Evet beyler, bugün sizlere ''Algı'' hakkında bilgilendirme yapacağım. Aslında bu yazıyı bir yoruma yazmıştım ama fark ettim ki bunu öğrenmeye hepimizin ihtiyacı var.
Hepimizin bildiği gibi bugün bizler maalesef çok basık yetiştiriliyoruz. En ufak bir adım atarken bile elalem ne der korkusuyla yaşadığımız için kabuğumuzu kırıp hayatımızı yaşayamıyoruz. Ev olsun, okul olsun.. Beynimize hep olumsuz telkinler veriliyor. Dışarı çıkacağımızda ailelerimiz sürekli olumsuz olaylardan bahsedip bizleri kontrol altına almak istiyor. İşte biz de bu olumsuz olaylara inanıp bilinçaltımıza iletince daha bir şey olmadan bilinçaltımız dışarı çıkar çıkmaz tüm vücudumuza bir korku yayıyor. Halbuki öyle bir şey olmayacağından hepimiz eminiz. Kimse kimseye durduk yere sataşmaz. Emin ol sen kavgadan ne kadar korkuyorsan karşı taraf da en az o kadar korkuyor. Tek fark sen bu korkuyu yaşıyorsun kavgaya alışmış şahıslar ise bu korkunun üzerine gitmesini biliyorlar.
Bakın beyler, bugün mesela haberlerde çok görüyoruz. Bıçaklanma,tecavüz,adam öldürme olayları vs. Öyle bir sunuyorlar ki bize sanki her an ölebiliriz korkusu ile yaşamaya başlıyoruz. Burada bir yönlendirme var, bilinçaltımızı yönetiyorlar. Halbuki bir şehirde günlük 1 milyon diyalog geçiyorsa en fazla 2-3 diyalog kavgaya dönüşüyor. Ama haberler işini biliyor; bunun sonucunda da pısırık yetişiyoruz ve daha bir şey olmadan bin bir kurgulara kapılıp gidiyoruz.
Başka bir örnek. Okulda mesela idare ne yapıyor? Sırf bizleri kontrol altına alabilmek için çeşitli senaryolara başvuruyorlar. İşte şunu yaparsan döverim, böyle edersen disipline veririm,aileni çağırırım.. Halbuki çoğunu icraata geçirmezler ama böyle telkinlerde bulunarak bizleri korkutuyorlar ve bunun sonucunda okulda bir adım atarken bin defa düşünerek atıyoruz. Olmayacak senaryolarla baş başa bırakıyoruz kendimizi.
Bugün kızlara yaklaşmayın,yavşamayın,taciz damgası yersiniz diyen insanlar var. Adım gibi eminim sırf kendi menfaatleri için böyle bir algı yaratmıyorlarsa ne olayım. Kaç kere kızlara yaklaştım 1 kere bile abaza damgası yemedim. Ama millete kalsa anlattıkları: Sapık damgası yersin, meydan dayağı yersin.. Çok fazla algı var dostum.
Şöyle düşün: Diyelim ki sen suyun ne olduğunu bilmiyorsun ve insanlar suyun ne kadar zararlı,zehirli bir madde olduğundan bahsediyorlar. Haberler desen içtiğin an öleceğini iddaa ediyor. Bu durumda sen ne yaparsın? Daha suyun yüzünü görmeden tir tir titremeye başlarsın; çünkü beynine böyle bir algı yerleştirdiler. Ama tadına bakıp bir şey olmadığını fark edersen ne olur? Bu konuda büyük bir korkunu yenmiş olup illüzyonunu çöpe fırlatmış olacaksın.
Sana yemin ederim bugün sürekli kavgacı,geri kafalı damgası vurulan ''kekolar'' bile çoğu insandan daha samimi ve sıcakkanlı. Kaç kere arkadaş yoluyla ortamlara girdim hiç öyle anında sataşma, kavga etme vs. yok. Kaç kere mekan sordum,muhabbet ettim. Durduk yere bir kere diklendiklerini görmedim. Ama haberlere ve insanlara kalsa asarlar,keserler,biçerler.. Haa hiç mi yapmıyorlar? Elbette yapan vardır ama ona kalırsa her insan yapabilir. Doktorundan başla imamına kadar.. Yani bugünkü korkularımızın çoğu algıdan ibaret. Beynimize çok yanlış mesajlar iletildi.
Doğruyu söyleyelim beyler hepimiz az çok set açtık,bir şeyler yaptık. Hangi birimiz meydan dayağı yedik,hangi birimiz durduk yere kekolar tarafından kavgaya itildik? Hangi birimiz sırf kıza yavşadığımız için birisi gelip de ''olum bak kızlara yavşama abaza herif'' sözü ile karşı karşıya kaldık. (Sevgilileri hariç ) Hangi kız bizi gidip de bana taciz ediyor diye polise şikayet etti veya ''sapııııık'' diye bağırdı? Bunların hepsi illüzyondan ibaret beyler. Sırf kendisini düşünen şahıslar yüzünden bizlere yanlış telkinlerde bulunuyorlar.
Başka bir örnek. Sosyal medyalar. Orada ne yapıyorlar mesela? Önceden sakal bırakan insanlara bakımsız gözüyle bakarlardı. Ama ünlü birkaç sayfa ''Sakal bırakan erkek yakışıklıdır,hoştur.'' paylaşımı yüzünden bütün erkekler sakal bırakmaya başladı. Sakalı olmayanlar ise şuan bu duruma dert yanıyor ya da ''Damarlı erkekler karizmatiktir'' türünde paylaşımlar yüzünden bütün erkekler damarlarını açığa çıkarmaya çalışıyor. Halbuki önceden böyle bir şey var mıydı? Anlayacağınız bilinçaltımızla oynayarak çok güzel bir algı yaratıyorlar.
Kısacası bu algıların amacı tamamen bizleri kontrol altına almak. Toplumsal baskılar dahil buna.
Hepimizin bildiği gibi bugün bizler maalesef çok basık yetiştiriliyoruz. En ufak bir adım atarken bile elalem ne der korkusuyla yaşadığımız için kabuğumuzu kırıp hayatımızı yaşayamıyoruz. Ev olsun, okul olsun.. Beynimize hep olumsuz telkinler veriliyor. Dışarı çıkacağımızda ailelerimiz sürekli olumsuz olaylardan bahsedip bizleri kontrol altına almak istiyor. İşte biz de bu olumsuz olaylara inanıp bilinçaltımıza iletince daha bir şey olmadan bilinçaltımız dışarı çıkar çıkmaz tüm vücudumuza bir korku yayıyor. Halbuki öyle bir şey olmayacağından hepimiz eminiz. Kimse kimseye durduk yere sataşmaz. Emin ol sen kavgadan ne kadar korkuyorsan karşı taraf da en az o kadar korkuyor. Tek fark sen bu korkuyu yaşıyorsun kavgaya alışmış şahıslar ise bu korkunun üzerine gitmesini biliyorlar.
Bakın beyler, bugün mesela haberlerde çok görüyoruz. Bıçaklanma,tecavüz,adam öldürme olayları vs. Öyle bir sunuyorlar ki bize sanki her an ölebiliriz korkusu ile yaşamaya başlıyoruz. Burada bir yönlendirme var, bilinçaltımızı yönetiyorlar. Halbuki bir şehirde günlük 1 milyon diyalog geçiyorsa en fazla 2-3 diyalog kavgaya dönüşüyor. Ama haberler işini biliyor; bunun sonucunda da pısırık yetişiyoruz ve daha bir şey olmadan bin bir kurgulara kapılıp gidiyoruz.
Başka bir örnek. Okulda mesela idare ne yapıyor? Sırf bizleri kontrol altına alabilmek için çeşitli senaryolara başvuruyorlar. İşte şunu yaparsan döverim, böyle edersen disipline veririm,aileni çağırırım.. Halbuki çoğunu icraata geçirmezler ama böyle telkinlerde bulunarak bizleri korkutuyorlar ve bunun sonucunda okulda bir adım atarken bin defa düşünerek atıyoruz. Olmayacak senaryolarla baş başa bırakıyoruz kendimizi.
Bugün kızlara yaklaşmayın,yavşamayın,taciz damgası yersiniz diyen insanlar var. Adım gibi eminim sırf kendi menfaatleri için böyle bir algı yaratmıyorlarsa ne olayım. Kaç kere kızlara yaklaştım 1 kere bile abaza damgası yemedim. Ama millete kalsa anlattıkları: Sapık damgası yersin, meydan dayağı yersin.. Çok fazla algı var dostum.
Şöyle düşün: Diyelim ki sen suyun ne olduğunu bilmiyorsun ve insanlar suyun ne kadar zararlı,zehirli bir madde olduğundan bahsediyorlar. Haberler desen içtiğin an öleceğini iddaa ediyor. Bu durumda sen ne yaparsın? Daha suyun yüzünü görmeden tir tir titremeye başlarsın; çünkü beynine böyle bir algı yerleştirdiler. Ama tadına bakıp bir şey olmadığını fark edersen ne olur? Bu konuda büyük bir korkunu yenmiş olup illüzyonunu çöpe fırlatmış olacaksın.
Sana yemin ederim bugün sürekli kavgacı,geri kafalı damgası vurulan ''kekolar'' bile çoğu insandan daha samimi ve sıcakkanlı. Kaç kere arkadaş yoluyla ortamlara girdim hiç öyle anında sataşma, kavga etme vs. yok. Kaç kere mekan sordum,muhabbet ettim. Durduk yere bir kere diklendiklerini görmedim. Ama haberlere ve insanlara kalsa asarlar,keserler,biçerler.. Haa hiç mi yapmıyorlar? Elbette yapan vardır ama ona kalırsa her insan yapabilir. Doktorundan başla imamına kadar.. Yani bugünkü korkularımızın çoğu algıdan ibaret. Beynimize çok yanlış mesajlar iletildi.
Doğruyu söyleyelim beyler hepimiz az çok set açtık,bir şeyler yaptık. Hangi birimiz meydan dayağı yedik,hangi birimiz durduk yere kekolar tarafından kavgaya itildik? Hangi birimiz sırf kıza yavşadığımız için birisi gelip de ''olum bak kızlara yavşama abaza herif'' sözü ile karşı karşıya kaldık. (Sevgilileri hariç ) Hangi kız bizi gidip de bana taciz ediyor diye polise şikayet etti veya ''sapııııık'' diye bağırdı? Bunların hepsi illüzyondan ibaret beyler. Sırf kendisini düşünen şahıslar yüzünden bizlere yanlış telkinlerde bulunuyorlar.
Başka bir örnek. Sosyal medyalar. Orada ne yapıyorlar mesela? Önceden sakal bırakan insanlara bakımsız gözüyle bakarlardı. Ama ünlü birkaç sayfa ''Sakal bırakan erkek yakışıklıdır,hoştur.'' paylaşımı yüzünden bütün erkekler sakal bırakmaya başladı. Sakalı olmayanlar ise şuan bu duruma dert yanıyor ya da ''Damarlı erkekler karizmatiktir'' türünde paylaşımlar yüzünden bütün erkekler damarlarını açığa çıkarmaya çalışıyor. Halbuki önceden böyle bir şey var mıydı? Anlayacağınız bilinçaltımızla oynayarak çok güzel bir algı yaratıyorlar.
Kısacası bu algıların amacı tamamen bizleri kontrol altına almak. Toplumsal baskılar dahil buna.