecanla kalkardım. Amacım sadece sohbet edip eğlenmek olunca kiminle konuşsam etkileniyordu benden. Çünkü kim dayanabilir ki özgüvenli,hayatını tadını çıkaran,özsaygılı bir insana? Düşünün arkadaşlar, neredeeen nereyee. Bilinçaltının b'sini bilmezdim. @Kuşçubaşı ve @okyanus gibi emektarların sayesinde hayatıma yepyeni kavramlar kattım. Yeni ilgi alanları keşfettim. Kimsenin bilmediği şeyleri biliyordum.

Karşıma ne zaman bir engel çıksa onları birer engel olarak değil ''Hayatın gereği'' olarak görüyordum. Çünkü eğer her istediğimiz olsaydı başarının ve yaşamanın bir önemi kalmazdı. Acılar,engeller hayatın tadı tuzu. Bunu asla unutmayın. Bizi diğer insanlardan ileri taşıyan şey: Çektiğimiz acılardır,aştığımız engellerdir. Bir zaman sonra zaten artık acı diye bir şey yoktu hayatımda. Çünkü onlara olumlu gözle baktığım için sıkıntı çekmiyordum. Ne zaman kötü bir olay yaşasam bardağın dolu tarafından bakmasını öğrenmiştim. İnsanlar artık bana öyle sataşıp hakkımı gasp etmeye cesaret edemiyordu taviz vermediğim için. Yeri geldi en yakın dostlarımı bile hayatımdan atabildim bana zarar verdiklerinden dolayı. Çünkü tek gerçek dostum vardı o da bendim. Herkes geçici, elbet hayatımızdan çıkacaklar. Gerek ölümle gerek tartışmayla. Ama bu beden ise toprak olasıya kadar bizimle olacak arkadaşlar. Tamam belki son zamanlarda biraz düşmüş olabilirim ama nereden nereye gelmişim. Bunun üstesinden mi gelemeyeceğim? Başta yöneticiler ve emektarlar olmak üzere herkese sonsuz TEŞEKKÜRLERİMİ iletiyorum. İyi ki varsınız!

İyi forumlar
 
Senin adına gerçekten sevindim dostum. Benim de aşmam gereken bir şeyler var sağol.
 
bütün bu farkındalıklar bir yana, anlatımın da çok güzel. sık sık yazı yazmalisin. deneyimlerin gerçekten güzel. mükemmel bir evlat yetiştirebilirsin.
 
Aynen kardeşim aynı kafadayız bu kafaya ulaşabilen birisini görmek mutluluk verici,hayat algımızdan ibaret ölüm kimine göre güzel kimine göre korku kimine göre acı kimine göre para mutlulukken kimine göre bir kağıt parçası insan icadı olan para birisinin mutluluğu olup yokluğu fazla anlam yüklediği için mutsuzluk veriyor insan kendi yarattığı maddeyle düşünceyle kndisinii üzebiliyor bu çok ironik kendi kendimize sorunlar yarattık aslında sorun diye birşey yoktur ve bunu bilmek iyimi kötümü bilemem ama bu kafada birisi olabileceğimi hiç tahmin etmezdim şimdi dünyayı dolaşmak amacım 6 dil öğreniyorum bırak altı dili how are you dan ilersi yoktu 😄 ve konyaya çomar şehri derdim halbuki bunuda kafamda yaratmışım senin gibi bir insanın konyada olması şaşırttı
 
Aynen kardeşim aynı kafadayız bu kafaya ulaşabilen birisini görmek mutluluk verici,hayat algımızdan ibaret ölüm kimine göre güzel kimine göre korku kimine göre acı kimine göre para mutlulukken kimine göre bir kağıt parçası insan icadı olan para birisinin mutluluğu olup yokluğu fazla anlam yüklediği için mutsuzluk veriyor insan kendi yarattığı maddeyle düşünceyle kndisinii üzebiliyor bu çok ironik kendi kendimize sorunlar yarattık aslında sorun diye birşey yoktur ve bunu bilmek iyimi kötümü bilemem ama bu kafada birisi olabileceğimi hiç tahmin etmezdim şimdi dünyayı dolaşmak amacım 6 dil öğreniyorum bırak altı dili how are you dan ilersi yoktu 😄 ve konyaya çomar şehri derdim halbuki bunuda kafamda yaratmışım senin gibi bir insanın konyada olması şaşırttı
dostum konyalı olabilirim ama bu çomar şehri olduğunu değiştirmiyor. Burdaki insanlar İzmir gibi şehirlere gavur şehri,gavat şehri olarak bakıyorlar. Birçoğu düşünmekten aciz, nereye yönlendirirsen sorgusuz sualsiz oraya giden tipler. Bu arada senin gibi birini görmek de güzel oldu :D
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst